Gerçek şu ki AKP iktidarında, “tek kişilik hükûmet”te İsrail’le her türlü ekonomik anlaşma ve ihalelerle enerjiden telekomünikasyona, tarımdan tohuma, savunma sanayii ve silâh alımı ihaleleri sürerken, altmış bin Filistinlinin katledilip yüz binlerin yaralandığı 7 Ekim 2023’teki son Gazze soykırımından sonra İsrail’le ticaret kat kat katlandı.

Çarpık olanı, önce “inkâr” edilen ticaretin 9 Nisan’da “150 mal ve malzemeden 54’ünde kısıtlamaya gidildiği” açıklamasıyla Türkiye’den İsrail’e başta jet yakıtı, barut, silâh parçaları, çelik, dikenli tel, çimento ve kimyasal maddelerin ihracı olmak üzere her türlü ihracatın yapıldığı”nın resmen itiraf edilmesi; ve ardından -16 Nisan’da- “İsrail’le ticaretin tamamen kesildiği” duyurusunun aksine hâlâ ticaretin devam etmesi...

İktidardakilerce hâlâ İsrail’le “ticarete son verildiği” iddiasına rağmen, Türkiye’den kalkan mal yüklü gemilerin yabancı ülkeler üzerinden veya yolda rotalarının değiştirilmesi kandırmacasıyla, “Filistin’e gidiyor” uydurmasıyla, sinyallerinin kesilmesi şaşırtmasıyla ya da yolda sinyal vericilerinin kapatılması yanıltmasıyla ticaretin karambole getirilmesi…

İSRAİL TİCARET GEMİLERİ CİRİT ATIYOR…

Zira Cumhurbaşkanı ile Ticaret Bakanı’ndan “İsrail’le ticaretin tamamen kesildiği” âlây-ı vâlâ duyurulup “yandaş medya”da günlerce propagandasının akabinde İsrail’e doğrudan sahte kayıtlarla üçüncü ülkelerle yabancı şirketler aracılığıyla ticaretin yüzde üç bin-beş bin artarak sürdüğü, Türkiye’den İsrail arasında gemilerin yük taşımaya devam ediyor.

Yıkıp yaktığı Gazze’de tam bir vahşet ve barbarlıkla hastaneleri, mülteci kamplarını bombalayıp her defasında aralarında çocukların, bebeklerin, kadınların, yaşlıların olduğu onlarca - yüzlerce sivili katleden İsrail’le ticaretin hâlen katlanarak sürdüğü tescilleniyor.

En son tam da yeni yılın ilk saatlerinde Cumhurbaşkanı’nın oğlunun “dün Ayasofya, bugün Emevî, yarın Aksa!” sloganlı hamasi bir konuşmayı yaptığı TÜGVA’nın organize ettiği iktidara yakın dernek ve vakıfların İsrail’i protesto için Galata Köprüsü’nde İsrail’i protesto mitinginin yapıldığı sırada İsrail’le ticaretin hız kesmeden harıl harıl mal ve malzeme taşıdığını gemilerin adları ve rotalarıyla sosyal medya hesâbından paylaşan İyi Parti milletvekili Turan Çömez’in tesbitleri dikkat çekici.  

Buna göre, İsrail Hayfa’dan demir alan MSC EDITH II adlı geminin, az sonra İskenderun limanına yanaştığı, yine aynı limandan kalkan GAIA adlı gemi de gece yarısına doğru Mersin’e vardığı; bu arada dünyaca yasaklanmış İsrail gemilerinin Türkiye’ye rahatlıkla girip çıktıkları, ro ro gemisi Altay’ın Mersin Limanı’ndan Hayfa’ya durmadan TIRlar taşıdığı; aynı akşam Gaya gemisi Hayfa’dan Mersin’e varırken, Blue Lake Star gemisinin Dil İskelesi’nden Hayfa’ya yol aldığı; Fethiye’den kalkan Fox gemisi ile Cenk-S gemilerinin Hayfa’ya ulaştığı, Metcon gemisi İskenderun’dan kalkıp Aşdod Limanı’na ulaştığı ve iki ülke arasında gidip – gelen İsrail’in ZİM firmasının gemilerinin Türkiye’de cirit attığını belge ve bilgileriyle ortaya koyması gerçeği bir defa daha tescilleniyor. (Milli Gazete, gazeteler, 1.1.25)

İKTİDARDAKİLER “ÜÇ MAYMUN”U OYNUYOR!

Daha da vahimi, Gazze soykırımından, Lübnan’a ve İran’a saldırılarından sonra Suriye’yi bombalayıp uçaklarını, donanmasını, tanklarını - toplarını, silâh depolarını tahriple topyekû savunma mekânizmasını tahrip eden İsrail’in savaşta ve soykırımda kullandığı çeliğin en büyük tedarikçisi olarak İsrail bayraklı firmalarla yerli ve yabancı şirketlerin gemilerinin Türkiye limanlarından demir alıp İsrail limanlarına mal ve malzeme taşıdığının tek tek görüntüleriyle, çıkış-varış noktalarının yol güzergâhlarının belirlenmesine karşı iktidardakilerin hâlâ üç maymunları oynuyor.

Sonuçta Çömez’in de ifadesiyle “yalan da, istismar da, ticaret de tam gaz”; köprünün üzerinde İsrail’in zulmü ve soykırımı protesto edilirken, köprünün altından başta İsrail olmak üzere yerli ve yabancı şirketlerin gemileri İsrail’e mal ve malzeme taşıyor; hem de soykırım öncesinden yüzde bin beş yüz, üç bin-beş bin kat artışla…

Kısacası, İsrail’le ticaretin yüzlerce, binlerce kat katlandığı vartada “iktidara iliştirilmiş yandaş şirketler”in oluşturduğu platformun Galata Köprüsü’ndeki “Filistin’e destek yürüyüşü”nde bir yandan “zâlim, hunlar katil İsrail”i kınamada mangalda kül bırakılmazken, diğer tarafından İsrail’e mal taşıyan İsrail firmalarına işaretle “Katil ZiM, katil Maersk Türkiye’den defol!” pankartının toplatılıp alana sokulmamasıyla, pankartı taşıyanların gözaltına alınmasıyla İsrail’le ticaret fecaati tam gaz sürdürülüyor. (gazeteler, 1.1.24)

Ve bu durum, “otoriter rejim”de bütün çağrılara ve ikazlara rağmen soykırıma göz göre göre pervâsızca lojistik destek veren Saray iktidarının “İsrail samiyet(sizliğ)ini” bir defa daha ifşa ediyor.