"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Biz Yeni Asya’da değiliz, Yeni Asya bizim içimizde!

Ali FERŞADOĞLU
21 Şubat 2025, Cuma
Eyyamcı, solcu ve komünistlerin cirit attığı ve tartışmalar yaptığımız 1976’nın ortalarıydı. İmam-Hatipli olmamıza rağmen iman esasları, ibadet, ahlâk gibi pekçok meselede şüphe dalgalarıyla boğuşup keşmekeş bir hayatın içinde idik.

Evde iki öğün yemek yer, kardeşler arasında beş öğün kavga ederdik! Bilhassa orta ve lise dönemi çok fırtınalı geçiyordu. Çatmadığımız öğrenci, çatışmadığımız hoca yok gibi idi. Teneffüslerde sınıfın ve okulun yarısı peşimizde kovalamaca oynuyorduk! Sık sık yolumuz idareye uğruyordu…

İşte o debdebeli, gürültülü hayat devam ederken Yeni Asya ile Risale-i Nur’u tanıdık, daha doğrusu, “ihsan-ı İlâhî tarafından omzumuza” kondu! Başta bir hayli direttik, sonunda teslim-i silâh ettik! Şüphe ve vesveselerimizden kurtulup suallerimizin cevabını bulduk. Fırtınalı, partırtılı hayat gitti, yerini sükunete bıraktı. Hocalarımız, “Bu çocuğa ne oldu, cin mi çarptı!” diyordu. Bize de Nur çarpmıştı! Birçok okuyucu, ağabey ve kardeşlerin böyle solculuk ve komünistlikten geldiğini daha sonraları öğrenmiştik!

Son sınıfta iken, Yeni Asya’ya yazı göndermeye başlamıştık. 1983’te okul bitince de resmen ve fiilen çalışmaya başladık. Bu sefer basın-yayın ve gazeteciliğin fırtınaları içinde pişe pişe inayet-i İlâhî, şahs-ı manevî sayesinde bugünlere geldik!

Dahilî ve haricî çalkantılar geçirdi. Kemalizm ve kolları “gizli ifsat, ahlâksızlık, dinsizlik, zındıka komiteleri” Yeni Asya’yı da “susturma ve kontrol etme projesini” uygulamak istedi! “Nurculara çare bulamayıp hükûmeti, adliyeyi aldatarak lâstikli kanunlar ile onları kırmak ve dağıtmak istiyorlar. İnşaallah bir halt edemezler”1 “Onların, o planları da yine akim kaldı…”2 Ve yine kalacak inşallah!

“Zındıkanın desiseleriyle, bu havalide bizlere karşı perde altında maddî ve manevî tahşidatı başlamış; gayet dikkatle ve şeytancasına şakirtlerin hakikî kuvvetleri olan tesanüdü bozmaya çalışıyorlar [...] Hafız-ı Hakikî Cenab-ı Hak’tır. İnşaallah hiçbir zarar edemeyecekler.”3

Şahsen biz de hiçbir zarar görmeden inayet-i İlâhiyeyle bugünlere geldik! Zira, biz Yeni Asya’da değiliz, Yeni Asya bizim içimizde!

Dipnotlar:

1-Şualar, s. 547.; 2-Emirdağ Lâhikâsı, 101.; 3-Kastamonu Lâhikası, s. 158.

Okunma Sayısı: 763
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    21.2.2025 18:08:56

    Şahısların değil, prensip ve kaidelerin arkasında durmak. Binlerce tebrikler ediyoruz.56 YILIN KUTLU OLSUN.👏👏👏👏🤲🌅 “Hakkı tanıyan, hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmez. Zira, hakkın hatırı âlidir; hiçbir hatıra fedâ edilmemek gerektir. Fakat şu hüsn-ü zannınızı kabul etmem. Zira bir müfside, bir dessasa hüsn-ü zan edebilirsiniz. Delil ve âkıbete bakınız.”-Münazarat, Enst./inter., s. 59. “Ben taşımı sabıka (geçmişe) atıyorum. Bazılarının hatırı kırılsa da mâzur tutulsun. Yalnız hakkın hatırı kırılmasın. Zira, milletin hatırı, onların hatırından daha âli, daha galîdir (yüksek ve kıymetlidir).”-Münazarat, Enst./inter., s. 95, eski baskı. “Beni mâzur tutsanız, febihâ (ne alâ, ne güzel)... Ve illâ hürriyet var; tahakküm yoktur…”-Muhakemat, Enst./inter., s. 128.

  • erhan

    21.2.2025 16:04:59

    Doğru duvar yıkılmaz demiş büyüklerimiz. karşılıksız sevgi, karşılıksız hizmet örneği sergiliyorsunuz. bu her kişinin yapabileceği bir şey değil. Bu memleket, ne insanlar gördü, kalemini, sayfasını, gazetesini, hatta üzerine kişiliğini koyarak, birilerinin dediği gibi, bir o mahallede bir bu mahallede .............!

  • Ahmet Said

    21.2.2025 15:52:51

    BİZ YENİ ASYA’DAN OLMALIYIZ! “Biz Yeni Asya’da değiliz, Yeni Asya bizim içimizde!” Yazarımızın kastını bilmiyorum ama öncelik olanın “biz Yeni Asya’dayız” olması gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde herkesin içindeki Yeni Asya farklı olma riski taşır. Herkesin Yeni Asya'yı anlama biçimi farklı olacağından, bu durum farklı yorumlara ve anlaşmazlıklara neden olabilir. Yani bir yönüyle “biz şahs-ı manevide değiliz, şahs-ı manevi bizim içimizde” diyebilir miyiz? “Yeni Asya bizim içimizde" ifadesi, kişilerin kendi içlerine kapanmalarına ve kolektif çabalardan uzaklaşmalarına neden olabilir. Oysa Yeni Asya, birlik ve beraberlik ruhunu temsil eder. “Yeni Asya bizim içimizde” yaklaşımından, şahs-ı maneviye bağlılığı zayıflatan bir anlam da çıkarılabilir. Hepimizin içinde olduğu bir havuz olmadan, ferdi sahiplenmenin sürekliliği zayıflayabilir.

  • HASAN DOĞAN

    21.2.2025 10:38:45

    O'nu içimizden koparıp çıkartmak isteyenlere Rabbim fırsat vermesin inşallah...

  • Yahya Yıldız

    21.2.2025 08:43:58

    Rabbim, bu izzetli, haysiyetli ve şerefli duruşu, zındık ve zındıka komitelerinden muhafaza eylesin. Hak, hukuk, adalet ve eşitlikten ve özellikle de şahsı maneviden ayırmasın, Kıyamete kadar da ilim, iman ve istikametten de ayırmasın inşallah…

  • Necati

    21.2.2025 02:02:51

    56. Yılımızı tebrik ediyoruz. Bu yüce davaya emek veren, vermiş ve verecek olan Herkesten Allah razı olsun, amin. Allah sizlere de uzun sağlıklı istikâmetli ömürler versin.amin

  • Pelin Kurukahveci

    21.2.2025 00:33:31

    Allah razı olsun Ali ağabeyim. Yeni Asya'ya bir ömrü feda etmişsiniz. Biz Saliha ablayı da okumak istiyoruz. Vesile olursanız memnun olurum. Başarılar diliyorum. Nice yıllara inşallah 💐💐

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı