"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“İktidarın insafa gelme ihtimali yok gibi!”

Ali FERŞADOĞLU
11 Kasım 2024, Pazartesi
Bir kardeşimiz, “Masûmlara yapılan haksız, hukuksuz tutuklama, hapis ve işkenceleri belki yüz sefer anlatıyoruz. Ne ki, iktidar ve destekçilerinin insafa gelme ihtimali yok gibi!” dedi.

Eskiden burnundan kıl aldırmayan AKP’nin oy ve itibarının düşüşü ve düştüğü hazin hâllere bakınız! Demek etkili olmuşsunuz! Esasında Risale-i Nur ne diyor, ona bakmalı.

Cenab-ı Hak, en seçkin kulları için meâlen, “Peygambere düşen, ancak tebliğ etmekten ibarettir.”1 buyurmuş. Onlar yalnızca “uyarıcı ve müjdeleyici”dir; vazifeleri hidayete erdirme, sonuç alma değildir! Onlara tebliğden başka hiçbir imtiyaz, yetki vermeyen Rabbimiz bize mi verecek? “Tarik-i hakta çalışan ve mücahede edenler, yalnız kendi vazifelerini düşünmek lâzım gelirken, Cenab-ı Hakk’a ait vazifeyi [işi] düşünüp, harekâtını ona bina ederek hataya düşerler.”2 Celaleddin-i Harzemşah, “Ben Allah’ın emriyle, cihad yolunda hareket etmeye vazifedarım. Cenab-ı Hakkın vazifesine karışmam. Muzaffer etmek veya mağlûp etmek Onun vazifesidir…” der. 3

Risale-i Nur dairesinde hizmetler şahısların düşünce, arzu ve talepleri üzerine yürümüyor, yürütülmüyor, yürütülemez: “Siz de, size ait olmayan vazifeye harekâtınızı bina etmekle karışmayınız ve Hâlıkınıza karşı tecrübe vaziyetini almayınız.”4 O’nu tecrübe etmek hakkımız da, haddimiz de değildir.

Ancak şu prensibe göre hareket ederiz: “Birbirinin noksanını ikmal eder, kusurunu örter, ihtiyacına yardım eder, vazifesine muavenet eder.”5 Bir yanlışlık, sapma varsa “mihenge” vurup hatırlatmak, ikaz etmek; “tahakkümle değil, belki lütufla ıslâhına çalışmak”6 gerekir. Lütufla ıslâh: Saygıyla, önem ve değer vererek iyileşmesine yardım etmek, nezaket ve nezahetle düzelmesine çalışmaktır.

Maddî-manevî işlerimizde, hizmetlerimizde rızay-ı İlâhîyi, sünnetullah’ı, âdetullahı gözeterek; tabiat kanunlarına ve hikmet dünyasında sebeplere uyarak çalışmayı esas almalıyız. “Rıza ve hizmet odaklı” çalışmalıyız, “sayı, başarı ve sonuç odaklı” değil! Şu ikaz bize yetmez mi?

“Sen neci oluyorsun ki, böyle hırsla ‘Herkes beni dinlesin?’ diye vazifeni unutup vazife-i İlâhiyeye karışıyorsun? Kabul ettirmek, senin etrafına halkı toplamak Cenab-ı Hakk’ın vazifesidir [işidir]. Vazifeni yap, Allah’ın vazifesine karışma.”7

Dipnotlar:

1-Nur Suresi: 54.; 2-Lem’alar, Enst./inter., s. 134.; 3-Age., s. 135.; 4- Age., s. 136.; 5- Age., s. 164.; 6-Mektubat, s. 254.; 7-Lem’alar, s. 156. 

Okunma Sayısı: 1779
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa

    11.11.2024 16:08:54

    Emeğinize sağlık sayın Ferşadoğlu...

  • Abdurrahman

    11.11.2024 11:22:35

    Günlük hadiselere Risalei Nur prensiplerine göre bakmak. Teşekkürler Sayın Ali Fersadoglu...

  • Burhan Kula

    11.11.2024 00:47:20

    Mevzuları Risale-i Nur çerçevesinde gayet güzel açıklıyorsunuz, emeğinize kaleminize sağlık..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı