"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrasi İttifakı…

Şükrü BULUT
19 Şubat 2025, Çarşamba
Geçen yazımızda, “Altılı Masa” olarak demokrasi tarihine geçmiş Türkiye muhalefetinin güzel çalışmasından bahsetmiştik.

Eski hal, muhal ise; arkasına bakmadan bu ulvî yolda yürümek düşüyor, muhalefete. İktidarın demokrasiyi neden istemediğini, o yazımızda izah etmiştik. Bütün misyonu, Küreselcilerin bizdeki 12 Eylül projesinin yürümesi olanların demokrasiye taraf olmaları eşyanın tabiatına aykırıdır. Zaten buradaki ayrışma noktamız da, 12 Eylül olacak… Bu ihtilâli demokrasimize işlenen cinayet olarak görenlerle,  görmeyenlerin ayrıştıkları kavşak… 12 Eylül’e ve 12 Eylül’den sonraki süreçteki Neoliberal projelere  zerre kadar meyil gösterenlerin demokrasiden bahsetmeleri, tamamen bir demokrasi münafıklığıdır. Ya 12 Eylül’e taraf olacaksınız, ya demokrasiye… Orta yolu yoktur bunun...

Bugün düne hiç benzemiyor. Dünde yükselen değer olarak görülen bazı fikirlerden ve yaklaşımlardan, dünya kamuoyunun cüzzamlılardan kaçar gibi kaçtıklarına şahit oluyoruz. 1970’lerden sonra; serbest ekonomi, pazar ekonomisi veya liberal ekonomi kimliği altında ekonomi piyasasına sürülen düşüncelerin zakkumlu  neticeleriyle; millî devletlere kayyım tayin eder gibi idareci gönderen Davos’un çocukları, ABD topraklarını çoktan terk ettiler. Orada sermayelerini korumak üzere Trump’ın çevresinde müdahanecilik yapanları herkes tanıyor. Söz konusu kişiler, şimdilik ne orada, ne de AB’de hiç kıymeti olmayan “düşükler” sınıfına girdiler… İşte dünyamızda esen yeni rüzgârlar, Türkiye’yi demokrasiye ulaştırmak ve bizi Küreselcilerin hegemonyasından kurtarmak isteyen muhalefete güzel fırsatlar sunuyor.

Daha önceki yazılarımızda, Türkiye demokrasisinin 12 Eylül İhtilâli’yle birlikte idam edildiğini yazmıştık. Muktedir olanları demokrasiye dayanmayan bir ülkedeki muhalefetlerinin ne kadar sağlıklı olabileceğini, varın siz düşünün. Dünya siyaset arenasındaki genel fırtına iktidarları devirirken, demokrasiyi ve adaleti esas almayan menfaatçi muhalefet partilerini de iktidarlarla birlikte uçuruyor. Fransa, Kanada ve Almanya demokrasileri bu iddiamızı isbat ediyorlar. Yani demokrasinin bir unsuru olan “muhalefet”in demokrat olması, meselenin olmazsa olmazı olmuş. Bundan böyle, muhalefet partisi kimliğiyle siyaset meydanına çıkacak partilerde, her şeyden önce demokrasi aranacaktır.

Demokrasinin mücerret olduğunu; isteyenin, keyfine göre tarif ettiği ve üzerinde uzlaşılacak bir yönetim biçimi olmadığını iddia eden demokrasi münafıkları Neoliberallere, Altılı Masa’nın çalışmaları güzel cevaplardı. Zahiren zıt dünya görüşlerine sahip siyasî partilerin, üstünde ittifak ettikleri tanımları, bir kenara koyacak değiliz. Yine Küreselcilerin geçici olarak işgal ettikleri günümüz AB’sinin de (von den Leyen, Sholz, Kaja Kalas ve Macron Avrupası) şimdilik ölçü alınamayacağını, ABD’li siyasetçiler, Münih Güvenlik Konferansı’nda o Küreselcilerin yüzlerine söylediler. Entrikaların, medyaya  sansürün, menfaatler karşılığı verilen statülerin demokrasiye aykırı olduğunu, Vance açıkça izah etti. Yeni Türkiye muhalefetinin önünü tıkayacak boş kaidelerin, sözlerin ve hipnozların artık geçerli olmadığını, sokaktaki insanlar da anlamaya başladılar.

Bir nokta daha var: AB içindeki Neoliberallerin desteğiyle muhalefeti parçalayan Marksist Kürt yapılanmasının da soluğu kesildi. Artık onları fonlayacak birilerinin çıkması zor görünüyor. İngiltere ise, tek başına bu fitneyi devam ettiremez. Kırk senedir 12 Eylül partilerinin işine yaramış bölünmüş Şark oyları, bundan böyle hakiki sahiplerine yönelecektir. Yeter ki muhalefet liderleri, Şark’ın sevilen şahsiyetlerini öne çıkarsınlar.

Kemal Kılıçdaroğlu gibi; devlet işleyişini iyi bilen, mukaddesata hürmetkâr, milleti ayrıştırmadan kucaklayan bir başkanın parti yönetiminden uzaklaştırılması da yeniden konuşulacak. AKP idarecilerinin, dışarıdaki Neoliberal dostlarıyla birlikte yaptıkları planın da deşifre olacağını tahmin ediyoruz. 12 Eylül’ün meyveleriyle övünen bir muhalefetin, demokrasi isteyenler açısından yüz kızartıcı olduğunu herkes biliyor. Türkiye demokrasisine düşman İstanbul sermayesi ile iktidarın söz dalaşları, 12 Eylülcü TÜSİAD’ın demokrasiye karşı tertiplerinin üzerini örtemeyecektir.

Demokrasinin fıtrî ilerleyişini, içimizdeki Kemalistlerin küresel dinsizlik cereyanlarıyla ittifaklarının durduramayacağını herkes hissetmeye başladı. Demokrasi, milletimizin her insanının kulağına; halife olma, insan olarak temsil edilme ve her türlü meşru hürriyetini kullanma nimetini, yeni rüzgârlarla birlikte fısıldıyor. Ne göçmenlerimiz, ne menfaat dağıtılan kitlelerimiz, ne İngiltere’nin AKP ile ettikleri ittifaklar, gelmekte olan o güzeli durdurabilecek… 

Okunma Sayısı: 1079
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    19.2.2025 21:45:48

    Adalet için yürüyen ve milletin hakkı için bastıran ile milletin hakkını yandaşalrına yediren,bir köprünün maliyetini 10 katına,bir tünel geçidin kini 20 katına yaptıran ve kendi çiftçisinden 30 cent verip aldığı buğdayı ,ithal ettiği ecnebilerden 90 cente alan ne milletin ne de devletin hakkını koruyan olamaaaz. Hele hele israfları ile bir günde 3000 emeklinin maaşı kadar masraf edip bir emekli kadar faydası olmayanın peşinden koşmak ne akla,ne dine ne de ilme,insanlığa yakışmaaz.

  • Salih

    19.2.2025 17:51:58

    Altılı Masanın demokrasiyi mücerret manadan çıkarıp tanımlayarak yeniden halkın anlayabileceği hale getirdiğine katılıyorum. Demokrasi ittifakının o doğru tanımlar üzerinde yükselmesine dua edceğim.

  • Süleyman

    19.2.2025 15:21:41

    Demokrasi ittifakı yaklaşımınızı tebrik ediyorum. Farklı dünya görüşlerini insanlık ve medeniyet yolunda bir araya getirecek bir birlikteliktir.

  • Rehanur

    19.2.2025 14:14:08

    Demokrasimize kuvvet verecek AB demokrasilerini durduranların başına gelen felaket çok büyük. İnşaallah her iki demokrasi de marksizmin istibdadından kurtulacak.

  • Nur

    19.2.2025 14:12:17

    Demirelin güzel bir sözünü hatırladım yazınızla. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Altılı masa ile varlığını hissettiren milli birliğimiz, demokrasi ittifakıyla ipi göğüsleyeceklerdir.

  • Hikmet

    19.2.2025 14:08:45

    Arzular ile mevcut hakikatler arasındaki açıyı, daima muhakeme ile gözçnünde bulundurmamız lazım. Bu istibdattan kurtulmak isteyen samimi muhalif demokratlar için yol rehberi niteliğinde bir yazı.

  • Hüseyin T

    19.2.2025 12:50:18

    Aslında bugünü anlamamız için dünü bilmemiz gerekir.Türkiye’de demokrasinin kaderini 12 Eylül’le bağlantılı güçlerin belirlediğini ve muhalefetin gerçek anlamda demokrat olabilmesi için bu mirastan tamamen kopması gerekiyor.Altılı Masa’nın bu açıdan önemli bir çalışma yaptığını parlamentodaki mevcut yapıya bakınca görmek mümkün. Özellikle muhalefetin iç dinamiklerine baktığımızda, Kürt siyasi hareketinin dış destekten yoksun kaldığını ve Kılıçdaroğlu’nun CHP’den uzaklaştırılmasının planlı bir hamle olduğunu hemen idrak edebiliriz.Bu anlamda TÜSİAD ve İstanbul sermayesinin demokrasiye zarar verdiğini , Türkiye’de yeni bir demokratik dönüşüm sürecinin başladığını müşahede ediyoruz. Türkiye’de demokrasiye yönelik bir değişim süreci yaşansa da, bunun nasıl şekilleneceği dinamik gelişmelere bağlı olarak netleşecek.

  • İsmail

    19.2.2025 11:45:37

    Yüz yılı aşkındır devlet desteği verilen büyük sermaye, dün hangi demokratik siyasal mücadele içinde oldu ki, şimdi olsun. Kendi çıkarı için mücadele veriyor hepsi bu…

  • Bülent BİÇER

    19.2.2025 11:17:06

    Mükemmel ...

  • Hüseyin

    19.2.2025 10:58:00

    “ Neoliberallerin desteğiyle muhalefeti parçalayan Marksist Kürt yapılanmasının da soluğu kesildi. Artık onları fonlayacak birilerinin çıkması zor görünüyor. İngiltere ise, tek başına bu fitneyi devam ettiremez. Kırk senedir 12 Eylül partilerinin işine yaramış bölünmüş Şark oyları, bundan böyle hakiki sahiplerine yönelecektir. Yeter ki muhalefet liderleri, Şark’ın sevilen şahsiyetlerini öne çıkarsınlar.“ İşte demokrasinin bir anahtarı da burada…

  • Pelin Kurukahveci

    19.2.2025 09:30:07

    Kılıçdaroğlu için gösterdiğiniz iyimserliğe katılmıyorum. Alevi azınlığa mensup bir devlet başkanı doğru gelmiyor. Alevilerin güç ellerine geçtiğinde neler yapabileceklerini düşünmüyorsunuz.

  • irfan göçmen

    19.2.2025 09:11:30

    Dua mız daima bu minval de devam edicek inşallah.Allah razı olsun Hocam kaleminize sağlık.

  • [email protected]

    19.2.2025 06:18:37

    Çok güzel bir yazı olmuş Emeğinize sağlık

  • S.topuz

    19.2.2025 05:33:57

    ..."Hem de meşrutiyet-i meşrua denilen dünyada beşer saadetinin bir sebebi ve hâkimiyet-i milliyeyi temin ile makine-yi hayatın buharı olan hürriyetteki irade-i cüz'iyeyi, istibdad ve tahakkümün belasından kurtaran meşveret-i şer'iyenin mâyesiyle mayalandıran meşrutiyet-i meşrua, sizi herkes gibi imtihana davet ediyor ki, sinn-i rüşde büluğunuzu ve vasiye adem-i ihtiyacınızı görmek istiyor. İmtihana hazırlanınız. Mevcudiyetinizi ittihadla gösteriniz ve hamiyet-i diniye-i millî ile fikir ve vicdan-ı şahsiyenizi, milletin kalb ve akl-ı müştereki gibi gösteriniz. Yoksa sıfır çekecek ve şehadetname-i hürriyeti elinize vermeyecektir."... Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı, Divan-ı Örfi - 52 - 🇹🇷😢🇹🇷🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙🕋😭😭😭🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • said dogan

    19.2.2025 03:34:43

    teorik olarak mükemmel bir analiz, gerçekler manzumesi tespitler, tebrik ediyorum. ancak, sahada aynı gerçekleri uygulama çabasını göremiyoruz. demokrasiyi rafa kaldıran 12 eylül münafıkane darbesi ürünü akp'nin risale-i nur cemaatleri tarafından desteklenmesi tenakuz teşkil ediyor. demokrasi münafıklığını genlerinde taşıyan tek adam istibdadına destek vermemiz,hayvaniyetten gelme istibdat rejimine sessiz kalmamız da inancımıza ters düşer.

  • Halil

    19.2.2025 02:55:19

    Yiğit düştüğü yerden kalkar, sözünü hayırladım. Türkiye demokrasisini nerede be nasıl kaybetmişse, orada ve onlarla mücadele ile kazanacaktır. Demokrasi birlik olmamızı istiyor. Muhalefeti ayrıştırsnların demokrasimize düşman olduklarını biliyoruz..

  • Hakan

    19.2.2025 02:50:37

    Ümit dolu bir makale. Hemde akıl ve mantık ile yere basan düşünceler. Demokrasinin çok yakınımızda olduğunu hissettim yazınızla. Allah razı olsun.

  • Bedreddin

    19.2.2025 00:23:13

    İnşallah Muhterem Hocam.Çok müjdeli haberler var yazınızda Allah razı olsun.12 Eylül ihtilali hakikaten çok kritik bir kavşak.İhtilal aleyhtarı ve taraftarı gibi kavramları büyüklerimizden çok duyduk,dinledik va esefa.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı