Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 04 Aralık 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Murat ÇETİN

Kucaklaşma



Hep bir şeylere sarılarak yaşıyoruz şu hayatı:

Kimimiz sadece bir battaniyeye, kimimiz kat kat yükselen bir plazanın yerden ısıtma sistemine.

Kimimiz bir bebeğin ağzından dökülecek birkaç kelimeyle ısınmaya çalışıyor, kimimiz cebini dolduracak birkaç deste para ile. Bir çift göz, bir güzel söz, birkaç satır mesaja sarılı olarak geçiyor kimimizin günleri.

Kimimiz kollarını açmış, mesleğinde atacağı adımlara sarılıyor. Kimimiz arkasına bakıp, geçmişiyle kucaklaşıyor.

Kimimiz için bir hatıra, kimimiz için bir umut, kimimiz için sadece şu an nefes alıyor olmak ısıtıyor içini.

Kimimiz birkaç saat film izleyerek, kimimiz birkaç sayfa kitap okuyarak, kimimiz birkaç şarkı dinleyerek, bedeniyle beraber ruhunun da sarmalandığını hissediyor.

Kimimiz gerçekten ısınıyor, kimimiz ise sadece küçük bir esinti duyuyor.

Ama hepimiz bir şeylere sarılma ihtiyacı hissediyoruz.

Ne kadar güçlü görünsek de, ne kadar kendi ayaklarımız üstünde durduğumuzu göstermeye çalışsak da, ne kadar güç bende artık diye haykırsak da, o çaresizliği yaşayacağız.

Ne kadar zayıf da olsa kollarımız, iş sarılmaya, tutunmaya gelince güçleniveriyoruz.

Tüm gücüyle ben güçlüyüm diyenler, güçlüyüm deyip de hiçbir şeye tutunamayanlar yeniliyorlar hayata. Güçlerindeki zayıflıkla yığılıveriyorlar bir gün.

Kimimiz yeni bir güneşin doğacak olmasıyla avunuyor, kimimiz o güneşin bir gün ters bir yönden doğacak olmasıyla huzur buluyor.

Kimimiz ayağını sağlam tahtaya basarak kendini garantiye aldığını düşünüyor, kimimiz o sağlam tahtanın da altında bulunan arzın sahibinin kudretine güvenerek güven buluyor.

Kimimiz esirgeyerek, kimimiz vererek hayata bağlanıyor.

Kimimiz elindekilere sarılıyor, kimimiz elinde aslında hiçbir şey olmadığı gerçeğine.

Kimimiz var görünen bir yokluğa doluyor kollarını, kimimiz henüz görünmeyen bir sonsuzluğa sarılıyor sımsıkı.

Güçlü görünmeye çalışarak kollarını nereye koyacağını bilemeyenler de bir şeylere sarılıyor, kolunu önünde birleştirip kıbleye dönen de.

Birileri yokluğa, birileri varlığa kucak açıyor.

04.12.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (27.11.2006) - Biz, dışarıdakiler

  (23.11.2006) - Masal bu ya...

  (21.11.2006) - Ne güzel!

  (16.11.2006) - Konuşmalar, sessizlikler ve hiç üzerine

  (13.11.2006) - Lütfen...

  (09.11.2006) - Cenazeler ve törenler

  (06.11.2006) - Arkadaşnâme

  (02.11.2006) - Eğilen başlar

  (30.10.2006) - Bir başka Burhan Altıntop hikâyesi

  (25.10.2006) - Bir bayram daha biterken

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004