"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Salihlerin suleha yurduna rıhletleri ve bizler...

Şükrü BULUT
13 Ağustos 2021, Cuma
Ölüm böyle sıradanlaşacak mıydı, insanların gözünde?

En sevdiklerinizi gönderdikten sonra, hiçbir şey kaybetmemişçesine yola devam mı edecektik? İhtiyarlık bizi mi değiştirdi, yoksa değişim bütün insanlarda mı?

İlginç bir tevafuk... Vuslata rıhleti geçen hafta yazarken, arkasından acı ve hüzün bırakacak bir başka rıhleti yazacağımı hiç tahmin edememiştim. Üniversiteden mektep arkadaşım, şu mübarek cemaat içinde yoldaşım ve daha sonra Avrupa’da haldaşım olan Salih Çökren Ağabey’in ayağa kalkıp doğrulmasına duâ ederken, rıhlet haberini aldık.

Yine garip bir tevafuktur ki, yekdiğerine Kur’ân dâvâsında samimî dost, kardeş ve yoldaş olan birinci Salih’i de kısa bir müddet önce aniden vefat etmişti. Pandeminin aralıklarında onu Aydos’a beklerken, o hakikî dosta gitmeyi tercih etmiş ve bize duyurmadan “Hakikî Dost’a” yürümüştü. 

İkinci Salih de nihayet aynı yolu takip ile “Dostlar dostuna” gitmeyi biz fanilere tercih etti…

Risale-i Nur’un neşrinde iki kahramanı uğurlarken, Üstadımızın “bir ölür bin diriliriz” sözünü vird gibi tekrarlamak istiyoruz. Çökren Ağabey ile aynı zamanda meslektaştık. İlmini ve mesleğini Risale-i Nur hizmetlerinde en güzel bir surette kullandığına şahit olanlardanız. Yeni Asya Araştırma Merkezi onu hep rahmet, mağfiret ve de hüzün ile anacaktır. Salih Oral Ağabey’in hayatı, eski Nurculuğun macera ve destanıyla doluydu. Bir mücahit gibi, Kur’ân ve iman dâvâsını gaflet ile sola dalmışlara karşı müdafaa ederken, evlâd-ı fatihan olduğunu isbat etmişti. Balkan’a yaslanmış Kırcaali’nin bu yiğit evlâdı, ecdadı gibi dâvâsı uğruna şehadet dâhil olmak üzere her tehlikeyi göze almış ve fedakârlığa katlanmış olarak yetmişlerin üzerine yükseliyordu. Belindeki onca ameliyatlara ve zaman zaman yürümesini engelleyen ağrılarına rağmen, Yeni Asya’yı İzmit ve çevresine dağıtmada, gençliğindeki heyecan ve şevk ile koşuyordu. Onu her gördüğümde şevk, muhabbet, ümit ve heyecan dünyam yenileniyordu…

Gençlik hararetinin fokurdadığı zamanlarda Nur medreselerinde bir ihtiyar gibi yaşamayı bilirsiniz. Bilmeyenler de mutlaka hikâyelerini işitmişlerdir. Veya gençlik heva-hevesinin kişiyi dünya peşinde dörtnala sürüklerken, Nur medreselerinde Kur’ân ve tefsiriyle hem hal, dilinde cevşen ve tesbihat ile geceli-gündüzlü siperinde mücahedeye devam edenlerle karşılaştığınızda; elbette ister istemez dilinizden “işte salih insan!” nidası dökülecektir. 

İmam-ı Ali’nin (ra) bu salih insanlardan bahsettiğini Üstadımız çok yerlerde beyan ediyor. Ve onlardan istikamet ve tesanüd ile devam edenlerin, henüz gençliklerinde bile bir evliya ve kutup derecesine ulaştıklarını yazıyor. Onların kıymetini zamanın dehşetine bağlayan Bediüzzaman, zamanımızda şeriat-ı Muhammediye’yi (asm) ve İslâm şeairini yıkmak üzere hücuma geçmişlerle kucak kucağa çarpışan bu kahramanların dâvâsını ve mücahedesini şöyle tanımlıyor:

“…Risale-i Nur bu vazifeyi en dehşetli bir zamanda ve en lüzûmlu nâzik bir vakitte, herkesin anlayacağı bir tarzda, hakâik-ı Kur’âniye ve îmâniyenin en derin ve en gizlilerini, gâyet kuvvetli bürhanlar ile ispat ederek; o îmân-ı tahkîkiyi taşıyan hâlis ve sâdık şâkirtleri dahi, bulundukları kasaba ve karye ve şehirlerde, hizmet-i îmâniye îtibariyle âdetâ birer gizli kutub gibi, mü’minlerin mânevî birer nokta-i istinâdı olarak, bilinmedikleri ve görünmedikleri ve görüşülmedikleri halde, kuvve-i mâneviye-i îtikadları cesur birer zâbit gibi, kuvvet-i mâneviyeyi ehl-i îmânın kalblerine verip, mü’minlere mânen mukâvemet ve cesâret veriyorlar…”  (Mektubat, s. 450)

Kur’ân SALİH kelimesini hem insaniyet-i kübra mertebesine ulaşma ve hem de peygamberlerin vasfı olarak kullanıyor. 

Barış manasındaki Salihler de burada önem kazanmış. Hürriyet ve barış Salihlerin alâmet-i farikası değil miydi? Hem Salih Çökren ve hem de Salih Oral Ağabeyleri yakından tanıyanlara sorsanız, onların da -peygamberlik müstesna- bu vasıflarla muttasıf olduklarını söyleyeceklerdir. Kur’ân’ın tasvir ettiği ideal vatan, en güzel yurt ve mekân da bu Salihlerin gittiği yurt değil mi? Böyle olmasaydı, Mısır azizi, saltanatına bedel Salihlerle birlikte olmayı hiç tercih eder miydi?

Bize gelince…

Bu kudsî dâvâ içindeki mücahedede tezkeresini bekleyenler gibi miyiz? Yoksa gidenler gitsin deyip, onların rıhletlerini sebeplere bağlayarak, bu fani dünyada daha çok kalacağını düşünenlerden miyiz? İkinci halimizin gafletle malul olduğu tartışılmaz. Fakat her hal ü kârda bu mevsimin fazla sürmeyeceğini de hissediyoruz. Hüzün ve hirkatle vedasına katıldığımız dostlardan ayrılmanın acısını hep hissedeceğiz. Almanya’nın Köln ve Ahlen şehrindeki masumlar SALİH hocalarını hep bekler olacaklar. Paris, Duesseldorf ve Wetzler’deki dostları gibi… Ve o da, ara vermeksizin âlem-i misalde Nurlar’ı anlatmaya devam edecek.

Akça Camii yanındaki Yeni Asya Bürosu’na uğrayan Birinci Salih Ağabeyimizin dostları da, onu hep mütebessim çehresiyle bekler olacaklar. Ve o ise, bir taraftan yeni basılmış Risale-i Nurlar’ı ve diğer taraftan Nurlar’ın şerhleri mesabesindeki yeni çıkmış yayınları, gelen kardeşlerine tanıtmaya devam edecekler. Tıpkı Hafız Ali (ks) Ağabeyin Denizli Kabristanı’nda yaptıkları gibi… 

Yeni Asya’yı mekânın dört bir tarafında bayrak bayrak açarak, doğru İslâmiyet’in müstakim temsilcilerinden olan gazetesinin hadiselerdeki isabetli teşhislerini efkârı ammeye duyurmaya devam edecek. Dedim ya, bir ölürüz ve bin diriliriz. İzmit’teki kahraman dostları bu hakikati geçmişte isbat ettikleri gibi gelecekte de isbat edeceklerdir.

Okunma Sayısı: 2700
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Sertaç LÜSER

    23.8.2021 08:48:42

    Memleketim olması hasebi ile gittiğimde görüşme imkanı bulduğum , her iki abimizin de gerçekten mütebessim çehresini unutmayacağız.İkise de hakiki Salihlerdendi.Rabbim merhamet eylesin.Mekanları cennet olsun.

  • Mustafa coban

    15.8.2021 18:14:06

    Hak yolunun yolcularina vefa borcunu vefatlarindan sonrada olsa hayr ile yad edip anmaklada olsa yerine getirmek büyük bir haslettir.

  • Ali

    13.8.2021 21:49:01

    Sayın Şükrü bey Allah hayırlısı İle nasib ettiği ve Hakk vaki olduğu zamanda inşaAllah bizleride bu mübarek Cemaat bu şekilde hatırlar ve iki satır ilede olsa Yeni Asya kalesinde ismen zikrediliriz

  • Ahmet Nejdet Pehlivan

    13.8.2021 15:39:32

    Bu makaleyi Salih kardeşlerimize tahsisinizden dolayı teşekkür ederim. Yarım asırdır iman, Kur'an hizmetinde bir vücudun azaları gibi istihdam olunduğumuz Salih Çökren kardeşimizi sınırlı kelimelerle anlatmak mümkün değil. O Üstadımızın lâhikalarının başlarında Nur talebelerine yaptığı tavsiflerin, iltifatların belki tamamına mazhardı. Şahadet ederim ki; O en yakın dost, en samimi arkadaş, en takdir edici yoldaş, en civanmerd kardeşti. Âlimdi, salihti, mustakimdi, muhlisti. Yeri dolduralamıyanlardandı. Vefatının ertesi günü rüyamda görüyorum ki ; yüzlerce nur tallebelerinden iki büyük halka teşekkül etmiş. Mikrofondan bir kardeş "Bugün buraya SALİH kardeşimizi anlatmak için toplandık.." diye söze başladı ve bendenizi davet etti. Çok heyecanlandım. O sırada uyandım. Onu anlatmak kolay mı? Rabbım kabrini pürnur, mekânını Cennet eylesin. BU dünyada bizi bu kudsi hizmetlerde beraber eylediği gibi, ahirette de beraber eylesin.

  • Ali TAM

    13.8.2021 15:35:13

    Unutmayalim HADDi asmak Peygamberimiz ASM mübarek RIHLETI ile kiyaslansa miladî 61 Sene 1 Ay 18 Gün bu Dünya'da kalmistir. Belki bundan 40-50 sene evvel 42-43 yasinda emekli olmak ve 55-60 yasinda ahirete göcetmek normaldi o zamanlar sadece 2 milyar insan yasiyordu Dünyada simdi 7,5 milyar insan ve artik 60 yasina orta yas diyorlar. Ancak insanin yakin dostu ahirete göcünce kac yasinda oldugunun hic önemi yok. Ne kadar olgun davranis tedrisi alsa bile ne kadar mütedeyyin de olsa kalb, ruh ve sirr hüzünleniyor... Ve böylesi de iyi! Allah hepsine rahmet eylesin

  • İsmail Ertan

    13.8.2021 15:00:19

    Nura hayatlarını vakfederek son nefeslerini verenlere ne mutlu. Gıpta edilecek bir hayat ve arkalarındaki dua sağanağı. Vesile olan gazetemizden ve yazarlarımızdan Allah razı olsun.

  • Muharrem

    13.8.2021 12:42:37

    Kudsi bir davaya hayatlarını adayan kahramanlara münasip bir yazı olmuş. Allah razı olsun.

  • Hüseyin

    13.8.2021 12:34:08

    İnsan, kalıcı olduğunu zannettiği malikanelere, hayatla alâkalı düşlere gark olsa da o haddizatında aslen bir yolcudur .. Ömür ve kader döngüsü levh-i mahfuz üzre hükmünü icra ederken ona tanınan süre ne bir saniye az ne bir saniye fazla...Mühlet verilir yaşanır ve biter ..Ademoğlu ne yaşarsa yaşasın yaşadıklarıyla değil yaşattıklarıyla hatırlanır...

  • Zeliha

    13.8.2021 11:30:01

    Hem hüzün hem teselli.... Allah razı olsun. Öyle bir yere gittiler ki bizim burda kalıpta en mühim meseleye daha çok dikkatle sarılmamiza daha çok sevk ve gayretimize vesile oluyorlar inşaallah.

  • Aykan

    13.8.2021 11:14:04

    Salihler yurduna yerleştirsin Mevlam onları. Rabbim Risalei-Nur ve onun medyadaki dili Yeni Asya gazetesine yaptıkları hizmetlerden razı olsun. Kalem sahibine de teşekkürler.

  • Ayhan Aydın

    13.8.2021 10:38:48

    Ne mutlu istikamet üzere gidenlere, Allah rahmet eylesin.

  • Eyüp Aktaş

    13.8.2021 06:17:01

    Cenab-ı Hak Rahmet Eylesin Mekânı Cennet Olsun.

  • Hüseyin Yılmaz

    13.8.2021 03:50:30

    Inşaallah Allah c.c.'da bizleri isimleri gibi "salih" olanlardan eylesin... Amiin.

  • Halil İbrahim Karahan

    13.8.2021 02:32:14

    Allah rahmet eylesin. Allah razı olsun

  • Hıdır Yıldırım

    13.8.2021 01:07:20

    İzmit İmam Hatip Lisesi'nde okuduğum yıllarda tanıştığım Salih Oral ağabey ile Salih Çökren ağabeyin vefatları bizleri derinden hüzünlendirdi. Cenab-ı Hak bu SALİH kullarına gani gani rahmet eylesin. Kabirleri pürnur olsun. Mekanları cennet olsun İnşallah.

  • Abdullah Benlice

    13.8.2021 01:00:53

    Abi çok güzel kaleme almışsınız çok derin hatıralara vurgu yapmışsınız. Okurken iki değerli samimi halis nur talebelerinin bu dünyadan göçmesine o kadar üzüldüm ki... Rabbim rahmet etsin makamını âli eylesin İnşaAllah.

  • Nuri

    13.8.2021 00:26:46

    Evet, baştan sona hakikat. Rabbim bizleri de o zümreye ilhak eylesin, diyorum. Binlerce tebrik.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı