"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gazze Mahkemesi Başkanı Falk uyardı: 'Kırıntı diplomasisi'ne dikkat!

18 Şubat 2025, Salı 16:55
Gazze Mahkemesi Başkanı Richard Falk, Gazze'deki durumun vahim olduğunu ancak bir halk seferberliğinin İsrail Başbakanı Netanyahu ve ABD Başkanı Trump'ı "yürüdükleri yoldan" uzaklaştırabileceğini belirtti.

Eski Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Raportörü de olan Falk, İstanbul Üniversitesi'ndeki Dünya Siyasetinin Belirsizliği ve Filistin'in Geleceği başlıklı Gazze Mahkemesi Özel Konferansı'nda konuştu.

"Filistin halkına kendi gelecekleri üzerinde söz sahibi olma yetkisi verilmeli"

BM'nin "barışı koruma, savaşı önleme ve uluslararası hukuku uygulama kurumu" olarak başarısızlığa uğradığını kaydeden Falk, buna rağmen BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) insani çabalarının küçümsenmemesi gerektiğini belirtti.

Falk, pek çok Filistinlinin BM'nin sağladığı barınma olanakları sayesinde kurtulduğunu söyledi.

Filistinlilerin kendi kararlarını kendilerinin vermesi gerektiğini vurgulayan Falk, "Bu, benim ve Gazze mahkemesinin taahhüdüdür. Bu aynı zamanda Filistin halkına kendi gelecekleri üzerinde söz sahibi olma yetkisi verilmesi gereken bir taahhüttür." ifadelerini kullandı.

Falk, Filistinlilerin başına gelen trajedilerden birinin de "onlar için en iyisinin ne olduğuna başkalarının karar vermesi" olduğu değerlendirmesinde bulundu.

ABD'nin İsrail ile Filistin arasında bir arabulucu konumda yer almasına izin verilmesinin "hata" olarak nitelendiren Falk, İsrail'e "yerleşim yerlerini" genişletmesi için zaman kazandıran bu durumun İsrail'in ısrarları sonucu gerçekleştiğini belirtti.

Falk, "Benim izlenimim, İsrail, Avrupa ya da Kuzey Amerika ülkeleri tarafından kabul edilebilecek herhangi bir Filistin devletinin, kalıcı olarak askerden arındırılmış ve kendi sınırları üzerinde hiçbir kontrole sahip olmayan küçük bir devlet olacağı yönünde." diye konuştu.

"Kırıntı diplomasisi, Filistinlilere ekmek kırıntısı vermektir.''

Böylesi bir çözümü "kırıntı diplomasisi" olarak nitelendiren Falk, "Kırıntı diplomasisi, Filistinlilere ekmek kırıntısı vermektir. Oysa Filistinlilerin umutsuzca hak ettikleri ve talep ettikleri şey, kendi kaderini tayin hakkının tam olarak kullanılmasını ve Yahudilerle birlikte yaşamanın bir yolunu gerektiren özgürleştirici bir barıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Falk, tüm etnik kökenlerin eşitliğine dayanan bir siyaset, adil ve sürdürülebilir bir barışa giden yolun bu olduğunu vurguladı.

Filistin meselesiyle uzun süredir ilgilendiğini ve on yıllardır ABD hükümetine bu konudaki politikalarından dolayı muhalefet ettiğini anlatan Falk, Trump'ın Gazze'nin geleceğine ilişkin planlarını "karanlık vizyon" olarak nitelendirdi.

Bu "karanlık vizyonun" Birleşik Krallık'ın bir asırdan fazla süre önce Birinci Dünya Savaşı sırasında Balfour Deklarasyonu'nu yayınlamasıyla başlayan bir vizyon olduğunu kaydeden Falk, "yerleşimci bir nüfusun başka bir halkın anavatanına hakim olmasının" kaçınılmaz olarak bir tür "apartheid" ürettiğini dile getirdi.

Falk, halkın tahakküme direnmesi durumunda çözüm adına "siyasi dönüşüm" ile "soykırım" şeklinde iki seçimin bulunduğuna işaret etti.

Bu konuda İsrail'in, Güney Afrika'nın seçiminin tam tersini yaptığını aktaran Falk, Güney Afrika'nın, "ahlaki bir aydınlanmayla" değil uluslararası baskıların ve iç direnişin sonucu bu kararı aldığını ifade etti.

Falk, bu tür bir olayın kendiliğinden yaşanmayacağını, "halkın ortaya koyacağı mücadelenin hayati önem" taşıdığını vurguladı.

Umudun yitirilmemesi gerektiğinin altını çizen Falk, "(Gazze konusunda) Durumun vahameti öyle bir noktaya ulaştı ki ancak önde gelen hükümetlerin davranışlarını etkileyebilecek bir halk seferberliği, Netanyahu ve Trump'ı şu anda yürüdükleri yoldan uzaklaştıracak bir tür köklü değişim getirebilir." dedi.

Falk, Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinin, "ilan ettikleri değerler" konusundaki "ahlaki sorumluluklarına" uygun hareket etmeleri durumunda İsrail'in soykırıma varan eylemlerini sürdüremeyeceğine dikkati çekti.

Gazze deneyiminin üzücü yönlerinden birinin "bu liberal demokrasilerin ahlaki değerlere karşı koruyucu ilişkilere ihanet etmesi" olarak gördüğünü kaydeden Falk, "BM'deki çifte standartlarıyla ve kendi kamuoyu söylemleriyle, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısından, İsrail'in Gazze'deki soykırımcı davranışına kadar tamamen farklı tepki göstererek kendilerini tamamen itibarsızlaştırdılar." diye konuştu.

Tel Aviv hükümetinde yeni bir lider beklentisi

İsrail'in Gazze'de yaptıklarını onaylayan Trump yaklaşımının "kurbanı cezalandırmak" olacağını savunan Falk, bu yaklaşımla Gazze'de inşaat yatırımlarını zenginleştirecek ve "Orta Doğu'nun Rivierası" şeklinde nitelendirilen bir gayrimenkul projesi için çalışılacağını belirtti.

Falk, "İşte benim ima etmeye çalıştığım karanlık vizyon buydu." dedi.

Mümkün olduğunca fazla toprak, az Filistinli

Falk, Aralık 2022'de göreve gelen Netanyahu hükümetinin Batı ülkelerinde bile "İsrail tarihinin en aşırı hükümeti" olarak nitelendirildiğini aktardı.

"İsrail egemenliğindeki Siyonist projeye" dikkati çeken Falk, "Bu nitelendirmenin sebebi Netanyahu hükümetinin Batı Şeria'da yerleşimci şiddetine yeşil ışık yakacağının açık olması ve Filistin yönetimindeki toprakların büyük bir bölümünde İsrail egemenliğini tesis ederek 'Siyonist projeyi tamamlamak' olmasıydı." diye konuştu.

Falk, "Siyonist projenin" nihai amacının "mümkün olduğunca fazla toprak ve mümkün olduğunca az Filistinli" olduğunu vurguladı.

"Türkiye'nin önerisini kabul ederdim"

Trump'ın Gazze'yi devralma planına ilişkin Falk, "Belki de bu sadece, ABD’nin koruyucu devlet gibi hareket edeceği bir gelecek için, bir anlamda müzakerenin önünü açma yoludur." ifadesini kullandı.

Falk, "Filistin halkı adına Türkiye tarafından yönetilen alternatif bir koruyucu devlet biçimi öneren başka öneriler de var. Filistinli olsaydım bunu kesinlikle Trump'ın fikrine tercih ederdim." dedi.

AA

Okunma Sayısı: 864
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    19.2.2025 04:45:40

    "Allahü veliyyüllezîne amenü!" "Allah c.c iman edenlerin dostudur!" "La tehzen, innallahe meana! Üzülme, muhakkak ki Allah (c.c) bizimle BERABERDIR! "Vallahü alâ külli şeyin GADÎR!" "Allah'ın c.c gücü her şeye yeter!" ALLAHÜEKBER, ALLAHÜEKBER! Allah c.c her şeyden ve herkesten daha BÜYÜKTÜR! "Allah'ü yütimmi NURİHİ, velev kerihel KAFİRUN!" "Allah c.c NUR'unu tamamlayacaktır, KÂFİRLER istemese de." اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ فِتْنَةِ اٰخِرِ الزَّمَانِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ فِتْنَةِ الْمَس۪يحِ الدَّجَّالِ وَ السُّفْيَانِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنَ الضَّلَالَاتِ وَ الْبِدْعِيَّاتِ وَ الْبَلِيَّاتِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ شَرِّ النَّفْسِ الْاَمَّارَةِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ شُرُورِ النُّفُوسِ الْاَمَّارَاتِ الْفِرْعَوْنِيَّةِ ٭ اَللّٰهُمَّ اَجِرْنَا مِنْ شَرِّ النِّسَٓاءِ .. "İnnallahe meassabirîn." Allah c.c Sabreden ve müsbet hareket ederek HAK ve HUKUKUNU MÜDAFAA EDENLERLE BERABERDİR! ZALİMLER ve KATiLLER, MÜNAFIKLAR için yaşasın CEHENNEM!🌷🤲🌷🌙☝️😭🕊🌍🇪🇺🇵🇸

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı