"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Her okuyucumuz bir yazardır

Şükrü BULUT
21 Şubat 2025, Cuma
İsmi Said, soyadı da Yazar. Hem de Yeni Asya okuyucusu. Kitabın tam da ortasından konuşmuş.

“Sual: Daima hak ve hakikatin yanında olan, teenni ile hareket eden, hür ve demokrat fikir sahiplerinin gazetesi olan Yeni Asya gazetesinin dayandığı camianın her bir ferdi aynı zamanda gazetenin bir okuru/yazarı olarak Bediüzzaman’ın fikirlerinin takipçisidir. Üstad, her şeyi müspet/ menfî diye ayırır.

Sayın yazar da yıllarca Avrupa’da kaldığından müsbet Avrupa’yı çok iyi bilmektedir. Çılgın emlak kralı, Evanjelist-emperyalist ekibiyle (Elon Musk, vd.) işgalci düşüncelerle dünya ülkelerine fetihlere başladı. Demirel ile Trump’ı birbirine benzetmek, kıyas-ı maa’l-farık değil midir?”

Cevap: Yeni Asya gazetesinin herbir okuyucusu aynı zamanda yazarıdır, tetkikçisidir, yorumcusudur, tebrikçisidir ve tenkitçisidir… Yeni Asya yalnızca bir gazete değil. Mektep desem, medrese darılır. Hem medresedir, hem mekteptir, hem de hissiyatımızı doyuran bir tekkedir. Gayesi vatan sathını bir mektep yapmak olan Yeni Asya, basın tarihi içinde çok yönleriyle araştırılması gereken bir ceridedir. Bu gazetenin en büyük vazifesi, Kur’ân’ı müdafaa ve Kur’ân’ın zamanımızdaki mesajı olan Risale-i Nur’u dünyaya neşirdir.

Yazarlarının yazılarına gönderilen bütün yorumlar, şahs-ı maneviyeye o fikri mazhar etmeye yöneliktir. Yorumlarla birlikte söz konusu yazılar, fertleri aşarak cemaatin şahs-ı manevîsinde kabul görürler. Bir muharririn, muhabirin veya sanatkârın tek başına kendi düşüncesinin bir şahs-ı maneviyeye dayandırması mümkün mü? Yazılarına yorum isteyenler veya neşirden önce tetkik için heyetlere gönderenler, bu şahs-ı manevî sırrını anlamaya çalışanlar olsa gerek.

Seriü’s-seyr zamane çocuğu olan bizler, tufanlarca akan olayların mahiyetine ne kadar muttali olabiliriz ki… Birçoğu da bilgimiz, sahamız ve ihtisasımız dışındaki hadiseler… Yazara düşen; önemli vazife, bir Risale-i Nur mahfili olan Yeni Asya’da, Nurlara aykırı bir şey yazmamak. Veya “genel kültür” herzesinden kurtularak, hadiseleri, Nurların şerhi manasına gelecek şekilde tahlil etmek… Yiyip içtiğini, ansiklopedik bilgileri veya Kur’ân-iman davasını ilgilendirmeyen hususları, Yeni Asya’nın yazarları zaten yazmazlar.

Benim yazılarıma yapılan yorumların ekseriyetinden, alt bilgi yetersizliğimi anlıyorum. Çoğu zaman, okuyucularımızın, hadiselerin makabillerini ve mabadilerini bildiklerini varsayarak yazıyoruz. Yani vasatı tutturamıyoruz.

Siyasî yazılarımızda, Üstadımızın “taallüm-ü siyaset” düsturunu esas almaya çalışıyoruz. Cihanşümul Kur’ân davasına; dünyanın neresinde ve hangi cereyanın eliyle zarar oluyorsa, bundan haberdar olduğumuz takdirde cevap vermenin vazifemiz olduğunu biliyoruz. Bu küllî mücadelede düşmanlar iç içe olduğu gibi, dostlar/müttefikler de iç içedir. Hıristiyanları veya Yahudîleri suçlayarak yorum yazan kardeşlerimize, bunun Nur’un prensiplerine aykırı olduğunu; zira ferecin ancak Hıristiyanlarla ittifakımızla geleceğini Bediüzzaman’dan öğreniyoruz. Ahirzaman dinsizliğinin özelliklerini, renklerini, metotlarını, ittifaklarını ve tahribatkârlığını Said Nursî, tefsirinde yazdığından, biz ancak oradaki bilgilerle yürüyebiliyoruz. Yazılarımızın çerçevesini, yol haritasını ve hedeflerini merak edenler, Külliyattaki irtibatlı kısımlara bakabilseler, hakikatleri mutlaka bizden daha güzel ifade edeceklerdir.

Bugünkü ABD politikasının hedeflerini ve beyanlarını, inşaallah müstakil bir yazıya bırakarak şu hususu arzedelim: Donald Trump figürünün mahiyeti, küresel tahripçilerin 1970’lerden bu yana süren planları/projeleri çerçevesinde yaptıkları tahribatları bilmekle ilgilidir: Kapital, pazarlık, tepeden bakma, posta koyma, ters vuruşlar, ezber bozmalar… Bunların hepsine, dünyayı zapteden Deccaliyet”e karşı insaniyetin kurtuluş savaşı olarak baktığımızda, bize absürt gelen çok şeyin, mücadelenin tabiatıyla alâkalı olduğunu göreceğiz. Kaldı ki, Nur talebeleri siyasete fiilî olarak  karışmazlar. Gelip geçici, hadiseleri Nurlara göre tahlil ederler. Ve zaman müfessiri de onları tasdik edegeliyor.

Yeni Asya, çoğu zaman Nurlar’daki orijinal kelimeleri, tabirleri ve mantıkî yaklaşımları yazılarında kullanır. Diğer ehl-i imanın kullandığı birçok tabiri ve mantık telâkkisini kullanmaz.

Meselâ Amerika düşmanlığı yapmaz, “devrim” kelimesini kullanmaz, fıtrata müdahale manasındaki bir “değişim” kelimesini kullanmaz, tarihe Birinci Cihan Harbi’nin neticeleri adesesinden bakmayıp, bunun öncesindeki menfilikleri karıştırmaz. Kapitalizmi veya Yahudî düşmanlığını da benimsemez. Ne zaman ki bu iki manayı Deccaliyet kendisine esas kabul ederse, direkt dinsizlik cereyanlarına hücum eder, Yeni Asya…

Yeni Asya’nın Avrupa telâkkisi önemlidir. Oradaki milletler, mezhepler, cereyanlar, felsefî hareketler, Müslümanların sosyal statüleri ve siyasî partiler Nurlarla farklı manalar kazanır. 

Yeni Asya, İslâm tarihindeki münakaşaları, mezhep kavgalarını veya ümmet içindeki farklı telâkkileri gündemine almaz. Mecbur olduğunda, bilgilendirerek geçer. Şia, Neo-Selefî, Vehhabî ve diğer yanlış mezheplerin; ilim, hürriyet ve demokrasi sayesinde Ehl-i Sünnet ile ittifak edeceğine inandığımızdan; söz konusu mezheplere mensup halklar/milletler aleyhinde asla yazmaz.

Okunma Sayısı: 837
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    21.2.2025 18:19:52

    Şahısların değil, prensip ve kaidelerin arkasında durmak. Binlerce tebrikler ediyoruz.56 YILIN KUTLU OLSUN.👏👏👏👏🤲🌅 “Hakkı tanıyan, hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmez. Zira, hakkın hatırı âlidir; hiçbir hatıra fedâ edilmemek gerektir. Fakat şu hüsn-ü zannınızı kabul etmem. Zira bir müfside, bir dessasa hüsn-ü zan edebilirsiniz. Delil ve âkıbete bakınız.”-Münazarat, Enst./inter., s. 59. “Ben taşımı sabıka (geçmişe) atıyorum. Bazılarının hatırı kırılsa da mâzur tutulsun. Yalnız hakkın hatırı kırılmasın. Zira, milletin hatırı, onların hatırından daha âli, daha galîdir (yüksek ve kıymetlidir).”-Münazarat, Enst./inter., s. 95, eski baskı. “Beni mâzur tutsanız, febihâ (ne alâ, ne güzel)... Ve illâ hürriyet var; tahakküm yoktur…”-Muhakemat, Enst./inter., s. 128.

  • Rehanur

    21.2.2025 15:28:43

    Rabbim gazetemizi üstadımızın nurlarda gösterdiği yolda , kıyamete kadar ömürdar eylesin.

  • HÇeşitcioğlu

    21.2.2025 15:05:27

    “okuyucularımızın, hadiselerin makabillerini ve mabadilerini” ( artık bağlam deniyor ve 2 kelime kavram değil). “ferecin ancak Hıristiyanlarla ittifakımızla geleceğini” ( Hıristiyan değil; dindar ruhaniler, hıristiyansiyonistler usa’ da 90 milyonluk hakim kitle,Apıştayn da hıristiyanyahudi deccal buşlar ve sarıöküz soytarı Tırump ve bunaksiyonist Biden de. Maide 82 ye bakalım). “Külliyattaki irtibatlı kısımlara bakabilseler” ( Havaleciliğe lüzum yok, yazan atıfta bulunmalı ki yazısı faydalı olsun ; efradını cami ağayarını mani olsun).

  • Burhan

    21.2.2025 14:48:51

    Alhamdülillah said kardeṣimiz çok güzel yazmiṣ.tebrik ediyorum

  • Esad Mirza KAYA

    21.2.2025 13:05:23

    Doğruya doğru her firavunun bir çoküşü vardır

  • Hüseyin T

    21.2.2025 12:25:27

    (1)“Asya'nın bahtının miftahı meşveret ve şuradır” sözü ile asyanın bekası, bahtının talihi, yol haritası ve medeniyet pusulası, yaklaşık bir asır önce ifade edilmiş. Alemi islamda zaman zaman bu düstura uyanlar oldu fakat uymayanlar, uyuyor gibi yapanlar çoğunluktaydı her zaman.

  • Hüseyin T

    21.2.2025 12:23:26

    (2)Kurallara uymak, diyalog kurmak, köprüler inşa etmek, problemleri suhuletle diyalogla çözmek zordu, uygulanması nefislere ağır geliyordu. Demokrasiyi kurmak, şurayı ve istişareyi idame ettirmek için; demokrasiye inanmak, faziletlerini bilmek, güç ve irade gerektiriyordu. Demokrasi, diyalog ve şura ; içtimai, iktisadi ve siyasi hayatın her alanına sirayet etmediği sürece, batılı ve doğulu emperyal güçlerin tasallutundan alemi islamın kurtulması, refaha kavuşması, cehaletten ve fakirlikten kurtulması çok zordur. Gelinen aşamada Alemi islamın ve Asyanın hali pür melali ortadadır. Kabul edelim ya da etmeyelim, demokrasiyi içselleştirmiş, hayata dökmüş, sırf bu nedenle uzun süre haksız eleştirilere muhatap olmuş, nicelik olarak belki küçülmüş, fakat çok kıymetli yazarımızın da ifade ettiği gibi nitelik olarak büyümüş "yeni asya gazetesi ve camiası" bunun haklı gururunu yaşamaktadır...

  • HASAN DOĞAN

    21.2.2025 10:42:50

    Yeni Asya'nın her okuyucusu aynı zamanda bir yazarıdır bu gazetenin.Ancak bu gazetenin hiçbir yazarı başka mevkutelerin asparagas haber ve yorumlarını bu gazeteye boca etmez ve de etmemelidir vesselam.....

  • Yahya Yıldız

    21.2.2025 10:04:24

    … Zâhirde zararlı gibi görünen şeyler, hakikatte nimettir. Zahmette rahmet vardır. İman hizmeti uğrunda başımıza ne gelse hayırdır. Biz başımıza geleceği düşünmekle mükellef değiliz, hizmet-i Kur'âniye ile mükellefiz. (Tarihçe-i Hayat) Yeni Asya ve yazar çizerlerinin umumi şablonunu adeta Üstadımız öyle ifade ediyor… O isimsiz ve resimsiz kahramanlar da Üstad ve saffı evvel nur talebeleri gibi İman ve Kuran hizmeti yolunda her türlü fedakarlığı 12 Martta,12 Eylül de, 28 Şubatta ve 15 -20 Temmuz hain hareketinde de, hakkın hatırını ali tuttular ve elan da haysiyet ve şerefleriyle inşallah Rabbimizin himmetiyle de kıyamete kadar da devam edeceklerdir. Ne mutlu böyle bir camiaya mensup olanlara…

