Attığımız başlık; Trump’ın 5 Kasım 2024 ABD başkanlık seçimindeki sloganıydı. ‘’Büyük Amerika’nın yeniden inşasına’’ evet diyen Amerikalılar, Trump’ı ABD’nin 47. başkanı olarak seçtiler.
Demokratların Adayı Kamala Harris’i ezici bir oy çokluğu yenerek, 4 yıl aradan sonra başkanlık koltuğuna, Temsilciler meclisi ve senatoda çoğunluğu da ele geçirerek oturuyor ve ABD tarihine geçiyordu. Artık tek adam yönetimi çok uzakta değildi, çünkü tüm demokratik güçleri elinde toplamıştı. Büyük Amerika’nın Yeniden İnşasında tüm kaynaklarını halkın yararına kullanacağının sözünü veriyordu
Trump (295;delege),72 milyon oy, Harris (226;delege) 67 milyon alarak yarışı tamamladılar. Trump'ın başarısının altında, yeniden büyük Amerika inşasının hayali olduğunu söylemek mümkün. Biden yönetiminde zengin fakir arasındaki makasın açıldığı, enflasyonun ABD tarihinde görülmemiş seviyelere ulaştığı bilinmekte. Trump seçim sonrasındaki zafer konuşmasında "Basit bir ilkeyle yöneteceğim: Söz verilir ve söz yerine getirilir. Biz sözlerimizi tutacağız" şeklindeki demeci, ABD’nin yeni politikasını belirliyordu. ABD’nin derin yapıları bu gelişmeye nasıl cevap verecekler bekliyoruz. Özellikle düzensiz göçmenler, ekonomik sıkıntılar, Ukrayna-Rusya Savaşı, İsrail denklemi, Çin’in önlenemeyen yükselişi, DSÖ, BM, NATO, LGBT, İklim Anlaşması, Chamtrails ve birçok diğer yapılara, Trump’ın bakışı nasıl olacaktı. Aklımıza takılan sorularının cevaplarını X üzerinden yaptığı açıklamalarda görebiliyoruz. Beyaz Saray'a dönüşü ve oval ofisteki ilk basın toplantısının tarihi 20 Ocak 2025, olarak belirlendi. Sorunlar masasında ve Trump neler söyleyecek.
Düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilmesini, ABD’yi göçmen deposu olarak görmek istemediğini, Meksika-ABD sınırına örülen duvarın tamamlanacağını, düzensiz göçmenlerin kitlesel şekilde sınır dışı edilme hamlesi hazırlığında olduğunu söylüyor. Zorunlu aşı çalışması yapan DSÖ’ye karşı olan tutumu ve bununla birlikte aşı pasaportuna karşı çıkması önemli. Biden döneminde tarihi seviyelere çıkan enflasyondan bahsederken, halkın refahını artırmaya öncelik verileceği ve enflasyonu ciddiye alacaklarını söylemesi ilginçti. 2020'deki kaybedilen başkanlık seçimleri sonrasında, gerçekleşen Kongre baskınında yakalananlara karşı af ilan etmeyi düşündüğünü, kendisini vergi kaçırma noktasında sıkıştıran Savcı Jack Smith'in, kamudan uzaklaştırılmasına yönelik çalışmalar yapacağını ifade etmesi beklenen açıklamalardı. Ukrayna'ya, verilen milyarlarca doları eleştirmiş ve savaşın sona ermesi için "24 saat içinde" müzakere yolunu açacağını vaat etmesi yine ilginç söylemlerinden. Zelensky’den ‘’iyi bir tüccar’’ şeklinde bahsetmesi ve ABD’nin 60 milyar dolar yardım paralarının akıbetini bizzat Zelensky’e soracağını ifade etmesi yine önemli bir gelişme. ABD'nin dünya üzerindeki askeri varlığını azaltarak, ‘’GO HOME’’ yani eve dönüş sinyalleri vermesi de ilginç olan gelişmelerden. Bu gelişmeler arasında, Biden ise giderayak, NATO envanterine kayıtlı uzun menzilli balistik füzelerin Ukrayna tarafından kullanılmasına izin vermesi ise ayrı bir gariplik. Eski başkan savaşı kışkırtmaya çalışırken, yeni başkan savaşın bitirilmesi konusunda demeçler veriyor. Ayrıca sıkı bir destekçisi olsa da, İsrail'e Gazze ve Lübnan’a saldırılarına son verme çağrısında bulunması da hayli ilginç gelişmelerden.
BM ‘’ABD tarafından finanse edilen, Çin tarafından kontrol edilen yozlaşmış bir küresel dolandırıcılıktan başka bir şey değil ‘’şeklindeki demeci ise önemli. Paris İklim Anlaşmasını reddeden tavrı, ‘’sürdürülebilen yeşil enerji sahtekârlığına ve elektrikli araçlara izin vermeyeceği’’ noktasındaki demeçleri, ilk başkanlığı döneminde yüzlerce çevre koruma programını geri çevirmesi ve Paris İklim Anlaşması'ndan çekilen ilk ülke olması yine söylemlerinden. Çin ile rekabet edemeyen Amerikan otomotiv endüstrisinin önünü açmak için sık sık elektrikli araçlara negatif baktığını ifade etmesi, fosil yakıtların üretimini artırması vaadinde bulunması, rüzgâr gücü gibi yenilenebilir enerjiler yerine, "sondaj, sondaj, sondaj" şeklinde açıklamalarda bulunması yine önemli söylemlerinden. Kuzey Kutbunda petrol arama-bulma çalışmalarını başlatacaklarını, böylelikle enerji maliyetlerini düşürmeyi hedeflediğini söylemesi de önemli.
ABD Çin’in teknolojik alanda hızla yükselerek, AB ve ABD toplumunun kullanıma sunduğu teknolojik aparatlara karşı ek gümrük vergisi getireceğini söylemesi, bundan sonraki süreçte ABD ve ÇİN in ticaret savaşlarının daha da kızışacağını ön görebiliriz.
LGBT’ye yönelik olarak ‘’başkan olduğum ilk gün, çocuklarımıza transseksüel çılgınlığı, diğer uygunsuz, ırksal, cinsel veya siyasi içerikleri dayatan herhangi bir okulun federal fonu nu kesmek için yeni bir yürütme emri imzalayacağım’’ şeklindeki demeçlerinden Trump’ı tanımaya çalışıyoruz.