Osmanlı’nın son kudretli padişahı Sultan Abdülhamid ile alâkalı çokça tevâfuk var. Onlardan biri de, vefat-defin günü ile Meşrutiyet’i askıya aldığı günler arasındaki yakınlıkta görünüyor. Parlamentoyu kapatıp Meşrutiyet’i askıya aldığı tarih, 13 Şubat 1878’dir. Vefat tarihi ise, 10 Şubat 1918. İki tarih arasında tam tamına 40 yıllık bir zaman dilimi var. Meşrutiyet’i devre dışı bıraktığı süre ise (1878-1908) 30 senedir.
Bu kısa bilgilerden sonra, şimdi günün tarihine dair detaylara geçelim.
«
Sultan Abdülhamid’in düşmanları bir yana, onun dostları da iki kısma ayrılıyor:
Birinci kısım: Sultan Abdülhamid’in şahsî hayatını, itikadını, takva cihetini, yaşayış tarzını takdir ettikleri hâlde, tarz-ı siyasetine muhalefet edenler.
İkinci kısım: Sultan Abdülhamid’in şahsından çok siyasetini benimseyenler. Bunların meşrutiyete, hürriyete, demokrasiye inançları yoktur.
«
İkinci kısımdakiler, şu içtimaî nimetlerden istifade etmekle beraber, aynen Abdülhamid gibi, siyasî ikbâlleri uğrunda gerekirse demokrasinin askıya alınmasına bile rahatlıkla taraftar olurlar.
Oysa, şu husus gayet açıktır ki: Meşrutiyet, yani demokrasi askıya alındığında, yahu devre dışı edildiğinde, meydanı istibdat dediğimiz diktatörlük kalır. Yani, demokrasinin zıddı diktatörlük idaresidir. Muhakemesi zayıf olanlar, bu mühim noktayı anlamadıkları için, bazıları demokrasiyi küfür rejimi olarak görüp bunu aynı şekilde dillendirebiliyor. Halbuki, dünkü Meşrutiyet gibi, demokrasi de İslâmiyet ile barışık bir yönetim biçimidir.
Umumî kabul gören fikir ve ifade şudur: “Ruh-u Meşrutiyet, şeriattandır; hayatı da ondandır. Fakat, ilcâ-i zaruretle teferruat olabilir [...]. Hem de, her ne hâl ki, Meşrutiyet zamanında vücuda gelir, Meşrutiyet’ten neş’et etmesi lâzım gelmez.” 1
«
Bir miktar teknik bilgi de vererek konuyu bağlayalım.
Genç Padişah Sultan II. Abdülhamid, 23 Aralık 1876’da önce ilk Osmanlı anayasası olan Kànun-u Esasîyi ilân etti.
Bu gelişmenin ardından, Meclis-i Mebusan ve Âyan Meclisi üyelerinden müteşekkil ilk Umumî Meclis, 20 Mart 1877’de açıldı. Böylece, I. Meşrutiyet dönemi başlamış oldu. 2
İlk Meclis’te mebusların mutlak ekseriyeti Müslümandı. Gayr–i müslimlerin oranı ise, tahminen yüzde 10–15 kadardı.
Buna rağmen, “Meclis’te gayr–i müslimler var” yaygarası ve habbenin kubbe yapılması sebebiyle, Sultan Abdülhamid tesir altına girdi ve 93 Harbi’nin ağır faturasını da gerekçe göstererek Meclisin kapatılmasını gündeme getirdi.
Netice itibariyle, kısaca şunlar oldu:
“Birinci Meşrutiyet”in ilânıyla teşkil olunan Osmanlı Meclis-i Mebûsânı, Sultan Abdülhamid’in fermânıyla “vazifesini lâyıkıyla îfâ edemediği” gerekçesiyle süresiz şekilde feshedilerek kapatıldı: 13 Şubat 1878.
26 üyeden oluşan Meclis–i Ayan (Senato) ise faaliyetine devam etti. Bu üyeleri zaten padişahın kendisi tesbit ediyordu.
İlk Mebusan Meclisi, 69’u Müslüman, 46’sı gayr–i müslim olmak üzere toplam 115 üyeden müteşekkil idi.
Meclisin kapatılmasıyla birlikte, Anayasa (Kànun-u Esasî) da bir bakıma rafa kaldırılarak âdeta işlevsiz hâle getirildi. Böylelikle, I. Meşrutiyet dönemi, henüz bir yaşını dahi tamamlayamadan son bulmuş oldu. Bu kesinti otuz sene kadar devam etti. II. Meşrutiyet, Temmuz 1908’de hürriyetle birlikte ilân edilmiş oldu.
Dipnotlar:
1- ESDE, Münazarat, s. 168.
2- Bkz: İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, Cilt-4.