Dünyadaki hemen bütün ders kitaplarında, ansiklopedilerde ve sair ilim/fen ağırlıklı eserlerde, güneş sistemini teşkil eden gezegenlerin sayısı 9 (dokuz) olarak belirtiliyor.
Bütün bunların arasında tek istisna sayılacak bir eserler bütünü vardır ki, o da Risâle-i Nur Külliyatıdır.
Nur Külliyatındaki muhtelif bahislerde, güneş sistemine dahil olan gezegenlerin sayısı, gayet açık ve net bir şekilde on iki (12 adet) olduğu ifade ediliyor. Bu ifadelerin bir kısmını, "Bediüzzaman diyor ki" bölümünde okuyabilirsiniz.
* * *
Bugünlerde Çek Cumhuriyetinin başkenti Prag’da toplanan üç bin civarındaki ilim adamı, uzun müzakerelerden sonra gezegen sayısını oylayarak bir karara varacak.
Uluslararası Astronomi Birliğinin üyelerinin alacağı nihaî kararın, önümüzdeki hafta (24 Ağustos günü) belli olacağı ifade ediliyor.
Bu derece kalabalık bir ilim heyetinin bir araya gelmesini ve meselenin bir ilmî görüş istikametinde yeniden ele alınmasını gerekli kılan sebeplerin başında şu husus geliyor:
Bir kısım ilim adamı, Plüton'un gezegen sayılmasına itirazda bulundular. Gerekçeleri, bu gök cisminin diğer sekiz gezegenden çok küçük ve çok da uzak bir buz ve kaya kütlesi durumunda gözükmesidir.
Aynı kesim, ayrıca görüşü savunuyor: Şayet Plüton 9. gezegen olarak kabul edilecek olursa, onunla benzer durumda gözüken üç adet gök cisminin daha gezegen olarak kabul edilmesi gerekir.
Sözü edilen üç dev kütle şu şekilde tarif ediliyor: Şimdiye kadar Plüton'un uydusu kabul edilen Charon, üç yıl önce keşfedilen Zeyna ve Mars ile Jüpiter arasındaki Ceres.
Plüton ile birlikte diğer üç kütlenin de ayrı ayrı gezegen olduğu sonucuna varıldığı takdirde, kitaplarda yer alan gezegen sayısı, otomatikman 9'dan 12'ye çıkacak. Dolayısıyla, astronomi literatüründe önemli değişiklikler kaçınılmaz hale gelecek.
* * *
Astronomi bilginlerinin ekseriyetle iştirak ettiği gezegen tarifi, özet olarak şu mânâda ifade ediliyor: "Kendi çekim kuvvetinin etkisiyle küre şeklini alan, Güneş’in etrafında dönen ve kendisi yıldız olmayan gök cismi."
Bu tanımlamanın söz konusu heyet tarafından da kabul edilmesi halinde, hem Plüton'un gezegen olduğu, hem de üç ayrı gezegenin daha varlığı bir nevi tescil edilmiş olacak.
Böylelikle, güneş sisteminde 9 değil, toplam 12 gezegenin mevcud olduğu sonucuna varılmış olacak.
Prag'da ilmî müzakereye devam eden Uluslararası Astronomi Birliği üyeleri, bakalım önümüzdeki hafta nasıl bir karara varacak. Bekleyip görelim.
Tabiî, varılacak kararın kesin bağlayıcılık tarafı olmadığı gibi, bunun var olan gerçekleri değiştirme istidadı da bulunmuyor.
Bu arada, Üstad Bediüzzaman'ın ifade ettiği 12 gezegenden kastının, şimdiye kadar keşfedilen ve bilhassa son dört tanesi üzerinde müzakerelere devam edilen kütleler olup olmadığı henüz bilinemiyor.
Bediüzzaman diyor ki
Manzûme-i Şemsiyenin on iki seyyâresi var
Manzume-i Şemsiye (güneş sistemi) denilen küremizle beraber on iki seyyâre, cirmleri küçüklük büyüklük itibâriyle pekçok muhtelif ve mevkîleri uzaklık-yakınlık noktasında pekçok mütefâvit ve sürat-i hareketleri çok mütenevvi’ olduğu halde...
Manzume-i Şemsiyenin, yani şemsin, me’mûmları ve meyveleri olan on iki seyyârenin acâibini ilm-i muhît-i İlâhîye havale edip... (33. Söz, 21. Pencere'den)
* * *
Ve, on iki seyyâreden hiçbir seyyâre yıldız yoktur ki, hikmetli hareketiyle ve itaatli musahhariyetiyle ve intizamlı vazifesiyle ve ehemmiyetli peykleriyle Senin vücûb-u vücuduna şehâdet ve saltanât-ı ulûhiyetine işaret etmesin. (Münâcat'tan)
* * *
İşte, gel, Güneş ile muhtelif on iki seyyârenin muvazenelerine bak... (30. Lem'â, 2. Nükte)
Günün Tarihi
Fena adam, usta şair: Tevfik Fikret
18/19 Ağustos 1915: Şair Tevfik Fikret öldü.
Asıl ismi Mehmet Tevfik’tir. Babası Türk, annesi ile Rum asıllı olan Fikret, 1867 İstanbul doğumludur.
Servet–i Fünûn devri şâiridir. Birçok şiir kitabı bulunmaktadır. Mezarı İstanbul Boğazı sırtlarındaki Âşiyan’a sonradan taşındı. İlk mezar yeri Eyüpsultan Kabristanındaydı.
İleriki yaşlarda İslâmiyetle bağlarını koparan, oğlunun Amerika'da papaz olmasını bile hoş gören, bir ara bombacı Ermeni teröriste rahmet okutacak kadar Sultan II. Abdulhamid'e düşmanlık besleyen aynı Tevfik Fikret'in, şiirlerinde zaman zaman çok doğru ve isabetli fikirlerin de yer aldığı görülüyor. Bunları da ayrıca bilmek ve kişiyi olduğu gibi tarif etmek lâzım.
Üstad Bediüzzaman'ın tâbiriyle "fenâ ve fâni bir adam" olan Tevfik Fikret'in güzel ve bâki şöyle bir sözü var:
Zulmün topu var, güllesi var, kal’ası varsa,
Hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır.
18.08.2006
E-Posta:
[email protected]
|