İran’ın 01 Ekim 2024 te İsrail’e füze saldırısı gündemi değiştirdi. 7 Ekim 2023 te Hamas’ın İsrail’e yaptığı saldırı sonrası, ‘’İsrail’in kendini savunma hakkı’’ var yaftası ile Gazze’yi yerle bir ettiler. Soykırım uyguladılar, insanlığı ayaklar altına aldılar.
İsrail, Gazze’ye el koydu, resmî rakamlara göre 43000 (Çoğu bebek, çocuk, kadın, sivil) insan öldü, 2 milyon insan evlerinden oldu, Arz-ı Mevud dedikleri sapkın inançları yüzünden her şeyi mübah gördüler. Dünya liderleri ise kendini savunma hakkı var diye ses çıkarmadılar ya da çıkaramadılar. İran, İsrail’in Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı, Hamas’ın lideri Haniye’yi ve son olarak dijital saldırı ile birçok Hizbullah üyesini öldürmesini bahane göstererek, misilleme için füze saldırısı gerçekleştirdi. İsrail tarafında ciddî kayıpların yaşanmadığı bu saldırı sonrası gelinen noktaya baktığımızda, İsrail vakit kaybetmeden Beyrut’u (Hizbullah karargâhlarına) vurmaya başladı. Beyrut 2. Bir Gazze olma yolunda. Ayrıca Şam’ı, Batı Şeria’yı, Beyrut’u adeta savaş alanına dönüştürmeye çalışıyor. Kısacası İsrail Füze saldırısını bahane ederek, orta doğuyu ateş çemberinin içine çekmeye çalışıyor. İsrail’e Füze saldırısını zaman geçirmeden toplanan ve kınayan bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, İran’ı kınarken, ABD ve İngiltere koşulsuz olarak İsrail’i destekleyeceklerini açıkladılar. Başkan Biden, Trump ve Kamala Harris da İsrail’in misilleme yapmasını haklı gördüklerini ve savunma hakkı olarak dünyaya lanse etmeye çalıştıklarını biliyoruz, ayrıca askeri yardım ve mühimmat göndermek için de düğmeye bastılar.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant 9 Ekim’de yaptığı açıklamada, İsrail’in misillemesinin “ölümcül, hassas ve ansızın” olacağını, tüm orta doğuyu içine alacak bir misilleme olacağını ifade etmeye çalışıyor. İran bu ihtimali görmüş olacak ki, Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin bölgesel konular ve İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki “ tavrını görüşmek üzere Suudi Arabistan, Beyrut ve Şam’ı ziyaretlerinin ardından diğer bölge ülkeleriyle de İsrail’in eylemlerini durdurmak üzere görüşmelere devam ediyorlar. İsrail ile ilişkilerinin bozulmasını istemeyen Suudi Arabistan, BAE ve Ürdün bu konuda nasıl bir tavır alacaklar göreceğiz. İsrail, Yemen’e saldırırken, Suudi hava sahası üzerinde İsrail savaş uçaklarına, yakıt ikmali yaptığını biliyoruz. Bunun yanında Suriye hava sahasını kontrol eden Rusya’nın Şam’ı bombalayan İsrail’e tek kelime etmediği gibi hava sahasını da kapatmadığı bilinmekte, sanki Rusya ikili oynuyor görünüyor.
İran, körfez ülkelerinden İsrail’in İran’a karşı bir saldırı durumunda hava sahalarını kapatmalarını istediği biliniyor, bu görüşmelerin bir nevi uyarı niteliğinde geçtiği teyit edilmiş durumda.
İsrail, İran’a saldıracak, ama İran hıncını komşu ülkelerden çıkaracak gibi. Ortadoğu yangın yerine dönecek. Gazze’yi bitiren kıvılcımı ateşleyen Hamas gibi, Orta doğuyu ateşe veren kıvılcımı da İran ateşlemiş olacak. İsrail’e yardım eden her ülkenin İran tarafından hedef kabul edileceğinin söylenmesi bu yüzden. Katar’a da bu uyarılar hatırlatıldı.
Bu seyahatlerin İsrail’in misillemesinin gündemde olduğu bir dönemde olması önemli, İran, İsrail’e füze saldırısı yaparak, İsrail’in misilleme yapmasına adeta yeşil ışık yakmış durumda. ABD ile birlikte hareket edecek olan İsrail, 2. Bir körfez savaşı çıkartmaya doğru gidiyor. O yüzden bölgenin yangın yeri olması içten bile değil. Türkiye S400’leri acilen konuşlandırmalı ve hazır tutmalı.