Müzik dünyasının yaşayan efsanesi olarak anılıyor Ahmet Ertegün.
Peki bu “efsane” Türkiye’ye ne kazandırdı?
Hiç.
O sadece Amerika’ya ve dev müzik piyasasına isim kazandırdı.
Peki, bu “efsane” hayatı boyunca niçin Türk vatandaşı değildi?
Ne zaman ki, TGRT’nin satışı gündeme geldi. Apar/topar “Türk vatandaşı” oldu.
Böylelikle, Ertegün TGRT’nin resmî patronu oldu. Yani kâğıt üzerinde.
Herkes biliyor ki, TGRT’nin gerçek patronu Yahudi kökenli Robert Murdoch...
Ne olduysa, aksilikler ondan sonra başladı.
Ertegün, bir buçuk ay önce kaza geçirdi. Hastahaneye kaldırıldı ve tedavisini üstlenen doktorlar ünlü plak yapımcısının destek cihazları ve tüplerle yaşatıldığını söyledi.
Yani: Bitkisel hayat. Doktorlar, kurtulmasının “mucize” olduğunu söylüyor.
Hayat ilginç “tevafuk”larla dolu.
SEZER’İN ŞİFRESİ
Ne zaman hükümet, Cumhurbaşkanı Sezer’in önüne TRT Genel Müdürlüğü için kararname gönderir... O zaman bakın gazete sütunlarına.
Gündeme, TRT’nin kadrolaştığı haberleri yayılır.
Yahut... TRT’nin “dinci”lere emanet edildiğine dair beyanlar dolaşır.
Cumhurbaşkanı Sezer ne yapar?
Devleti işletir!
Yani, veto hakkını kullanır.
TRT Genel Müdürlüğü ise bir başka bahara kalır.
Artık bu “yap/boz” tahtasına dönen TRT Genel Müdürlüğü için bir formül bulunmalı.
Ne mi yapılmalı?
Hükümet kanadına hararetle şunu tavsiye ediyorum:
KanalTürk’ün sahibi CHP’li Tuncay Özkan’a TRT Genel Müdürlüğü teklifi götürün. Yorulmazsınız.
Öyle ya:
TRT’nin hiçbir açılışına veya faaliyetine gitmeyen bir Cumhurbaşkanı, CHP’nin kapıkulu KanalTürk’ün sahibinin dâvetinde 4.5 saat kalıp, rekor kırabiliyor.
Yani vücut diliyle birşeyler anlatıyor Sezer... Varlığıyla mesaj veriyor. Diyor ki, “Benim gönlüm Tuncay Özkan’da.”
Sezer’i anlamak için “şifre”yi çözmek lâzım.
İşte size tüyo!
Lâtife bir yana.
Ben sözü “devlette küslük olmaz”a getirmek istiyorum.
Sevin veya sevmeyin:
“Devlette küslük olmaz” sözün patenti 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e aittir.
Demirel, ihtilâllere ve darbelere muhatap olmuş bir başbakan olmaktan dolayı burukluk yaşamadığını, onları aştığını söylüyordu bir dönem...
Evet muhalefet olduğu zamanlar, eleştirisini yüksek sesle yapmaktan geri durmadı. Meydanları inim inim inletti.
Ama iktidara geldiğinde bu “meseleleri” hiç masaya yatırmadı.
Başbakan ve Cumhurbaşkanlığı yaptığı zaman zarfında, demokrasi için sakıncalı gördüğü bazı durumları masaya yatırabilirdi.
Ama yapmadı.
İktidar oldu: “Devlette küslük olmaz” dedi ve devleti işletti.
En merak ettiğim husus:
Acaba Cumhurbaşkanı Sezer, giderayak kimi TRT Genel Müdürü olarak kimi atayacak?
09.12.2006
E-Posta:
[email protected]
|