Münafık, Mü’min ve Müslüman görünmekle beraber kalben Allah’ı ve sair iman esaslarını kabul etmemek, inanmamak, zahirde inanmış gibi gözükmektir.
Nifak, sözlükte, “tarla faresi köstebeğin deliğine girip–çıkması ve yeraltındaki gizli yolun bir ucundan diğer ucuna geçmesi” anlamında ayrılık, gayrılık, fitne-fesat çıkar-maktır. Hasis çıkarları için gizliden gizli- ye işler çevirmek, hile, desise ve tuzaklar kurmaktır.
İnsanî zaafları kendi lehinde; ferd, aile, cemiyet ve milletin aleyhinde kullanılır. “Nifakın cinayeti, İslâm üzerine pek büyüktür. Âlem-i İslâmı zelzeleye maruz bırakan nifaktır. Bunun içindir ki, Kur’ân-ı Azimüşşan, ehl-i nifaka fazlaca teşniat ve takbihatta [ayıplayıp kötü gösterme, çok şenaat ve çirkin göster-me ve kınamada] bulunmuştur.”1
Nifak çıkaranı nasıl tanıyabiliriz? Peygamberimiz (asm), “Münafığın alameti üçtür: Konuştuğunda yalan söyler, söz verdiğinde sözünde durmaz, kendine bir emanet bırakıl-dığında ona hıyanet eder.”2 diyerek özelliklerini saymıştır. Nifak çıkarıp, yalan söyleyen herkes münâfık değil, ama, alâmetlerinden birisini taşıyor, demektir. Yalnız, suçlarken çok çok dikkatli ve hassas olmalı. Alâmetlerinden birini taşıyor diye mü’min kardeşini münafık-lıkla suçlayan mahvolur!
Hadiste şu sarsıcı ikaz yapılır: “Her kim bir adama: Ey kâfir veya Allah’ın düşmanı der de o adam dediği gibi değilse, o sözler bunları söyleyene döner.”3
Asr-ı Saadet’ten Kıyamete kadar geçerli olacak şu ders ve ölçü verilir:
Usame bin Zeyd (ra), çarpıştığı kişi “Lâ ilahe illâllah” deyince öldürür ve Peygamberimize (asm) durumu anlatır. Ona, “Kıyamet gününde, o adamın söylediği bu tevhid kelimesinin kıymet ve büyüklüğünden dolayı sana kim yardımcı olacak?” dedi.
“‘Ey Allah’ın Resûlü, o adam, bunu ölümden korktuğu için söyledi,’ diye cevap verdim. ‘Kalbini yarıp baktın mı ki, bunu başka bir sebepten dolayı söylemiş olduğunu bilesin! Kıyamet gününde Lâ ilâhe illallah kelimesinin karşısında kim senin yardımcın olacak?’ buyurdu. Bu sözü o kadar çok tekrar etti ki, ‘Keşke Müslümanlığa o günden sonra girmiş olsaydım’ dedim.”4
Bu hadiseden de ibret alıp, münafık ve münafıklık ölçülerine dikkat kesilmeli.
Dipnotlar:
1-İşârâtü’l-İ’caz, s. 103.; 2-Buharî, “İman” 24; Müslim, “İman, 107, 108.; 3-Buharî, Edeb, 44., Müslim, 1/319.; 4-Buharî, Edeb, 73/Müslim, İman, 111.