Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 14 Haziran 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Süleyman KÖSMENE

İslâmın kendini tanıtım hakkı



İzmirli okuyucumuzun cihad sorusu üze-rine:

Satış için hazırlanan bir ürün, pazara çıkmadan önce veya pazarda satış sırasında insanlara tanıtılır. İnsanlara küçük de olsa bir fayda sağlayan her ürün tanıtım hakkına sahiptir. Tanıtım elemanı ürününü alır. Piyasaya çıkar. Ürününü tanıtır. Reklâmını yapar. İnsanları ürünü tercih edip etmeyecekleri konusunda ise elbette serbest bırakır.

Yani icbar yok, ama tanıtım hakkı vardır. Tanıtım hakkı olmalıdır. Çünkü elinizdeki ürün insanlara bir tercih sunuyor. Bundan insanları haberdar etmelisiniz. Alırlar, almazlar; o onların sorunu.

Her hür düşünce sistematiğinin kendini dünya insanına tanıtım hakkı vardır. Söz konusu düşünceyi benimseyenler, belirli düşünce platformlarında karşı düşünceleri kırmadan, kınamadan, yok saymadan, saygı içinde düşüncelerini tanıtırlar. İnsanları düşüncelerini benimseyip benimsememeleri konusunda ise serbest bırakırlar.

Yani icbar yok, ama tanıtım hakkı vardır. Tanıtım hakkı olmalıdır. Çünkü elinizdeki düşünce biçimi insanlığa bir farklı çözüm ve teklif sunuyor. Bundan insanları haberdar etmekte ne sakınca var? Kabul ederler, etmezler; o onların sorunu değil mi?

Bir inanç ve düşünce sistemi olarak İslâmiyet’e gelince… İslâmiyet’in kendini tanıtım hakkı, pazara çıkarılan bir ürüne veya bir düşünce sistemine göre çok daha öncelikli olarak vardır. İslâmiyet’in kendini öncelikli olarak dünya insanına tanıtması ve dünya insanına icbar kullanmadan, karşı ve farklı düşünceleri ve inançları kırıp dökmeden, insanları incitmeden kendi teklifleri ve çözüm yolları konusunda tercih sunması gerekiyor. İnsanlar kabul ederler, etmezler. O insanların sorunudur. İslâmiyet onunla ilgilenmiyor.

İslâmiyet’in kendini tanıtım hakkı neden mi öncelik taşıyor?

Çünkü: 1- Diğer inanç ve düşünce sistemlerinde var olan insanlığın temel problemlerine karşı mesajlar ve teklifler İslâmiyet’te fazlasıyla vardır. 2- İslâmiyet, mesajları ve haberleri doğrudan Allah’tan gelen ve bozulmamış bulunan tek son dindir. 3- İslâmiyet, şaşmaz ve şaşırmaz gerçeklerden, yanılmaz ve yanıltmaz doğrulardan ibaret bir dindir. 4- İslâmiyet evrenseldir ve bütün insanlığa hitap ediyor. Mesajları ve haberleri bütün insanlığı ilgilendiriyor. 5- Bütün insanlığı Allah yaratmıştır. İslâmiyet Allah’ın kullarına en son ve en derli toplu mesajıdır. 6- Bütün insanlar, hiç biri hariç kalmamak üzere, öldükten sonra dirilecekler ve Allah’ın huzurunda toplanıp İslâmiyet’te bildirilen esaslar ve değerler çerçevesinde yargılanacaklardır. Yargılanacağı hususları ve değerleri bilmek insanlığın hakkı olduğu gibi, yargılayacağı hususları ve değerleri bildirmek ve bunu insanlığa duyurmak da Allah’ın şanındandır. Aksi takdirde, duyuru almayan ve haberdar edilmeyen insanlara yaptıklarından dolayı azap yoktur. Nitekim Cenâb-ı Allah, “Biz peygamber göndermedikçe kimseye azap etmeyiz”1 buyuruyor.

Kendisine İslâmın tanıtıldığı insanlara elbette icbar edilmeyecek, zor kullanılmayacaktır. Dinleyip dinlememek, benimseyip benimsememek insanların iradesine bırakılmıştır. İşte âyetler: “Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen ancak tebliğdir.”2 “Peygambere düşen apaçık bildirmekten başka bir şey değildir.”3 “Hatırlat. Sen onlara ancak hatırlatıcısın. Sen onlara zor kullanacak değilsin.”4 “Dinde zorlama yoktur.”5

Hazret-i Muhammed’den (asm) sonra peygamberlik kapısı kapandığına ve artık peygamber gelmeyeceğine göre, Allah’ın adını, Allah’ın dinini, Allah’ın emirlerini insanlığa artık inananlar bildireceklerdir. Bu görev, cihad adıyla inananlara verilmiştir.

Demek Cihad, Hazret-i Peygamber (asm) adına Müslümanın, İslâmın tanıtımını yapma, teklifini ve tebliğini yürütme çalışmasından ibarettir. Ecdadımız buna Allah’ın adını yüceltmek ve Allah’ın adını duymayanlara duyurmak için çalışmak mânâsında ila-yı kelimetullah demiştir. Cihadda teklif var, icbar yoktur; tanıtım var, zorlama yoktur; tebliğ var, ikna var, baskı yoktur, zorbalık yoktur.

Geçmişte cihadın savaşla eş tutulmasının sebebi asla baskı, icbar ve zorlama değildir. Geçmişte Müslüman olmayanların medenî olmamaları, dinlerinde taassup sahibi olmaları, İslâm tebliği ile görevli kimselere silâh kullanmaları ve daha ileri giderek İslâm’ın varlığını ortadan kaldırmaya cüret etmeleri ve bu amaçla silâha sarılmaları ister istemez savaşları doğurmuştur. Yoksa İslâmiyet’in tanıtımı, teklifi ve tebliği engellenmediği sürece cihad adına öldürmeye ve savaşa asla izin yoktur.

Dipnotlar:

1- İsrâ Sûresi: 15 2- Âl-i İmran Sûresi: 20; Maide Sûresi: 92; Nahl Sûresi: 82; Şûrâ Sûresi: 48; Teğâbün Sûresi: 12 3- Nur Sûresi: 54; Ankebut Sûresi: 18 4- Gâşiye Sûresi: 22 5- Bakara Sûresi: 256

14.06.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (13.06.2006) - Güneşten Ehad ismine bir yolculuk

  (11.06.2006) - Kardeşlik ibadetimizin vakti geçmesin

  (10.06.2006) - Namazdaki şahitliğimiz

  (09.06.2006) - Allah'a ulaşmak zor mu?

  (08.06.2006) - Kur'ân'da “sağ” ve “sol” kavramı

  (07.06.2006) - Derdimiz ibadet olsun

  (06.06.2006) - Unutkanlık nasıl nimet olur?

  (05.06.2006) - Zekât soruları

  (04.06.2006) - Şeytan içimize mi giriyor?

  (03.06.2006) - Din mi, milliyet mi üstündür?

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004