"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Araştırılsın ki bilinsin

Faruk ÇAKIR
21 Kasım 2024, Perşembe
Çoğu zaman ifade edildiği üzere Türkiye’nin ‘yakın tarih’i bir bakıma ‘darbeler ve muhtıralar tarihi’ olarak yaşanmıştır.

Bilhassa 1950’de demokrasi ve çok partili idareye geçildikten sonra ‘zinde kuvvetler’ çeşitli bahanelerle iktidara el koymuş ve kendilerince ülkeye yön ve istikamet çizmişlerdir. 

27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980’deki askerî darbeler bunların en meşhurlarıdır ve bu darbelerden sonra darbeciler, hazırladıkları anayasalarla millete bir yol çizmeye çalışmışlardır. Tabiî ki işin özünde ‘zor’ olduğu için millet bu dayatmalara uzun dönemde iltifat etmemiş ve darbeciler son tahlilde kaybedenlerden olmuşlardır.

15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi de bu silsile içinde yer alan bir hadise olarak kayıtlara geçmiş durumda. 15 Temmuz’dan sonra bir müddet hapse atılan sosyolog, ilâhiyatçı, gazeteci ve yazar Ali Bulaç, “Malum bir darbe oldu ve sizler Silivri’de kaldınız. 15 Temmuz’dan itibaren neler oldu?” mealindeki bir soruya özetle şöyle cevap vermiş: “(Alman siyaset bilimci Carl Schmitt’in ‘istisnaî zamanlar’ kavramına atıf yaparak) Bana göre 15 Temmuz da istisnaî bir zaman olarak tanımlanabilir. Bunu önümüzdeki senelerde daha iyi anlayacağız. Çünkü vuzuha kavuşması gereken bir sürü nokta var. Şu anda elimizde yeterince sahih bilgi yok. Ama genel olarak bir istisnaî zaman oldu ve bu istisnaî zamanda Türkiye yepyeni bir döneme girmiş oldu. Bu yepyeni dönem de yani ileriye doğru bir dönem mi, yoksa nasıl diyelim, geri vitese mi takıldı, ülkenin genel gidişi (bunu zaman gösterecek anlamında).”

Bulaç, “Bu son darbe midir?” mânâsına gelen soruyu da şöyle cevaplandırmış: “Bende şu kanaat oluştu: Yani Türkiye’de darbe olmaz, darbe yapılır. Yani periyodik olarak bu sistem darbelerle kendini devam ettiriyor. Yani uzun bir süre darbesiz maalesef yaşanmıyor. Her darbe döneminde ben hatırlıyorum ‘İnşallah bu son darbe olur’ filân diye yazardım. Ama şu anda bir ‘son darbedir’ demek güç geliyor. Yani bu bizim siyasetimizin siyasî ve idarî sistemimizin çok temel bir sorunudur ve bu sorunun üzerinde yoğunlaşmak lâzım.”

Ali Bulaç, Silivri’de bir dönem 8 ay süren ‘kitap yasağı’ uygulandığını da hatırlatıyor ve “Evet rahmetli Bediüzzaman Said Nursî’den bir iki risale özellikle Mektubat’ı okumayı çok arzu ediyordum, okumamıştım onu. Onu okuyacaktım. Bir de Gazali’nin İhya’sı vardı. Bir sabah aniden gardiyanlar, işte memurları ve jandarma eşliğinde baskın yaptılar kitapları götürdüler” demiş. (Atlas Fikir Kulübü youtube yayını, 17 Kasım 2024)

“Darbeler süreci”nin devam etmesinin en önemli sebebi, ‘normal zamanlar’da gerekli araştırma ve incelemelerin yapılarak tedbirlerin alınmamış olması değil mi? Vaktinde ve zamanında gerekli araştırmalar yapılmış olsa ve meselâ 27 Mayıs 1960 darbesini yapanlardan hukuk önünde gerekli hesap sorulabilmiş olsaydı acaba 12 Eylül 1980 darbesi yaşanır mıydı? Aynı şekilde 12 Eylül darbecilerine adil bir şekilde hesap sorulabilseydi sonraki darbeler yaşanır mıydı?

Türkiye, darbeler yolunu tamamen kapatmak için gerekli araştırma, inceleme ve değerlendirmeleri yapmalı ki yeni darbelere yol verilmesin. Türkiye Büyük Millet Meclisi başta olmak üzere “Türkiye menfaatini düşünen herkes” bu konuyu birinci gündem maddesi yapmalı vesselâm.

Okunma Sayısı: 611
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı