Uydurmalarla “Kürtlerin lideri” ve “temsilcisi” süsü verilen terörist başı “terör örgütünün silâh bırakma ve feshi” propagandalı adı konmayan “süreç”te topyekûn muhalefeti itibarsızlaştırma operasyonlarıyla yüzde 60-70 oyla seçilmiş belediye başkanlarına itibar suikastları yapılıyor.
Yüksek enflasyon, asgarî ücret ve “açılık sınırı”nın altındaki emeklilik maaşlarıyla açığa çıkan ekonomik çöküşte bütün anketlerde erken seçim isteyenlerin yüzde 65’lere çıktığı, partisinin yüzde 30’lardan 20 bandına düştüğü bir süreçte parti kongrelerini gezen partili Cumhurbaşkanı sürekli muhalefeti hedef alan karalama kampanyasıyla millet iradesine komplolar kuruluyor.
“İktidar cephesi”nin boğazına kadar battığı vartada bütün alanlarda ayyuka çıkan yolsuzluk, rüşvet, ihaleye fesad karıştırma, dolar garantili yandaş şirketlere milyarların peşkeşi, partizanca kayırmalar “teğet” geçiliyor. En son Beşiktaş Belediyesi’nden ihale alan şahsın iktidar belediyeleri ile kamu kurumlarından 22 ihale alması, medyatik manipülasyonlarla kamuoyu karalanıyor.
Bununla kalmıyor; siyasallaştırılan “yargıya gerekli tâlimatı verdik” diye yargıyı “tâlimatlandırıldığı”nı söyleyen Cumhurbaşkanı’nın tâlimatıyla “yargı sopası”yla siyaseti dizayn maksatlı itibarsızlaştırma tezgâhı, tam gaz devam ediyor.
HEYBEDEKİ “TURPUN BÜYÜĞÜ…”
Şu hâle bakın ki bizzat partililerin ikrarıyla bulunduğu şehirleri “parsel parsel satan”; 801 milyon doları çürüyen dinozorlara sarf eden; yolsuzlukları, ihaleye fesad karıştırmaları cümle âlemce mâlum iktidara mensup belediye başkanları Saray’ın direktifleriyle istifa ettirilip “yargıdan kurtarılırken”, yıllardır savcılıklarda bekletilen iktidardakilerle ilgili yüzlerce dosyadan bir teki dahi soruşturulmuyor.
Keza sürekli “zararda oldukları”nı uydurup tek kuruş vergi vermeyen, Kamu İhale Yasası’nın 198 kez neredeyse her bir ihale için değiştirildiği vartada mâliyetinden 10-15 kat ödemelerle 2045’e varan iltimaslı ihalelerle, ayrıca “vergi muâfiyeti”, “kredi”, “borç silinmesi” kıyaklarıyla iktidara iliştirilmiş dolar-döviz garantili Londra tahkimli şirketlere dev ihalelerin peşkeş çekilmesine; her ihalede yüzlerce milyarı kazanan “5’li çete” şirketlerine ortadaki delillere rağmen bir tek soruşturma açılmıyor.
Doksan bin yolcunun geçeceği bilinen ya da tek uçak kalkmayan havaalanlarına “bir milyon yolcunun geçeceği” güvencesiyle göz göre göre yüzde 90’lardan yüzde 100’lere varan sapmalarla iktidara yakın firmalara bile bile milyarların peşkeş çekilmesinin hesâbı sorulmuyor.
Millet irâdesinin temsilcisi Meclis’in yasama yetkisi, bütçe hakkı, denetim işlevinin gasbedildiği “tek kişilik rejim”de Meclis adına denetimle yükümlü bir yargı organı olan Sayıştay’ın tırpanlanan raporlarıyla bütün dünyanın gözü önünde millet malını gasbeden yolsuzlukların üzerine gidilmiyor. Hukuk, âdil yargılama ve siyasî ahlâk ayaklar altına alınıyor.
TOPLUMU “TESLİM ALMA”
Özetle, bir yığın iddiaya, yolsuzluğa, rüşvete, hırsızlığa, ihaleye fesad karıştırmaya, yandaşları kayırmaya, yağmaya, tâlâna dair dosyalar, “turpun büyüğü” olarak “heybede” dururken; sadece muhalefetle ilgili iddiaların soruşturulması çifte standardıyla gerçekler tersyüz ediliyor; yine “gizli tanık” garabetleriyle bir tek muhalefet belediyelerine çökmekle tam bir algı operasyonu kotarılıyor.
Görünen o ki algı operasyonlarıyla “tehditlerle, korkularla, hilelerle efkâr-ı ammeyi (kamuoyu) belli mecrâya çevirtmek, muhakeme-i akliyeyi az bir zamanda kapatmakla insanlar teslim alınmak isteniyor. Bu maksatla “tek adama karşı durulmaz”, “ne yapılsa yapılsın yine aday olup oldubittiye getirir” havası pompalanarak vatandaşlar “öğrenilmiş çâresizliğe” ve ümitsizliğe itiliyor.
“İktidarın başı madem Anayasaya uymuyor o hâlde fiilî olarak Anayasayı ona uyduralım” sâikiyle Cumhurbaşkanı’nın 4. kez aday olup ömür boyu iktidarda kalma amaçlı “anayasa değişikliği” perdesinde halkın hoşuna gidecek “PKK’nın silâh bırakması ve tasfiyesi” propagandalı “yeni süreç”in ortaya atılmasıyla terörist başı ile gizli pazarlıklarda “aracı” olan DEM’i kayyım atamaları, kapatma davası şantajıyla “iktidar cephesi”ne katma siyasî mühendisliği tezgâhının, muhalefete tehditlerin savrulmasının maksadı bu.
Bundandır ki sırf seçilmek için Saray’ın onca tabela partisini bir araya getirdiği vetirede; gözboyama “süreç oyalaması”nda “yargı operasyonları”yla siyaseti dizayn kumpasına karşı demokratik muhalefetin “millet ittifakı” ekseninde yeniden siyasî mutâbakatlarla işbirliğinin şart olduğu belirtiliyor.
Başka da yolu yok…