Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Haziran 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mustafa ÖZCAN

Katsav’ın İslâma hizmeti!



İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Katsav ilginç bir şahsiyet. Birkaç defa Türk basınını İsrail’e davet ederek özel demeçler verdi. Bunlardan birisinde beş büyük Türk gazetesinin mensuplarıyla bir araya gelmişti. Bunlardan birisi de Milliyet Dış Haberler Müdürü Kadri Gürsel di. Kadri Gürsel notlarında ilginç bir tezada işaret etmişti. Buna göre Moşe Katsav “Millî Görüş gömleğimizi çıkarıp attık ve İslâmcı parti değiliz” diyen AKP’nin ısrarla İslâmcı bir parti olduğunu ileri sürüyordu. AKP’nin İslâmî kimliğine ihtiyacı olduğu gün gibi aşikârdı. Aslında amacı AKP’yi İslâmcı yaparak veya addederek İslâmcıların nazarında meşruiyet sağlamaktı. İslâmı kullanmak için dost İslâmcılara ihtiyacı vardı bunu da kendisine göre AKP’nin şahsiyetinde buluyordu. Kadri Gürsel de bu tezada işaret ederek: “AKP İsrail’e yaklaştıkça İslâmcılığından sıyrılıyor, soyunuyor ve soyutlanıyor. Halbuki tam tezad bir şekilde İsrail’in alaca İslâmî partnerlere ihtiyacı vardı. AKP’de bu potansiyeli görüyordu” mealinde yazmıştı.

Paradoks, ama gerçek. İsrail, İslâm âlemi ile kendisi arasında ‘İslâmcı köprüler’ ve aracı sınıflar arıyor. İngilizlerin Hindistan’da, vesair yerlerde daha önce aradığı gibi. Bunların sayısı da az olduğundan AKP’yi model olarak takdim ediyor.

Bu hususta iki taraf arasında elbette zaman zaman gerilimler ve gel gitler yaşanıyor. Bu da işin tabiatı icabı. Buradaki hezeyan ve küstahlık şu: Neyin İslâmî olup olmadığına mensupları değil, hasımları veya başka taraflar karar veriyor ve belirliyor. Bu yukarıdan bir bakış. Moşe Katsav Türk basınının huzurunda bu yanlışı ikinci kez yaptı. Yanlışında temadi ediyor. Demek ki ondaki bu yanlışlık hastalığı masum veya tesadüfen değil, sistematik. Bu sefer de Türk basınına ‘Kur’ân’ı savunmak bize düştü’ diye konuşmuş. Aslında bu yaklaşım bile, ne kadar ters bir yerde durduklarının habercisi. Bu meyanda eski valilerden Nevzat Tandoğan’a bir ifade atfedilir ve der ki: “Eğer bu memlekete komünizm lâzımsa onu da biz getiririz.” Samimiyet bunun neresinde? Kendilerini taraf değil, hakim olarak görüyorlar.

***

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in İsrail ziyareti öncesinde Türk basınına yaptığı konuşmasında yine benzeri cevherler yumurtlamış. Ezcümleden olmak üzere “Kur’ân’ı savunmak bize düştü” demiş. Öyleyse vay halimize. Kıyamete çeyrek var demektir. İsrail Cumhurbaşkanı Moşe Katsav, İslâmın terörü yasakladığını, ancak dine dayanarak teröre başvuranların bir gerçek olduğunu savunarak, “Kur’ân-ı Kerim’i savunmak bize düştü” diye konuşmuş. Peki İsrail kurulmadan önce İngilizler ve Araplara karşı giriştikleri tedhiş hareketlerinde ve eylemlerinde referans olarak neyi alıyorlardı? Referansları Tevrat değil miydi? Müslümanlardan hesap sormadan önce, kendi mazisinin hesabını versin. Batı Kudüs’teki cumhurbaşkanlığı makamında bir grup Türk gazeteci ile görüşen Katsav şunları söylemiş, “Masum insanların arasına dalıp, ‘Allahüekber’ diyerek bomba patlatıyorlar. Halbuki İslâm böylesine korkunç bir eylemi yasaklıyor. Ama bu o kadar az dillendiriliyor ki, Kur’ân’ı savunmak da bize düştü.”

İran ile yaşanan nükleer gerginlik konusunda da, Katsav, “İran sadece bizim meselemiz değil, herkesin meselesidir. Ürdün’ün, Türkiye’nin ve Arapların meselesidir. İran’ın nükleer silâha ihtiyacı yok, çünkü İran’ın düşmanı yok” ifadesini kullanmış. Neden durduk yerde Türk basınına böyle mesajlar verme ihtiyacını hissetti dersiniz? Dürtüleri mi depreşti dersiniz?

***

Neyse, biz kendisinden İslâma hizmet falan beklemiyoruz. Gölge etmese başka ihsanına ihtiyaç yoktur. Düşmanlığı önlemenin en kestirme yolu, haddini bilmekten geçer. O da kendisinde yok. Biz de bilmukabele kendisine bunu hatırlatırız.

08.06.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (07.06.2006) - İhtirasın izdivacı

  (06.06.2006) - Üç ruh hastası

  (05.06.2006) - Değişen üçgen

  (02.06.2006) - Kültür farkı ve kadın

  (01.06.2006) - Nur’un postacısı

  (31.05.2006) - Tek din, çok kültür

  (30.05.2006) - Tarık Ramazan

  (29.05.2006) - İsrail sonsuz değil

  (28.05.2006) - Fetihten önce yüzlerin kararması

  (26.05.2006) - Kutsal toprakların bekçileri

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004