Seçim kampanyası boyunca her fırsatta İsrail’in zulüm ve soykırımının arkasında olduğunu hatta Amerika’da üniversitelerdeki İsrail protestoları yasaklayıp öğrencileri içeri atacağı vaadini peşinen veren ve Siyonistlere ve Netanyahu’ya tam desteğini açıklayan “Trump tartışmaları” devam ediyor.
Bilindiği gibi geçen dönemde İsrail’in Kudüs’ü başkent yapmasını kışkırtıp -Aralık 2017’de- resmen tanıyan; ve BM kararlarına aykırı olarak yasadışı yeni Yahudî yerleşim birimleriyle işgalini genişletmesini Suriye’ye ait Golan Tepeleri’nin İsrail’e ilhakını tahrik edip cür’etlendiren Trump idi.
Keza ABD’nin 50 bin TIR ve iki bin kargo uçağı dolusu silâh ve mühimmat sevkettiği Suriye’deki maşa terör örgütü PYD/YPG’nin güdümündeki Suriye Demokratik Güçleri (SGD) üzerinden silâhlandırıp “ordu” kurdurulmasıyla Türkiye’nin yanıbaşında “koridor devlet”e zemin oluşturulması tâlimatını -Mayıs 2017’de- veren ve sözkonusu terör örgütüne karşı başlatılan Barış Plânı Harekâtı’nın durduran da Trump’tı.
PYD/YPG, CAATSA, F-35, “TAHKİR MEKTUBU”!
Bu arada İran’la “nükleer anlaşma”yı bozan, en son “Suriye’den çekiliyoruz” deyip asker sayısını arttıran, Suriye ile komşu olmayan Almanya’nın bir milyon Suriyeli sığınmacıyı kabul etmesine mukabil tek kuruş yardım etmeyen, Suriye’nin kuzeyinde Fırat’ın doğusunda “ikinci İsrail” vazifesini gördüreceği PYD/YPG militanlarının güvenliğini -Mehmetçiğin de katıldığı- conilerin devriye gezmesiyle sağlayan da Trump’tı.
Trump döneminde de ABD’nin Suriye’yi bölüp parçalama ve ülkenin kuzeyinde bölgedeki işbirlikçilerinin başında gelen taşeronu PYD/YPG’ye “kalkan” olmaya devam edildi; ve Türkiye sınırında “koridor devlet” kurdurma stratejisi adım adım uygulandı.
Yine Amerikan Kongresi’nin “Amerika’nın Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası” (CAATSA) yaptırımları ile Türkiye Cumhurbaşkanı ile âilesinin Amerika’daki ve yurtdışındaki mal varlığının araştırılması kararını imzalayan da Trump idi.
Bütün bunlara dayanarak Türkiye’nin iki buçuk milyar dolar ödediği F-35 savaş uçakları anlaşması iptal edildi, bunun yerine F-16’ların verilmesi askıda tutularak Türkiye’ye karşı bir “pazarlık” unsuru şantajı olarak savruldu ve savruluyor.
Bundandır ki İçişleri Bakanlığı’nın “en çok arananlar” listesinde bulunan, “kırmızı bülten”le aranan, başta karakol baskınları olmak üzere yirmi yedi terör saldırısının sorumlusu olan, “güzel sözlerin ve cesaretin için teşekkürler, yakında Beyaz Saray’da görüşmeyi dört gözle bekliyorum” övgüsünü yağdırdığı Öcalan’ın “manevî evlâdım” dediği Mazlum Kobani kod adlı terörist başıyla görüşmesini “aptal olma, akıllı ol” tahkirli abes ve aşağılayıcı “mektubu”yla Cumhurbaşkanı’na salık vermişti!
“SİYONİST POLİTİKA”NIN EVANJELİST İTİCİ GÜCÜ…
Esasen Trump’ın ilk Başkanlık süresinde İsrail yanlısı kışkırntıcı menhus kararlarının arkasında, Beyaz Saray Başstratejisti Evanjelist Stephen Bannon’ın ve İsrail’le “çok özel bağlar”la bağlı Ortadoğu özel temsilcisi Jason Greenblatt ile birlikte sözde “Ortadoğu’da barış” için görevlendirdiği başdanışmanı Yahudî damadı Jared Kushner’le olması, Trump’ın uluslararası ifsad şebekeleriyle küresel komiteler uhdesindeki “Siyonist politikaları”nı ifşa ediyor.
Doğu Kudüs ve Batı Şeria’daki yasadışı Yahudî yerleşimlerini 2006-2015 yılları arasında finanse eden Kushner’in eşyönetici olduğu Yahudî âilesine ait Charles ve Seryl Kushner Vakfı benzeri Amerikan Yahudî Lobisi Siyonist organizasyonları ile “Kudüs’te İsrail egemenliği”ni savunma sapkınlığındaki Evanjelik gruplar olması olup bitenlerin perde arkası hakkında bilgi veriyor.
Aslında “Kudüs’ü İsrail’in başkenti yapacağım” çıkışının ardından Trump’ın destekçilerinden Cumhuriyetçi Yahudî Komitesi’nin New York Times gazetesinde, Trump’ın Ağlama Duvarı’ndaki fotoğrafıyla “Söz verdin, yerine getirdin!” peşin teşekkür ilânı, İsrail katliamı ve ifsadının perde arkasındaki mihrakları ele vermişti.
Trump’ın seçim propagandasında söz verdiği gibi atadığı yeni kabinesinin önemli üyelerini ve danışmanlarını, “İsrail’in sadık destekçisi”, İsrail yanlısı-Türkiye karşıtı, “İsrailci”, Siyonistlerin hizmetçisi Evanjelik ya da “İsrail’den çok İsrail’ci” Siyonistlerden ataması durumun vahametine dair sinyalleri veriyor.
Bekleyip göreceğiz…