İnancı ve etnik kökeni ne olursa olsun bir insan suçlandığı şeyde masum, suçsuz ise, dağlar kadar başka hata, kusur ve günahlar içinde olsa da Müslüman olarak hak ve hürriyetlerini aramakla mükellefiz.
Her zaman ve zeminde hakka ve haklıya hürmet ile hakkı teslim edip, haksızlığa itiraz etmek zorundayız.
Zira, Hak ve Adl-i Mutlak olan Rabbimizin fermanı olan şu mealdeki ayetlere göre hepimize farzdır: “Kendi aleyhinizde, anne-babanızın, akrabalarınızın aleyhinde de olsa dosdoğru şahitlik edin.”1 “Bir kavme [topluluğa, camiaya, millete] olan kininiz, öfkeniz sizi adaletsizliğe sevk etmesin, adaletten saptırmasın.”2
Tüm asırlara ders veren Peygamberimiz de (asm) “Müslüman Müslümanın kardeşidir; ona yalan söylemez, ihanet etmez, kötülük yapmaz, onu aşağılamaz, kötülük edebilecek birinin eline bırakmaz.”3 mealindeki sözü içinde olduğumuz işin özünü anlatır. Adalet-i mahza, adalet-i tam, adalet-i hakikiyenin uygulayıcısı Hz. Ali de (ra) der ki: “Haksızlığa karşı susarsanız, hakkınızla birlikte şerefinizi de kaybedersiniz.”
Bediüzzaman da Kur’ân adaletinin cihanşumûl prensiplerini, “Acaba bir şeriat, ‘Karıncaya bilerek ayak basmayınız’ dese, tazibinden [eziyet vermekten] menetse, nasıl benî Âdem’in [insanoğlunun] hukûkunu ihmal eder? Kella!”4 şeklinde de tefsir eder ve ekler: “İnsan medeni-i bittab olduğundan ebna-yı cinsinin hukukunu muhafazaya ve hakkını onlar içinde aramaya mükellef”tir.”5 Medenî-i bittab’” doğuştan iyi huylu, kibar, faziletli, demektir.
Aman dikkat edelim ki, Bediüzzaman Hücumat-ı Sitte isimli eserinde, “Kur’ân-ı Hakîm’in tilmizlerini ve hâdimlerini ikaz etmek ve aldanmamak için yazılmıştır.”6 notunu düşer ve İhlâs Risalesi’nde uyarır: “Herkeste nefs-i emmare bulunur. Bazı da hissiyat-ı nefsiye damarlara ilişir, bir derece hükmünü ‘kalb, akıl ve ruhun’ rağmına olarak icra eder. ‘Nefis ve heva ve his ve vehim’ bazen aldatıyorlar.”7 Nefis, arzular, duygusallık ve vehim aldatır!.. İşte “Ehl-i dünyanın hafiye ve propagandacıları” da bu pis madenleri işletip vehmimizi tahrik ederek korkutur, moralimizi bozmaya çalışır!
“Zındıka, nifak hâsiyetiyle her tarafa döner. Senin dostunu kendine dost edip, sana düşman eder. Senin taraftarlık cihetiyle kazandığın günahlar, faydasız boynunda kalır.”8
Adalet, hak ve hürriyetlere sahip çıkalım; çünkü her zaman bize lâzım olacaktır!
Dipnotlar:
1-Nisa Suresi: 135.
2-Maide Suresi: 8.
3-Münazarat, Enst./intr., s. 66.
4-Age., s. 137.
5-Buhârî, Mezalim, 3., vd.
6-Mektubat, s. 401.
7-Lem’alar, s. 170.
8-Kastamonu Lâhikası, s. 155.