"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adalet olmadan asla!

Faruk ÇAKIR
13 Kasım 2024, Çarşamba
Kimileri ‘hak, hukuk ve adalet çağrıları’nı içi boş bir slogan olarak görmüş olabilir, ama esasında bu mesele Türkiye’nin en önemli dertlerinden birisidir.

Hukukçuların ve değişik sahalarda uzman olan isimlerin ısrarla yaptıkları “hak, hukuk ve adalet” çağrılarının dikkate alınmamış olması ülkemiz açısından büyük bir kayıptır.

Tabiî ki bu noktadaki çelişkiler saymakla bitmez. Bir yandan ‘darbe anayasasından kurtulma’ çağrıları yapılırken, öte yandan da en azından bazı konularda ‘darbe anlayışı’nı hatırlatan uygulamaların yapılması büyük bir çelişki değil mi? Darbeci anlayışın birinci işi ‘keyfi iş yapmak’ olduğuna göre; kanunun suç saymadığı fiilleri suç saymak ‘keyfilik’ değil mi? Peki, ‘bizim gibi düşünüp keyfilik yapanlara destek olalım’ diyenlerin haklı olması mümkün müdür? Maalesef ülkemizde bu anlayış taraftar buldu ve ‘haksızlık yapan bizden’ diyerek yanlışa itiraz etmeyenler çoğaldı. 

Ekonomistlerin bile ‘hak, hukuk ve adalet’i hatırlatma ihtiyacı duydukları bir dönemdeyiz. Bu bile işlerin nasıl şirazesinden çıktığını görmek için yeterli olsa gerek. Nitekim Nobel ödüllü ve aynı zamanda Amerika’daki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Daron Acemoğlu, da ‘yargı’ hatırlatması yapmış. Brand Week kapsamında konuşma yapmak için Türkiye’ye gelen Prof. Dr. Acemoğlu’na, “Karşımda Nobelli bir ekonomist oturunca tabiî ki en önemli soruyu sormam kaçınılmaz. Türk ekonomisinin en önemli sorunu ne?” sorusunu yöneltilmiş. 

Daron Acemoğlu bu soruya şöyle cevap vermiş: “Bir, yargı. Güvenilir, saygı duyulur bir yargı düzeni kurulması şart. Bu olmadan olmaz. Buna paralel olarak eğitim sistemini elden geçirmek gerek. Rekabete açık, özgür düşünmeye programlanmış, yapay zekâyı doğru kullanmayı bilen, yeniliklere açık ve yeniden söyleyeyim özgür düşünceli bir eğitim sistemi oluşturmadan Türk ekonomisinin kalıcı biçimde düzelmesi mümkün değildir. Hep kurumlara vurgu yapıyorum. Bu kurumların başında yargı kurumları ve eğitim kurumları gelir. Bu iki kurumu sağlıklı olmayan ülkeler ekonomilerini kalıcı biçimde düzeltemezler.” (Teke Tek Bilim Youtube kanalı, 10 Kasım 2024)

Elbette ‘yargı ve eğitim’ hatırlatması için Nobel Ödülü almış olmaya gerek yok. Fakat ekonomik sıkıntıların sona ermesi için de yine ‘hak, hukuk ve adalet’in gerekli şart olduğunun beyan edilmesi önemlidir. Tabiî ki aynı zamanda eğitim meselesi de unutulamaz bir konu.

Bütün bunlar gözümünüz önünde cereyan ettiği halde Türkiye’yi idare edenlerin; hem de parasız yapılabilecek ‘hak, hukuk ve adalet yolu’nu inşa etmemelerinin sebebi ne olabilir? İnsaf ehli çoğunluk hak, hukuk ve adalet hatırlatması yaptığı halde sanki ülkemizin böyle bir derdi yokmuş gibi tamamen başka konularla uğraşılması ve insanlara sürekli hamaset pompalanması yanlış değil mi?

Tekrarlayalım: Adalet olmadan asla!

Okunma Sayısı: 1099
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    13.11.2024 15:53:22

    Bakın Muhterem Kazım bey şahsiliğinde asıl sindirme,korku ve güç denemsi milletin hür iradesine tatbik ediliyor. 15 TEMMUZ için TBMM'de verilen araştırma teklifini kim ret etti ise o meş'um hadisenin ortağı,azmettricisi ve planlayıcıları olduğuna inancım şeksiz ve şüphesizdiiir.

  • Hüseyin İlhan

    13.11.2024 15:51:51

    Muhterem ağabey,kardeş ve ihvanalrım.O twet şahsi mi,yoksa müessese adına mı.Eğer şahsi ise bu hukuksuzluk ve zulüm elbette tenkide layık ve edilmetye devam edilir. Yoo bu YENİASYA yani müessese adına ise o zaman bununla ilgili şahsi değil,müessese adına tahkikat olması gerekir. Kısaca o bir twet denilirken milyarlar kıyam ve cinayet işleyenlere siz doğru yaptınız mı diyorsunuz. Soruyorum.İmar barışı diyerek iktidar para uğruna ülkede 'İMAR TERÖRİSTLİĞİ,SOYGUN ve DOLANDIRICILIĞI ,yaptı. Nerede bu bağımsız yargımız,nerede hukuk,adalet. Ben inşaat yapmış,bir kanuni olarak yapılan inşaatın 10 dan fazla fakülte mezununun ,8-10 ana kanunların yerine getirilmesi ile ancak KAT MÜLKİYETİ TAPUSU alırken ver parayı çiğne kanunları diyene siz hala doğru mu yaptı diyorsunuz.

  • Ömer

    13.11.2024 15:07:21

    Tekrarlayalım: Adalet olmadan asla! Hem şahsi diyorsunuz?! Hemde cemaat adına diyorsunuz. Tezat olmuş . Bir karar verin. Ayrıca bu yazarımız bunları ilk defa dile getirmiyor. Her platformda düşüncesini yazıyor ve söylüyor. Mesele ne?. Ayrıca tüm bu gazete de yazan yazmayan herkesin gündeminde Kazım Güleçyüz olmalı.

  • Said Mert

    13.11.2024 11:31:07

    Sayın Necati bey, Kazım Güleçyüz şahsi düşüncesini belirttiği bir tivit için tutukludur. Tabiki tivit düşünce suçu olmamalı. Ancak cemaatimizin adına da böyle tivitler atılmamalıdır.

  • Necati

    13.11.2024 01:14:46

    Keşke yazınızda bir prargraf da Hukuksuz ve haksız yere tutuklanan yıllarca birlikte çalıştığınız Kazım Güleçyüz'e ayırsaydınız. Kazım Güleçyüz sırf Adalet için hukuk için mücadele ettiği için tutuklu değilmi? Diğer şeyler bahane bunun hepimiz biliyoruz. Neden bu kadar vefasız olabiliyorsunuz. Cidden hiç bir Yeni Asya mensubuna hele her gün yazı yazan hiç bir yazarına yakışmıyor. Sizlere de baskı yapanlar varsa ve eğer bu baskılara boyun eğiyorsanız yazıklar olsun. Kazım Güleçyüz'ün davası adına gösterdiği cesaret, metanet ve fedakarlığın yüzde birini bile gösteremetenler nasıl Nurcu olabilir bilmiyorum.

  • Necati

    13.11.2024 01:06:19

    Kur'an'ın dört temel esasından biri olan adaleti savunmak öncelikle Yeni Asya'nın görevi olmalı. Ve 55 yıllık yayın hayatında, Yeni Asya hep bunu yaptı. Her dönemde, bütün baskılara rağmen çoğu zaman da yalnız kaldı. Fakat hiç bir zaman yılmadı korkmadı.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı