● Asgarî ücret 22.000, en düşük askerî çalışan maaşı 42.000 lira!..
● Bediüzzaman yalnız iman gücüyle emansız, amansız, imansız baskılara direndi; zulme rıza, müstebite razı gelmedi, zâlime boyun eğmedi!
● Sana, “Nemelâzım de; sataşma şuna buna, dokunma suya, sabuna!” derlerse aldırma; atarlar yabana Hak kat kat ücret verir en çabana!..
● Terk edilirse tenkidin edebi; görünür vicdansızlığın, insafsızlığın dibi!
● Mümin ya ilk Vahiy “İkra!”yı okur; teknolojiyle İslâm medeniyetini inşa ederek dokur; ya ecnebiler canına okur!..
● Mâsûm ile mazlûmları linç edenleri seyredenler dünyada da gülünç, ukbada da gülünç!
● “Beşinci Şuâ”yı anlayarak okuyup kabul eden Deccalın engellerini aşar; okumayan düz yolda şaşar, Süfyanın dâmına düşer!
● Bunca hücum, inkıraz ve darbelere rağmen zikzak çizmeden “sebat, metanet, sadakat ve istikamet” gösterenlere desteği çekmekten hayâ ederim, âr ederim; Üstadım gibi derim, “Kardeşlerimin şerefleriyle şâkirâne iftihar” ederim!
● “Günde 5 vakit namaz Hakka şükrü arzdır, adalet ise 24 saat arzda farzdır!
● Nemaları kaparsınız, adaletten saparsınız; Hakk’a mı, güce mi, menfaate mi, iktidara mı, kime taparsınız!?
● Vererek emekli oy cahile, cehalet uzmanını hâzık etti hem ona, hem kendine hem millete yazık etti, hem de zamları azık etti!
● “Müşteri daima haklıdır!” diyen düşük profilli müşterinin aklıdır! Oysa herkes gibi satıcının da hakkı mahfuz ve saklıdır!
● Bu mektubu sana yazmadım bana yazdım hem ehl-i vicdan, vel-iz’an olan insana yazdım!
● “Her olanda mutlak hayır ve hikmet var!” hakikatini anlamayan, “Bunda nikmet var, yitmek var, azap var, gazap var!” der…
● Kahveler, kafeler boşalmadıkça dolmaz gönüller, kafalar!..