Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 22 Haziran 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Süleyman KÖSMENE

Cennette bir gölgelikte



Olcay Çiftçi: “Çok sevdiğimiz biri ölünce onu rüyamızda görürüz. Ben 4 ay önce eşimi kaybettim ve çok genç yaşta onu hep rüyamda görüyorum. Bir gün değilse diğer gün mutlaka görüyorum acaba bilinçaltımda sürekli onu düşündüğüm için mi yoksa o bizi düşündüğü için mi? Bana rüyamda aramızda bir perde var dedi, acaba berzah âlemini mi söyledi? Bizi görebiliyor mu diye düşünüyorum? Diğer yandan, sevenlerin orada buluşacağı söyleniyor. Bu buluşma nasıl olacak? Sadece kısa bir süre mi görmek var? Yoksa sürekli beraber olmak mı? Yardımcı olursanız çok sevinirim teşekkürler”

Öncelikle sizi Cenâb-ı Allah’ın rahmetiyle tebşir ediyorum, müjdeliyorum. Cenab-ı Allah dünyasını muzdarip kıldığı kullarını inşallah ahirette ebediyen güldürecektir. Yeter ki, sabırda ve şükürde istikamet içinde olunsun. Cenab-ı Allah Kur’ân’da bizi bazen mal kaybıyla, bazen sevdiklerimizin kaybıyla imtihan edeceğini bildiriyor ve sabredenleri ebedî rıza ve rahmetiyle, Cennetiyle ve ebedî saadetiyle müjdeliyor. “Ve beşşiri’s-sâbirin”1 diyor. Devam eden âyetlerde: “O sabredenler ki, başlarına bir musibet geldiğinde ‘Biz Allah için yaşıyoruz ve O’na döneceğiz’ derler. İşte Rablerinin mağfiret ve rahmeti onların üzerinedir”2 buyuruluyor.

Diğer bir âyette Cenâb-ı Zülcelâl: “Sabredenlere mükâfatı hesapsız ödenecektir”3 diye taahhüt ediyor. Öte yandan Peygamber Efendimiz (asm) bir kudsî hadiste Cenâb-ı Allah’ın şöyle buyurduğunu bildiriyor: “Mü’min kulumun dünyada bir sevdiğini elinden alırsam, o kulum da buna sabreder ve karşılığını Allah’tan umarsa, bunun karşılığı ancak Cennettir.”4

Sevdiklerimizi kaybetmek zor. Elbette zor. Fakat emin olalım ki: Bu âyetlerin ve hadislerin müjdesi bütün dünya saltanatını kaybetmeye değer. Değil mi ki, sırf işaret ettiğimiz bu âyetlerin ve hadislerin müjdelerini nazara aldığımızda bile: Nasıl olsa, birbirini Allah için sevenler için ebediyette ebedî olarak birleşmek var. Ve nasıl olsa, dünyadaki kayıp orada kayıp değil, mükâfat sebebidir. Dünyadaki ıztırap orada ıztırap değil, lütuf sebebidir. Dünyadaki acı orada acı değil, saadet sebebidir. Buna inanan ve Cenâb-ı Allah’tan rahmetini uman kullara ne gam var, ne keder; ne sıkıntı var, ne hüzün! Sadece dünyada bir miktar sabır var! Ve Cenâb-ı Allah’tan sınırsızca ve kayıtsızca ümit içinde olmaya devam etmek var! Cenâb-ı Allah sizi bu âyete mazhar kılmak istiyor. İnşallah siz sabrınızla, bu İlâhî tecelliye rızanızla ve şükrünüzle bu mazhariyeti hak edeceksiniz. Rüyalarınız da bunu müjdeliyor.

Rüyalar elbette sevginin alâmeti olabilir. Şuur altınızdaki gizli veriler rüya yoluyla ortaya çıkabilir. Aranızdaki perde berzah perdesidir. Zaten berzahla hepimizin arasında sadece bir perde var. Şundan da müsterih olalım ki, kısa süreli buluşmalar ve zamanla sınırlı birliktelikler dünyaya mahsus tecellîlerdir. Orada buluşmalar, birliktelikler, beraberlikler Bâkî isminin gölgesinde, Rahman ve Rahîm isimlerinin lütfuyla, ebedî şölenlere dönüşüyor. Cennette bir gölgelik beraberlik, dünyaya ve dünya saadetinin tamamına bedeldir.

“Cennette o gün eşleriyle birlikte gölgeliklerdeki koltuklara kurulurlar”5 âyetinin tecellî ettiği güne kadar… Cenâb-ı Allah size, bize ve tüm Müslümanlara dünyanın birer badireyi andıran imtihanlarından yüz akıyla geçmeyi nasip etsin. Âmin.

Duâ

Allah’ım! Bize ihsan ve ikram ettiğin yüksek duyguları hayırda, iyilikte, âhiret işlerinde ve Senin emirlerini edâda kullanmamızı nasip eyle! Bize, verdiğin nimetleri doğru kullanma idrâki ve sevgisi ver! Bize, şefkatimizi harap edecek, merhametimizi serap edecek, sevgimizi bîtap kılacak, göz yaşımızı kurutacak batıl inanç, kötü emel ve kötü amel nasip etme! Şefkatimizi sevap kıl! Merhametimizi hayır kıl! Sevgimizi güzel ahlâkla taçlandır! Göz yaşımızı affınla, mağfiretinle ve merhametinle ödüllendir! Bize acı! Bizi hayra karşı şefkatli, şerre karşı izzetli kıl!

Âmîn... Âmîn... Âmîn...

Dipnotlar:

1- Bakara Suresi: 155

2- Bakara Suresi: 156, 157

3- Zümer Suresi: 10

4- Rıyazu’s-Salihîn, 32

5- Yasin Suresi: 56

22.06.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (21.06.2006) - Derdimiz kaygımız namaz olsun

  (20.06.2006) - Hac, namaz ve sevgide beka

  (19.06.2006) - İnsan Allah’ı nasıl tanımalı? - 2

  (18.06.2006) - İnsan Allah'ı nasıl bilmeli? - 1

  (17.06.2006) - Kur'ân'ı öğrenmeye ve öğretmeye hazır mıyız?

  (16.06.2006) - Biz peygamber seçmek değil, inanmak mevkiindeyiz

  (15.06.2006) - İffetsizlik özgürlük değildir!

  (14.06.2006) - İslâmın kendini tanıtım hakkı

  (13.06.2006) - Güneşten Ehad ismine bir yolculuk

  (11.06.2006) - Kardeşlik ibadetimizin vakti geçmesin

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004