Anne babalar çocuklarının ‘iyi’ yetişmesini ister, ancak çoğu zaman ‘iyilik zannıyla fenalık yapmak’ anlamına gelecek işler yaparlar.
En çarpıcı olan da, ‘ebedî hayat’ı kaybetmek pahasına çoğu zaman ‘kısa dünya hayatı’nı kazanma peşinde koştururlar.
Sosyal medya vasıtaları da çocuklar aleyhinde kullanılabiliyor. Bir anne ve baba düşünün ki her gün çocuklarının ‘güzel’ fotoğraflarını sanal âlemde paylaşıyor ve bazı insanların kem gözlerinin onları rahatsız etmesine vesile oluyor. Böyle bir anne baba çocuklarına dolaylı da olsa fenalık yapmış olmuyor mu?
Herkesin bildiği üzere konunun uzmanları, anne ve babaları bu noktada ciddi şekilde ikâz ediyorlar. Uzman Klinik Psikolog Mısra Nur Nişancı Koçak, konuyla ilgili önemli uyarılarda bulunmuş. Koçak, (bazı) ebeveynlerin çocukları üzerinden sosyal medya kazancı sağlarken, onların gelecekte yaşayabileceği psikolojik ve sosyal zararları göz ardı ettiğini belirtip şöyle demiş: “Ebeveynler, çocuklarının fotoğraf ve videolarını paylaşarak mahremiyet ihlâline sebep oluyor. Henüz karar verme yetisine sahip olmayan çocuklar, ilerleyen yaşlarda bu durumun psikolojik yıkımını yaşayabiliyor. Mahremiyet bilinci gelişmeden büyüyen çocuklar, ileride kendi özel hayatlarını korumakta zorlanabilir.” (bianet.org, 16 Şubat 2025)
Çocukların fotoğraflarını sosyal medyada paylaşmanın düşündüğümüzden çok daha büyük tehlikeler taşıdığını belirten Koçak, “Araştırmalar, pedofil sitelerinde yer alan içeriklerin yaklaşık yarısının sosyal medya hesaplarından alındığını gösteriyor. Paylaşılan her çocuk fotoğrafı, aynı zamanda suistimal edilme riskini de beraberinde getiriyor. (...) Bugün sevimli görünen çocukluk fotoğrafları, ileride kişisel verilere erişimin kolaylaşmasıyla kötü amaçlar için kullanılabilir. Çocuk, yetişkinliğe ulaştığında bu bilgilerin yaygınlaşmış olmasından rahatsızlık ve utanç duyabilir” şeklinde konuşmuş.
Koçak, ‘çare’ olarak şunları sıralamış: Çocukların mahremiyetini korumak için paylaşmaktan kaçınılmalı. Çocuğun gittiği okul, park, ev gibi konum bilgileri paylaşılmamalı. Ebeveynler, çocuklarının rızasını almadan fotoğraf ve video paylaşmamalı. Sosyal medya platformları, çocuk haklarını koruyacak politikalar geliştirmeli. Aileler, bu konuda bilinçlenmek için eğitim programlarına katılmalı ve farkındalık kampanyalarına destek vermeli.”
Görüldüğü üzere iş yine gelip ‘eğitim’e dayandı. Aileleri bu noktada bilgilendiren çalışmaların yapıldığını söyleyebilir miyiz? TV’lerde başka pek çok konuda dünyaya nizamat veren konuşmacılar acaba bu önemli konuları niçin gündem yapmazlar? Okulların bu konuda hem öğrenci, hem de velileri içine alan bir çalışması var mı? Olması icap etmez mi?
Her konuda olduğu gibi çocuklar konusunda da “iyilik zannıyla fenalık yapmak”tan uzak durmak lâzım vesselâm.