Gazetemiz Yeni Asya, kurulduğu günden bu yana hep uyarıcı, ikâz edici ve uyandırıcı yayınlar yapmakla öne çıktı.
Çünkü Yeni Asya, sadece ticarî başarılar ve çok satmak için yayın hayatına atılmamıştı. Yeni Asya’nın kuruluş gayesi, Kur’ân’ın tefsiri olan Risale-i Nur’daki hakikatleri geniş kitlelere ulaştıran bir ‘mektup’ olmaktı. Geride kalan yıllara bakıldığında Yeni Asya’nın bunu yaptığını söylemek abartı olmaz.
“Evinize götürebileceğiniz bir gazete mutlaka vardır” prensibiyle yayın hayatına başlayan ve bu anlayışla yayınını sürdüren Yeni Asya’nın; aile fertlerini en başta ‘müstehcenlik’ olmak üzere pek çok fenalıktan koruduğuna kim şahitlik etmez? Başlangıçta mütedeyyin insanlara hitap etme iddiasıyla yayın hayatına başlayan, ama ne yazık ki sonradan istikametinden şaşan yayınlar olmadı mı? Medya dünyasının bugün içinde bulunduğu hâl ve gidiş de buna büyük bir delil sayılmaz mı? Allah’a şükürler olsun ki Yeni Asya, yayın hayatına başladığı günden bu yana hep müsbet yayın çizgisinde devam etti.
Yeni Asya’nın fark edilen özelliklerinden biri de ‘uyarıcı’ olmasıdır. Risale-i Nur’dan aldığı ölçü ve okuyucularından gelen dualar sebebiyle fenalıkları erkenden teşhis etme kabiliyeti vardır. Millete ve memlekete kurulan tuzakları, bu ferasetle erkenden hisseder ve bir bakıma ilân eder. Çok misallerinden biri, 12 Eylül 1980 Darbesi sonrası yaşananlardır. O günkü darbeciler suret-i haktan görünerek insanları yanıltmayı tercih ettiler ve hazırladıkları “1982 Anayasası”na güya ‘mecburî din dersi şartı’nı koydular. Millet de “Bakın işte. Yeni anayasa ile okullarda din dersi mecburî oluyor” diyerek 1982 Anayasası’nın ‘iyi’ olduğunu zannetti. Oysa bu maddenin yanında çok daha temel meselelerde ‘fena’ maddeler vardı. Yeni Asya bunu teşhis etti ve darbecilerin hazırladığı anayasaya açıktan itiraz etti. Bunu millete anlatabilmek için ‘ek’ler hazırladı, uzmanlardan görüş alıp neşretti. Neticede darbeciler milleti yanıltmış oldu, ama Yeni Asya’nın yayınlarının haklı olduğu her geçen gün biraz daha iyi anlaşıldı.
Yeni Asya’nın gerek sosyal ve gerekse siyasî hadiseler karşısında doğru teşhisler ortaya koyduğuna dost düşman herkes şahit. Bu teşhislerin isabetli olmasının sebebi, işlerin meşveretle ve birlikte yapılması sebebiyledir.
Yeni Asya, 55 yılı geride bıraktı ve 56. yıla adım attı. İnşallah yayın hayatına başladığı günlerde ortaya koyduğu istikametli çizgiyi hep devam ettirecek. Okuyucularının destek ve duasının bu yolculukta kilit rol oynadığını kabul etmek lâzım.
Evet, dün de bugün de “Evinize götürebileceğiniz bir gazete mutlaka vardır” prensibiyle yayın hayatına devam eden Yeni Asya’nın daha nice yıllarına şahitlik ederiz inşallah...