“Men talebe ve cedde vecede.” Kim aşk ve şevkle, ciddiyet ve samimiyetle birşeyi isterse ona ulaşır, onu elde eder.
Demek samimi niyet, nice arzu ve emelin gerçekleşmesi için yeterli. İnsan birşeyi içtenlikle, cân ü gönülden ister ve bu yolda gayret gösterirse, Allah ona nice kapılar açar ve ona kavuşmasını sağlar.
Gerçeği arama arzusunu taşımak kadar önemli birşey yoktur dünyada. Nice hak ve hakikat aşığı, dünyanın en ücra köşelerinde de olsa ona kavuşmuşlardır. Meselâ günümüzde Rusya’da, Çin’de, dünyanın en uzak köşelerinde hakikatler hakikati İslâma kavuşanların sayısı az değildir.
Asr-ı Saadette de Cahiliyeden kurtulan nice insan vardır İslâmın güzelliklerine koşan. İşte onlardan biri Haccac bin İlad, kavmiyle birlikte Mekke’ye doğru yola çıkıyor. Issız bir yerde gece bastırıyor. Korkunç mu korkunç bir yer. Issız mı ıssız. Korkmayan kimse yok. Öncü olan Haccac’dan sığınak bulmasını istiyorlar. O da cinlerin cirit attığı bu yerde onların şerrinden kendini ve kafilesini korumak için her türlü tedbiri alacağını söyler söylemez, kendi görünmediği halde bir ses duyuyor. Bir cinden geldiği anlaşılan ifadeler meâlen şöyle: “Ey cinler ve insanlar topluluğu! Eğer göklerin ve yerin sınırlarından çıkmaya gücünüz yeterse, haydi çıkın. Fakat Allah’ın verdiği bir kudret olmaksızın çıkamazsınız.”
Bu ifadeler, Rahman Sûresinin 33. âyeti idi.
Haccac bin İlad, arkadaşlarıyla birlikte duydukları bu ifadeleri Mekke’ye vardıklarında Kureyşlilere anlatıyor. Onlar da, “Ey Ebu Kilâb (Haccac’ın lâkabı). Sen dininden döndün” diyorlar. “Bunlar, Muhammed’in kendisine indirildiğini iddia ettiği sözlerden.” Az sonra gelen As bin Vail durumu öğrenince diyor ki: “Ne var bunda şaşılacak? Haccac’ın söylediği sözler Muhammed’in söylediklerinin aynı”
Mekkeliler bu sözler üzerine kindar bakışlarla bakmaktan başka birşey yapamıyorlar. Efendimizin (asm) Medine’ye hicret ettiğini öğrenen Haccac, Medine’ye gidiyor. Duyduklarını anlattığında Allah’ın hak kelâmı olduğunu öğreniyor ve Efendimize (asm) şöyle diyor: “Öyleyse bana İslâmı anlat, kurtuluş parolasını öğret.”
10.08.2006
E-Posta:
[email protected]
|