Bir bölünmüşlük var hayatlarımızda, acilen birleştirilmesi gereken bir bölünmüşlük.
Bir şeyi “doğru” olarak belleyip, prensip edindiğimiz halde, onu hayatımızın her alanında uygulamamamız ve yaşatmamamız ile ilgili bir bölünmüşlük bu.
Evinde çok titiz, en ufak bir toz zerresine bile tahammül edemeyen bir hanımın, dışarıya çöp dökerken hiçbir rahatsızlık duymamasındaki bölünmüşlükten söz ediyorum.
Birisine tek kuruş hakkı geçse, helâlleşmeden gece gözüne uyku girmeyen esnafın, devlete karşı aynı dürüstlükte olmamasında görülen bölünmüşlük.
Aldığı bilgisayarın parasını ödeyen gencin, o bilgisayara yüklediği programları korsan kullanmasında da aynı bölünmüşlük var.
Emeğe saygıdan söz edip, internetten bedava müzik indirenlerde de mevcut olan bölünmüşlüğü unutmayalım.
Çocuğuna yalan söylememesini öğütleyip, kendisi yalan söyleyen anne-babanın yaşadığı da bir bölünmüşlük değil midir?
Sorsanız hepsinin bir bahanesi, bir gerekçesi vardır.
“Sokaklar çok temiz de ben mi kirlettim?” diye sorabilir titiz kadın, sokakların aslında bu düşünceyle “çok mu temiz” noktasına geldiğini unutarak.
Devletin vergi sisteminden yakınırken hak verirsiniz esnafa, ama acaba böyle mi olmalı diye kendinize sormayı da ihmal etmeden.
“Adamlar zaten yeterince para kazanıyorlar. Hem onlar da bu kadar pahalı satmasınlar” diye kendini savunan gence, bilgisayarının parçalarını alırken de pahalılıktan şikâyet ettiğini, ama yine de onları çalmadığını izah etmeyi düşünüp, vazgeçebilirsiniz.
Bir başka “çok pahalı” itirazını yükselten müziksevere de bu konuda çok şey söylemek istersiniz. Meselâ radyolarda, televizyonlarda zaten bedava sunulan bir ürünün ille de korsanını almanın, bir anlamda insaf bir tarafa mantıklı olup olmadığı gibi…
Ve eminim doğruluğun erdemlerini anlatıp yalan söyleyen anne-babanın da bir çok mazereti vardır, ama hiçbiri hayatlarımızdaki bölünmüşlüğü, doğrularımızı hayatımızın her alanında yaşa(ya)madığımız gerçeğini değiştirmiyor.
Ve bu kadar böldükçe hayatımızı, bizim doğrularımız ve hayatımızın gerçekleri diye; doğruyu ve gerçeği anlatmada hep biraz buruk olacağımız gerçeğini de…
07.08.2006
E-Posta:
[email protected]
|