  • Bedreddin

    21.2.2025 03:01:42

    Kur'an hadimi,hizmetkarı,tilmizi nasıl olmalı (Zübeyir Gündüzalp modeli) tarifi yazınızdaki satırlarda vucut bulmuş.Allah ömrünüze bin ömür versin,hizmeti imaniye ve kur'aniyede sizleri sabit kadem eylesin Ya Rabbel alemin.Amin

  • Bedreddin

    21.2.2025 00:44:18

    Sevgili Ustadım;benim yazılarızla ilgili avam lisanıyla "üst segmentten bakış" olarak ifademin tanzim ve şerhi gibi olmuş yazınız.Hem fevkalada hemde muazzam bir izah maşallah,barekallah.

  • Hakan

    21.2.2025 00:41:34

    Yeni Asya fikir mektebine Rabbim kıyamete kadar ömür bahşetsin. Ta ki Nurların sancağını daima taşısın. Allah hepinizden razı olsun.

  • Halil

    21.2.2025 00:38:42

    “ Yazarlarının yazılarına gönderilen bütün yorumlar, şahs-ı maneviyeye o fikri mazhar etmeye yöneliktir. Yorumlarla birlikte söz konusu yazılar, fertleri aşarak cemaatin şahs-ı manevîsinde kabul görürler. Bir muharririn, muhabirin veya sanatkârın tek başına kendi düşüncesinin bir şahs-ı maneviyeye dayandırması mümkün mü? Yazılarına yorum isteyenler veya neşirden önce tetkik için heyetlere gönderenler, bu şahs-ı manevî sırrını anlamaya çalışanlar olsa gerek.“ İşte bu satırların altına imza atılır.

  • Hikmet

    21.2.2025 00:36:20

    Fevkalade ince, önemli ve kalıcı prensipler vermişsiniz. İşte Yeni Asya’nın yolu. Allah razı olsun.

  • S.topuz

    21.2.2025 00:22:02

    "Hadîste اِخْتِلَافُ اُمَّت۪ى رَحْمَةٌ (Ümmetimin ihtilâfında rahmet vardır.)denilmiş. İhtilaf ise, tarafgirliği iktiza ediyor. Hem tarafgirlik marazı; mazlum avamı, zalim havassın şerrinden kurtarıyor. Çünki bir kasabanın ve bir köyün havassı ittifak etseler, mazlum avamı ezerler. Tarafgirlik olsa, mazlum bir tarafa iltica eder, kendisini kurtarır. Hem tesadüm-ü efkârdan ve tehalüf-ü ukûlden hakikat tamamıyla tezahür eder. Elcevab: Birinci suale deriz ki: Hadîsteki ihtilaf ise, müsbet ihtilaftır. Yani: Herbiri kendi mesleğinin tamir ve revacına sa'yeder. Başkasının tahrib ve ibtaline değil, belki tekmil ve ıslahına çalışır. Amma menfî ihtilaf ise ki: Garazkârane, adavetkârane birbirinin tahribine çalışmaktır; hadîsin nazarında merduddur. Çünki birbiriyle boğuşanlar, müsbet hareket edemezler." Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı, Mektubat - 268 - 🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙🕋😭😭😭🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • Pelin Kurukahveci

    21.2.2025 00:19:54

    Şükrü ağabeyim, biz okuyucularınızın yorumlarına verdiğiniz değer için teşekkür ederim. Zira bizde size değer veriyoruz. Eleştirilerimiz sizi sevdiğimiz anlamına geliyor aslında. Bazen üzülüyorum eleştiri yapıyorum diye ama sonra da diyorum ki burası benim evim, bu ağabeyim şu ablam. Beni en iyi anlayacak insanlar bunlardır. Aklımdan geçenleri, kalbimde olanları amasız fakatsız burda konuşamazsam nerde konuşabilirim ki! İyi ki varsınız. Binler dua ve selamlarımla 🙏

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı