"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Batıda Çanakkale, doğuda Bitlis Boğazı

M. Latif SALİHOĞLU
19 Şubat 2025, Çarşamba
GÜNÜN TARİHİ 19 Şubat 1915-16

Bundan yüz on sene kadar evvelki Türkiye’de iki boğaz harbi aynı anda yaşandı.

1- Anadolu’nun batısında yer alan Çanakkale Boğazında, İngiliz ve müttefikleriyle (Fransız, İtalyan, Hindu, yamyam…) yaşadığımız o amansız savaş 19 Şubat 1915’te başladı. Bir ay devam eden tarihimizin bu en çetin, en kanlı muharebesi, 18 Mart’ta zaferle neticelendi.

2- Anadolu’nun doğusunda yer alan Bitlis Boğazı’nda ise, karşımızda Çarlık Rusyası ile müttefikleri (Taşnak, Hınçak gibi Ermeni fedâileri) vardı. Bir yılı aşkın süredir Kafkas Cephesinde (Kars, Erzurum, Ağrı, Van, Muş, Bitlis) devam eden ölüm-kalım savaşında ilerleyen düşmanın taarruzu, nihayet Bitlis Boğazı’nda durduruldu. Bu cephede, talebeleri ve emrindeki milis kuvvetiyle birlikte cansiperâne mücadele eden Üstad Bediüzzaman, 19 Şubat 1916’da Bitlis Deresi’nde yaralı halde Ruslara esir düştü. Esaret altına alındığı esnada, onlara şunu söyledi: “Beni esir aldınız; fakat, siz de Bitlis Boğazı’nı geçemeyeceksiniz.” Aynen de öyle oldu.

Şimdi, bu iki mühim hadisenin gelişme seyrine biraz daha yakından bakmaya çalışalım.

TARİH 19 ŞUBAT 1915

Çanakkale Cephesi’ndeki meşhûr “Boğaz Harbi” başladı. 

Birinci Dünya Harbi’nde Osmanlı’yı bitirmeyi ve boğazları ele geçirmeyi hedefleyen İtilâf devletlerinin müşterek donanması, Çanakkale Boğazı’ndaki istihkâmları, korunma mevzilerini bombalamaya başladı. Bu, aynı zamanda topyekûn bir saldırı harekâtıydı.

İşte, o gün başlayan ve neredeyse her dakikası ölüm kusan bu şiddetli muharebe, 18 Mart gününe kadar aralıksız bir şekilde devam etti.

Düşman donanmasının ağır zayiat vermesi ve boğazı geçmeye imkân bulamaması üzerine, mecburiyetle geri çekilme başladı. Bu suretle, toplam bir ay süren deniz savaşı da nihayete ermiş oldu.

Deniz savaşı zaferle neticelendi. Ne var ki, kısa süre sonra bu kara savaşları başladı.

Âkif’in tâbiriyle “küçücük bir karaya” yani Gelibolu yarımadasına yüklenen istilâcı kuvvetler, aylar süren çarpışmalar neticesinde orada da hüsrana uğrayarak Ege Denizi açıklarına doğru çekilmeye mecbur kaldılar.

30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Anlaşması’nın mücbir şartları sebebiyle, düşman donanması bu kez herhangi bir mukavemet görmeyerek Çanakkale Boğazını geçerek İstanbul önlerine kadar geldiler. Karaya asker çıkarıp 4 yıl müddetle şehri işgal ettiler.

TARİH 19 ŞUBAT 1916

Milis Kuvvetleri Kumandanı Fahrî Albay (Miralay) Üstad Bediüzzaman, Rus ve Ermeni kuvvetleriyle aylarca devam eden çarpışmalardan sonra, Bitlis Deresi’nde, karlar içinde yaralı ve ayağı kırılmış bir halde düşman kuvvetlerine esir düştü.

Esir düştüğünde, yanında talebesi Molla Münevver de vardı. Gerek onun hatıralarında okuduklarımız ve gerekse onun yakın akrabası 93 yaşındaki Hacı Şamil Tarhan’dan 1996’da bizzat dinlediklerimize göre, hadise şu şekilde cereyan etmiş:

Üstad Bediüzzaman esir düştüğü gün, Rus kumandana şunu söylüyor: Askerlerimle birlikte talebelerimin de çoğu şehit düştü. Sonunda beni de yaralı vaziyette esir aldınız. Ancak, biz de sizin kuvvetinizi kırdık. Bu haliyle, Bitlis Vadisini (Boğazını), Deliklitaşı geçemezsiniz.”

Hakikaten de öyle oldu. Bitlis Vadisi’nin yukarı başında yer alan Deliklitaş’a kadar gelen Rus kuvvetleri, buradan öteye (Baykan, Veyselkaran) geçemediler. Bir süre sonra gerisin geriye çekilmek zorunda kaldılar. Ve Bitlis, birkaç ay sonra yeniden kurtarılmış oldu.

Okunma Sayısı: 955
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Kaşlıoğlu

    19.2.2025 14:56:03

    Bütün hayatı harika hadiselerle geçen Bediüzaman Hazretleri 19 Şubat 1952 tarihinde İstanbul'da Gençlik Rehberi mahkemesinde destanvari bir müdafaa yapar.Mahkeme salonu ve koridorlarında ekserisi üniversiteli binlerce dinleyici vardır.Ahali koridorları doldurup harice taşmıştır. Kalabalık,Üstadın mevcudiyeti dolayısıyla o kadar heyecanlıdır ki zaman zaman engin bir deniz gibi dalgalanmaktadır. Üstad Hz.lerinin müthiş müdafaasından sonra mahkeme 5 Mart 1952 tarihine ta'lik edilir.

  • HÇeşitcioğlu

    19.2.2025 06:09:10

    1-Rusların 3 Mart Cuma günü 1916’da Bitlis’i de işgal etmeleri üzerine Osmanlı Hükümeti 1. Dünya Savaşında M. Kemal Paşa’ nın Bitlis Faaliyetleri: Akademik Veri Sistemi Yönetimi 2- Bitlis, ilk olarak 2-3 Mart'ta (Cuma günü) Rusya İmparatorluk Kara Kuvvetleri'nin 2. Kafkas Kolordusu tarafından düşürüldü. Bitlis Muharebesi- Vikipedi * Üstad 3 Mart 1916 Cuma/ Cumartesi gecesi esir alındı.2/3 Mart işgal akşamı su arkından Bitlis Deresi’ ne atlayıp, 30 saat bekleyip! Ruslara teslim olması kuvvetle muhtemel Cuma/ Ctesi gecesi veya sabaha doğru olmalı. Allahua’lem…

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı