Kimi dost, akraba, hatta ebeveyn, “Oğlum, İslâm şartları belli kıl beşi, kurtar başı, çok derinlere dalma!” tavsiyesinde bulunur. Zaten İslamiyetin derinliklerine dalamadığımız için sahilinin sığ sularında balık, inci, mercan arıyoruz ve bulamıyoruz!
Allah’ın (cc) emirleri yalnızca, “kelime-i şahâdet, namaz, zekât, oruç, hac”dan ibaret midir? Müslümanlar olarak en az yaptığımız şey “okumak, tefekkür ve gözlem” değil mi? Halbuki, ilk inen Âlâk Sûresinin ilk âyetinin ilk kelimesi, “İkra (Oku)!” emridir. 3. âyette, “İkra, Oku!” emri tekrarlanır. 4. âyette, “O, kalemle yazmayı öğretendir.” 5. âyette, “İnsana bilmediği şeyleri öğretti.” diye ilme, bilime yönlendirir…”
“Kur’ân’da, “oku!” kökünden türemiş 87 kelime, üç ayrı âyette de, “okuyunuz!” emri verilmiştir. 68 yerde ise, “okunan” mânâsını telkin eden “Kur’ân” kelimesi geçer. Onlarca yüksek, derin, detaylı, keşfedici tefekkür emri var. Ayrıca, “Düşünmüyor musunuz”1 Düşünün.2 “Akıllarını hiç kullananmıyorlar mı?”3 “Aklını kullanan”4 “Bakınız”5 gözlemleyiniz!
Kaldı ki, Kelime-i Şahâdet, bütün Esmâ-i Hüsnayı da içine alır. Her bir fen ve sosyal ilim bir veya birkaç Esmâya dayanır. O zaman Kur’ân’a göre, neyi okuyup tefekkür edip gözlemleyeceğiz? Yerküreye, güneşe, aya, semaya “Tekrar tekrar bak; bir eksiklik, düzensizlik bulamadan bakışların usanmış ve yenilmiş olarak sana döner.”6 “Allah O’dur ki: yedi göğü ve yerden de onların mislini yaratmıştır. Onların aralarında emri cereyan eder...”7 Ve “Şimdi bak yeryüzündeki Allahın rahmet eserleri…”8 nebat, ot, ağaç, bağ bahçe, dağ, deniz ve içindeki hayvanlardan haber veren ayetlere bakınız diye mükerrer emirler veriyor!
Demek ki, “İkra (Oku)!”; fizik, kimya, matematik, biyoloji, jeoloji, botanik, astronomi, tıp, istatistik, ekonomi gibi fen; coğrafya, ilm-i hayvanat (zooloji), psikoloji (ruhiyat), pedagoji, eğitim, sosyoloji (içtimaiyat) gibi sosyal ve gayet tabiî ki, tefsir, hadis, kelâm, fıkıh, tasavvuf, ahlâk, edebiyat, dil, siyer gibi mânevî ilimler okunması emredilmektedir.
Zaten, “Bu zamanda i’lâ-yı kelimetullah, maddeten terakkiye mütevakkıf”tır.9 Yani, Allah’ın kelimesi İslâmiyeti yaymak, teknolojiye bağlıdır. Teknolojının başta fen ilimleridir. Şu halde bazıları sayılan fen, sosyal ve mânevî ilimleri okumak, gözlemlemek, araştırmak, incelemek ve tefekkür etmek farzdır! Kimine farz-ı ayn, kimisine farz-ı kifâye!..
Dipnotlar:
1-En’am Suresi, 50.; 2-Sebe’ Sûresi, 46.; 3-Yâsin, Sûresi, 68.; 4-Bakara Sûresi, 164.; 5-Nahl Sûresi, 37.; 6-Mülk Sûresi, 4.; 7-Talak Sûresi, 12.; 8-Rûm Sûresi, 50.; 9-Muhakemât, Enst./intr, s. 37.