"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Altılı Masa, demokrasimizin bir başarısıydı

Şükrü BULUT
14 Şubat 2025, Cuma
Altılı Masa çalışmasını ti’ye alanlar kadar, içinde bulundukları halde önemini kavrayamayan politikacılar da oldu.

Bize göre demokrasimizin idamından bu yana, 12 Eylül muhalefetinin ilk ciddi çalışmasıydı: Demokrasi, adalet, vatanın bütünlüğü, ileri medeniyetteki müttefikimiz AB, demokrasi düşmanlarının ayrıştırmalarına karşı tedbirler, ortak değerlerimiz ve insaniyet… Altı tane siyasî parti... Bir dönem boyu geceli-gündüzlü çalıştılar. Demokrasinin tanımları, olmazsa olmazları, tarihçesi, muhtemel hastalıkları ve düşmanları… Bütün bunlar yazıldı ve konuşuldu…

Türkiye demokrasisinin 12 Eylül’de Kemalizm ve küresel Marksizm ortaklığında idam edildiğine inanmayanlar, aşağıdaki düşüncelerimize elbette katılmayacaklardır. Muhataplarımızın; demokrasiyi ön şart ve Kemalizm’i de antidemokratik bir düşünce olarak kabul ettikleri ön kabulüyle yazıyoruz. Yakın tarihimizdeki yanlışlarla boğuşmanın milletimize yalnızca zarar verdiğini, global düzeyde kırk seneyi aşkındır biz dayatılan sözde “yeniliklerin” yalnızca bir iğfal veya manipülasyon olduğuna inanıyorsanız, demokrasinin; ırkları, inançları, sanat telâkkilerini ve tüm kültürleri kucaklayan fıtrî temelleri oluşturduğunun da farkındasınızdır.

 Altılı Masa’da nelerin konuşulduğunu tam bilemiyoruz, dışarıya yansıyan beyanlarında böyle bir ortaklığın musikisini işittik, diyebiliriz. Bediüzzaman’ın ifadesiyle eski hâl, muhal… 12 Eylül cinayetinin mahiyetini kapatan çürümüş örtülerin, Küreselcilerin mağlubiyetleriyle uçuşmasından çekinenlerin, ister istemez bu demokrasi yolculuklarından vazgeçtiklerini/ geçeceklerini de biliyoruz. Zamanın rüzgârı o denli şiddetlice esiyor ki; Neoliberallerin kırk küsur senedir ABD ve AB’de yaptığı tahribatları, gelişen hâdiselerle dünya kamuoyu görmeye başladı. Türkiye’yi milletiyle birlikte tam kırk küsur senedir istibdat mengenesinde perişan eden 12 Eylülcüleri, hâlâ kahraman gösteren manzaranın değişmeyeceğine inananları, bundan böyle münafık üslupları da kurtaramayacak. Zira batıdan gelen fırtına şiddetli…

Küresel demokrasi münafıklarının, itibarsızlaştırdığı yüzlerce değerin başında- bize- göre demokrasi gelir. İnsaniyetin değerlendirme ölçülerini, iğfalleriyle bozduklarından çok manalar, tersine doğru devrildiler… Hürriyet, demokrasi, cumhuriyet, milliyet, gelenek, tabiat, yaratılış, değişim ve daha çok şeyler… 

ABD ordusunun demokrasi adına Irak’ı işgal edip, ahirzamanın dehşetli zulmünü nasıl işlediğini okuyanlar, demokrasinin katliam ve iç savaşlarda da kullanılan bir tabir olduğunu hatırlarlar. Sünnet-i seniyyenin millî geleneğimiz olduğunu önce unutturdular, sonra töre cinayetleri filmlerini seyrettirdiler ve ardından da; bizi millet başta olmak üzere ecdadımızla, akrabalarımızla, vatanımızla, tarih ve mukaddesatımızla irtibatlandıran tüm bağları ders müfredatlarından çıkardılar. An’ane düşmanlığı ve milleti derinden yaralayan diğer hadiseler, başka yazıların konusu…

Türk siyasetinin şu hâliyle, Batıdan doğuya doğru gelen devasa değişime karşı, ayakta kalabileceğine hiç kimse ihtimal vermiyor. İktidar ve payandalarının çürüklükleri malum. Muhalefetin de içine girmiş istibdat mikrobu; hem Kemalizm’i ve hem de 12 Eylül sürecinin ömürlerini uzatabilmek için, entrika dolaplarını oralarda da çeviriyor. Millî bir müsamerede vazife alamayacak kadar yetersiz, demokrasinin tanımını yapamayacak kadar cahil ve seksen milyon vatandaştan ancak beş milyonunu tanıyacak kadar milletten uzak insanları, milletin demokrasi mücadelesine giriştiği bu günlerde, ana muhalefet lideri olarak sahneye çıkaranları da, halkımız çok yakından taakip ediyor.

Muhalefet lideri ve temsilcilerinin statükocu ve rahatına düşkün hâllerini dışardan izlediğimizde, gelmekte olan fırtınadan habersiz olduklarını anlıyoruz. Batı Demokrasilerinde millî menfaatleri için çalışanlardaki heyecanı, gözlerindeki parıltıyı, her türlü fedakârlığa hazır ve cesareti bu zevatta maalesef göremiyoruz. 

Türkiye’ye demokrasi, muhalefetin de dâhil edildiği sun’î engellerle durdurulmayacak derecede yüksekten geliyor. “Ben olmazsam, işler yürümez” zihniyeti çoktan çöktü. “Siyasette yeri doldurulmaz” felsefesi bizde de kabul görmemeye başladı. 

Demokrasi için bedel ödemeye yanaşmayan, gönülden bağlanmayan ve yalnızca demokrasiyi lafız olarak tekrarlayan gayr-ı samimiler, gelen fırtınayla sahadışına savurulacaklardır. Bundan en fazla etkilenecek politikacıların da, muhalefettekiler olduğunu belirtmek durumundayız. 

12 Eylül İhtilâli’nin sürecine bağlı, Neoliberallerin cuntalara dayattıkları anayasayı içselleştirmiş ve küreselcilerin; “milletlerüstü programlarıyla” millet iradesini Neoliberal kapitale teslim etmiş mevcut iktidar ve payandalarının, zaten demokrasi dertleri yoktu. Onlar mevzumuzun dışında kalıyorlar. 

Okunma Sayısı: 1282
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    14.2.2025 18:15:51

    28 Şubat zalimi ile kolkola olanalrın(kur'an kurslarına getirilen kısıtlamalar,müslüman kadınlarımızın çalışma,kızlarımızın eğitim hakkını gasp eden partilerden birinin liderini mazlum millete seçtiren,zalim,ırkçı,şovenist ve din düşmanlığı yanına birde PKK haimliği ve cani,katil başı ile ortaklıkları ortaya çıkan YAHUDİ CESARET ÖDÜLÜ namlı lider mi müslümana hizmet ediyor.Bre 1 milyondan fazla masumun hayat hakkında dahli olanın suçunu görmeyen gözlerinize,idrak edemeyen aklınıza hangi hastalık düçar olduki savunursunuz. Zalimden kurtulmadıkça bu hastalıklardan da kurtulamıyacak anlaşılan hastalar.

  • Halil

    14.2.2025 16:13:28

    Bu yazının temel esprisi olarak, demokrasi yoluna devam diye anlıyorum. Bunu iktidar yapamaz. Yazarın iddiası AKP 12 eylülü devam ettiriyor. Muhalefete de demokrasi kalıyor. Böyle anladım.

  • Hüseyin

    14.2.2025 14:46:19

    Altılı masanın başlattığı demokrasi yürüyüşü mutlaka devam ettirilmeli. Elbetteki demokrasiye inanmış, milletinin ve ülkenin menfaatini kendi menfaatinden önde tutan yürekli demokrasi sevdalılarınca. Korku olmayacak. Menfaat kaygısı olmayacak. Demokrasiyi bilecek olanlarla.

  • Raşit örenel

    14.2.2025 14:45:46

    Altılı masa dağılınca zil takıp oynayanların kulakları çınlasın. Dağılsın diye uğraşanlar gibi dağılınca sevinen "dost"larımız da vardı.

  • Hüseyin İlhan

    14.2.2025 12:42:51

    Ülkedeki basını ya satın alarak ya baskı,sansür ve tehditleri ile susturarak sadece havuz ve yandaş medya ile milleti iğfal eden esasen seçimi kaybetti. Adam seçim kazanmış mış.Vallahi birçok para kazananda var amma helal miii,haram mıı,hak ederek miii yoksa çalarak,üçırparak,hile ve entrika yaparak mı kazandığına gelince başta TRT de seçim öncesi probaganda süreçlerine,seçim için dağıttığı rüşvetlere ki(Karadeniz'de gaz bulduk diyerek fatura tahsilatı yapmaması tam bir rüşvet ve adaletsizliğin şahikasıdır.,Amma Adalet için yürüyen,başörtüsü için kanuni teminat çıakrtalım diyen,emekliye insanca yaşayacak hakkını vermeyene ,bayram ikramiyesini çıkarttıran,EYT ile yıllardır gasp ettiği hakları kopartan YAHUDİ CESARET ÖDÜLÜ verilenden milyonlarca kat daha dürüsttür.

  • Gülhan

    14.2.2025 12:18:05

    6 lı masa çok toplantı yaptı. Sonuç elde var sıfır. Aslında 6 lı masa diye bir ortak akıl oluşmamış. Bizi kandırmışlar resmen.

  • Doğu Batı

    14.2.2025 10:48:51

    Kılıçdaroğlu düşmanlığı kimler tarafından yapıldığı ortada. Bir taraftan Kemalistlerin korkusu, diğer taraftan da demokrasi derdi olmayan iktidarın korkusu. Korku o kadar bacayı sarmış ki Kılıçdaroğlu aktif siyasette olmadığı halde iktidar ona her fırsatta saldırmaya devam etmekle beraber, Kemalist sistem de elinden geldiğince geri gelmesini engellemeye çalışıyorlar.

  • Demokrat Avrupa

    14.2.2025 10:40:09

    Altılı masanın mimarına neden iktidarın ve muhalefetin içindekiler karşı çıktığı zamanla daha iyi anlaşılacaktır…Global Marksist cereyan işini sağlama bağlamak için sadece antidemokratik bir iktidarı yerleştirmiyor, aynı zamanda da muhalefetin içine de elemanlarını yerleştirerek bütün ihtimalleri hesaba katmaya çalışıyor…

  • Hasan

    14.2.2025 10:21:23

    Altılı masa tam bir projeydi. En zayıf, güçsüz durumdaki RTE’yi cumhurbaşkanı yaptırma projesi.

  • Semanur Tunoğlu

    14.2.2025 10:17:40

    Altılı masa seçimi kazansaydı da seçimden sonra dağılırdı. Çok farklı franksiyonların bir arada yönetmesi mümkün olmuyor. Ak parti ile MHP bile birçok konuda ayrışıyor.

  • Hüseyin T

    14.2.2025 08:14:57

    (2)Buna paralel olarak, Türkiye’deki mevcut iktidarın ise demokrasiyi önemsemediğini, ancak muhalefetin de içindeki statükocu unsurlar nedeniyle bu süreci ileriye taşıyamadığıni görmekteyiz. Aslında Türkiye'deki en büyük sorun "muhalefet" sorunudur.Bundan dolayı yaklaşan küresel değişim dalgasının, muhalefet içindeki yetersiz figürleri de siyasi arenadan dışlayacağını göreceğiz.

  • Hüseyin T

    14.2.2025 08:12:04

    (1)Türkiye’nin demokrasi sürecine dair altılı masa deneyimi ,12 Eylül 1980 darbesinden bu yana muhalefet adına en ciddi girişimlerden biriydi hakikaten. Fakat ne yazık ki, bu çalışmanın ehemmiyeti yeterince anlaşılamadı veya bazı katılımcılar tarafından hakkıyla sahiplenilmediğini müşahede ettik.12 Eylül rejimi, Kemalizm ve küresel Marksizm ortaklığında demokrasiyi idam etti ve günümüz muhalefeti de bu sürecin devamı niteliğinde politikalar izlemektedir. Batı’da yaşanan neoliberal çöküş ve küresel siyasi değişimler, Türkiye’deki muhalefetin bu dalgaya hazırlıksız olduğunu göstermektedir.Demokrasinin bu meyanda küresel güçler tarafından araçsallaştırıldığı ve bu kavramın zaman içinde anlam kaymasına uğratılıp , içinin boşaltıldığıni, ABD’nin demokrasi söylemiyle Irak’a müdahalesi gibi olaylarla, Batı’nın demokrasi anlayışının çelişkili bir noktaya geldiği müşahede ettik.

  • Mehmet

    14.2.2025 05:38:47

    DP,Deva parti,Saadet parti ve gelecek partinin işlerine yaradı.

  • Mustafa-kemal

    14.2.2025 05:35:32

    Hakikaten 6 lı masa güzel bir deneme idi.türk demokrasisini kurtarmak icin son deneme idi.tek hedef demokratik nizamı kurtarmaktı.çalıṣma yapıldı.belki sonucu ileride alınır.

  • Oğuz Yiğiter

    14.2.2025 04:58:14

    14-28 2023 tarihi de en az 12 eylül 80 kadar önemli ve aynı el tarafından tuşların hepsine birden basılıp acil butonuyla gidişatı tersyüz eden etkili siyasî aktörü saha dışına iten dehşetli iki operasyon. 80'de Merhum Demirel'i, 2023'te de Kemal Bey'i sür'atle sahadan uzaklaştırdılar. 80'de Demirel'e müdahele edilmese idi "ilk seçimde tek başına iktidar olacağı," Kemal Bey'e müdahele edilmeseydi, cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırağız sözüne karşı, " cumhuriyetin başına kimin tacını geçireceksin" diyerek uzaklaştırdılar....

  • Vedat Demir

    14.2.2025 02:18:05

    Doğru bir bakış açısı.Altılı Masa, Türkiye'yi yeniden parlamenter sisteme döndürmeyi, devleti ve hukuku yeniden inşa etmeyi amaçlayan, iyi organize edilmiş bir hareketti. Kemal Kılıçdaroğlu, ülkenin demokrasiye geçiş sürecini yönetebilecek bilgi, birikim ve deneyime sahip bir liderdi. Son on yılda CHP’yi dönüştürerek, Altılı Masa ile geniş bir ittifak kurdu ve partisini muhafazakâr kesimlerin de oy verebileceği bir noktaya taşıdı. Yerel seçimlerde CHP’nin elde ettiği başarı, büyük ölçüde Kılıçdaroğlu’nun stratejik hamlelerinin sonucuydu. Ancak hem partisinin içinden hem de ittifak ortaklarından gelen engellemeler nedeniyle beklenen değişim gerçekleşmedi. Böylece Türkiye, önemli bir fırsatı kaçırdı ve Kılıçdaroğlu’nun emekleri boşa gitti. Yine de, mevcut siyasi aktörler içinde stratejik akıl ve birikim açısından en donanımlı isim hâlâ Kemal Kılıçdaroğlu gibi görünüyor. Önümüzdeki süreçte neler olacağını hep birlikte göreceğiz.

  • Hakan

    14.2.2025 02:03:06

    “ Demokrasi için bedel ödemeye yanaşmayan, gönülden bağlanmayan ve yalnızca demokrasiyi lafız olarak tekrarlayan gayr-ı samimiler, gelen fırtınayla sahadışına savurulacaklardır. “ İşte o savrulanları seyretmek istiyorum. Hem de bu dünyada.

  • Hikmet

    14.2.2025 02:00:41

    Problemi çözebileceğiniz yerden bakıyorsunuz. Ömürleri 12 Eylüle hizmet ve bu kirli tezgah üzerinden geçinmek ile son gelmiş siyasetçilerden demokrasiye hayır beklememek en iyisi değil mi..

  • S.topuz

    14.2.2025 01:30:30

    ..."Aynen öyle de; Büyük Deccal, şeytanın iğvası ve hükmü ile şeriat-ı İseviyenin ahkâmını kaldırıp Hristiyanların hayat-ı içtimaiyelerini idare eden rabıtaları bozarak, anarşistliğe ve Ye'cüc ve Me'cüc'e zemin hazır eder. Ve İslâm Deccalı olan Süfyan dahi, şeriat-ı Muhammediyenin (A.S.M.) ebedî bir kısım ahkâmını nefis ve şeytanın desiseleriyle kaldırmağa çalışarak hayat-ı beşeriyenin maddî ve manevî rabıtalarını bozarak, serkeş ve sarhoş ve sersem nefisleri başıboş bırakarak, hürmet ve merhamet gibi nurani zincirleri çözer; hevesat-ı müteaffine bataklığında, birbirine saldırmak için cebrî bir serbestiyet ve ayn-ı istibdad bir hürriyet vermek ile dehşetli bir anarşistliğe meydan açar ki, o vakit o insanlar gayet şiddetli bir istibdaddan başka zabt altına alınamaz." Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı, Şualar - 593 - 🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙🕋😭😭😭🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • S.topuz

    14.2.2025 01:27:56

    "Rivayetlerde Hazret-i İsa Aleyhisselâm'a "Mesih" namı verildiği gibi, her iki Deccal'a dahi "Mesih" namı verilmiş ve bütün rivayetlerde مِنْ فِتْنَةِ الْمَس۪يحِ الدَّجَّالِ مِنْ فِتْنَةِ الْمَس۪يحِ الدَّجَّالِ denilmiş. Bunun hikmeti ve tevili nedir?Elcevab: Allahu a'lem bunun hikmeti şudur ki: Nasılki emr-i İlahî ile İsa Aleyhisselâm, şe-riat-ı Museviyede bir kısım ağır tekâlifi kaldırıp şarab gibi bazı müştehiyatı helâl etmiş. Aynen öyle de; Büyük Deccal, şeytanın iğvası ve hükmü ile..." Şualar - 593

  • Arda Yıldız

    14.2.2025 01:07:38

    6'lı masa ne vaat etti mesela? O kadar toplandılar son ana kadar kimin aday olacağını konuşmamışlar. Bu normal mi? Hadi son ana bıraktılar, Kılıçdaroğlu'nun 4 küçük partiye mv vererek kendi adaylığını satın alması normal mi?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı