"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Deccal’dan daha büyük bir hâdise, bir fitne yoktur

Ali FERŞADOĞLU
25 Kasım 2024, Pazartesi
Öyle dehşetli bir zamandayız ki, tüm randevu, toplantı, seyahat, eğlence programlarımızı iptal etmek durumundayız. Çünkü, Deccal/Süfyan meselesine odaklanmalıyız!

Peygamberimiz (asm), “Hz. Âdem’in yaratılışından kıyamete kadar Deccal’dan daha büyük bir hâdise, bir fitne  yoktur.”1 “Şerri şeytandan daha etkilidir.”2 buyurarak tahribatının dehşet, vahşet ve büyüklüğüne dikkatimizi çekmiştir. Bu uyarıları dikkate almadan, onu teşhis ve tahlil etmeden ana problemlerimizi çözemeyiz. Bediüzzaman’ın, “Bu müthiş zaman”3 dediği Deccal/Süfyanizm ve kolları “Gizli ifsat, ahlâksızlık, dinsizlik, zındıka ve mason komiteleri…”4 fert, âile, cemaat ve toplumları biribirine kırdırıp, kutuplaştıraran, İslâm ve insanlık âlemini karıştırarak perişan eden bunlardır! 

Deccal/Süfyan kimdir? 

Arapça “decl” kökünden gelen Deccal, “yalancı, hîlekâr; zihinleri, gönülleri, iyi ile kötüyü, hak ile bâtılı karıştıran, bir şeyi yaldızlayıp gerçek yüzünü gizleyen, bucak bucak her yeri dolaşan “yalancı, dalâlete sürükleyici”5 müfsid, mel’ûn, lânetlenmiş kişidir. Fitnesinin dehşet ve vahşeti, dinsizliğe dayalı bir eğitim ve yönetim sistemi kurup insanları imansız, dinsiz, ahlâksız yaparak hem dünya, hem de ebedî hayatlarını mahvetmeye çalışmasıdır. Gayet tabiî ki, bunu tek başına değil, avânesi, komitesiyle ve temsil ettiği münkirâne ve münafıkâne sistemiyle birlikte yürütür. Deccal; din, iman, ahlâk, fazilet ve bütün manevî değerlere savaş açan; insanlık namına ne varsa tahrip eden; istibdat, tahakküm, zorbalık yapan kişidir. 

İstisnasız bütün peygamberler ümmetlerini ondan sakındırmıştır.6 Ki, fira’vun, nemrut ve şeddatların fitnesi onun fitne-fesadı yanında küçük kalır. Allah Resûlü (asm) Veda Haccı ve Veda Hutbesi’nde de son olarak Deccaldan bahsederek ümmetini uyarmıştır.”7 Sahih hadislerde mahiyeti ortaya konan deccal hakkında âlimler, “Âhir zamanda bir adam çıkacak ve ona Süfyan denilecek”8 “Ümmete karanlık günler yaşatacak, şeâir-i İslâmiyeyi tahribe çalışacak dehşetli münafık bir şahıs”9 bilgisini verir. Her asrın deccalı vardır. En dehşetlisi Ahirzamanın son diliminde ortaya çıkacak olan büyük Deccal’dır. 

Nemrud Hz. İbrahim’siz (as), Fir’avun’ Hz. Musa’sız (as), düşünülemeyeceği gibi, Deccalı da Mehdîsiz olamaz! O halde Mehdî-i A’zama tabi olmalıyız. Zira, onun da geleceği Deccalın geleceği kesinliğindedir. Zehir panzehirsiz olamaz! Hem onu deşifre etmiş hem ismini vermiş, hem ona karşı yürütülmesi gereken stratejiyi belirlemiş, hem de dinsizliğin belini kırmıştır. 

Dipnotlar:

1-Müslim, Fiten: 126.; 2-Ramûzü’l-Ehadis, s. 518.; 3-Lem’alar, s. 164.; 4-Sözler, s. 366.; 5-Ahmed İbni Hanbel, Müsned, I-VI (Kahire: 1313), 5:372.; 6-Buharî, Fiten: 26; 7-Buharî, Kitabü’l-Meğazî: 64.; 8-Kenzü’l-Ummal, 14:272.; 9-Alâeddin el-Müttekì bin Hüsameddin bin İsmail el-Hindî, Kenzü’l-Ummal (Beyrut: 1989), vd.

Okunma Sayısı: 2985
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said

    28.11.2024 15:16:05

    Osman Şirin kardeşe katılıyorum. Bizler sadece demokratlara nokta-i istinad oluruz. CHP istediği kadar iyi olsun lakin öz'ü aynıdır. Özünde de dine mukaddesata ezana düşmanlık vardır. CHP'li olup da tarihinden utanç duyan kim var? Sn Kılıçdaroğlu bir kaç dile getirdi lakin partisi onu aforoz etti. Sn Kılıçdaroğlu'nu kırata bindirenler bunun farkında olmalıydı!

  • Osman Şirin

    26.11.2024 15:11:33

    Yeni Asya öteden beri demokrat misyonun iktidarı elinde tutmasını ister. Demokrat misyonun da merkezi sağ seçmendir. Sol merkezli bir demokrat misyon hevesi anlamsızdır. Bugün siyasal islamcıları destekleyen sağ seçmen esasında demokratların seçmen havuzudur. Demokratlar bu havuzdan tebarüz edecektir. Siyasal islamcılar gitsinde isterse halk partisi gelsin mantığı nurculuğa terstir. Ali bey gibi yazarlar adeta siyasal islamı kemalizmden daha tehlikeli bir yere çıkarmış durumdalar. Bu üzerinde iyi düşünülmesi gereken bir tutum olmalı.

  • Şerafettin Birol

    26.11.2024 13:51:41

    Süfyaniyet bir komitedir.elbette temsil eden şahıslar da vardır. Bu komitenin dört devresi var.ilk üç devresinin müstebidane ve galibâne olduğu eserlerde vurgulanıyor..4.devrede ise vaziyetini muhafazaya çalışacağı ifade ediliyor. Süfyanyetin etki alanında dört alan vardır.askeri- (halkçı ,milliyetci-muhafazakar,demorat alan). Bu alanlardan süfyaniyetin en çok kullanacağı alan 4.döneminde milliyetçi- muhafazakar alan olacaktır.Halkçı alan barışmaya çalışacaktır.yaşayarak bunları gördük.destekci Küçük ortağın (D.P.)beyanı buna delildir vesselam....

  • Abdullah tunç

    25.11.2024 23:14:20

    Başı çeken CHP idi.Diğer partiler onunla ittifak yap tılar.Çünkü ana muhale fet partisiydi.Ayrıca Yeni Asya cephesinde; CHP. eski CHP değildir, demok rat olmuştur, artık oy veri lebilir fikirleride ortalıkta dolaşıyordu.Bunu diyenler Yeni Asya Nur cemaatına mensup kişilerdi.Hâla bu fikri taşıyanlar vardır.Bu görüş Risale-i Nur'a aykırı dır.Bugüne kadar CHP Ke malizmden zerre kadar ta viz vermemiştir.Her vesile ile İlkelere bağlı oldukları nı ifade ediyorlar.Yani kök ten bağlıdırlar.

  • Ali Ferşadoğlu

    25.11.2024 20:44:04

    Millet İttifakı’nın Mutabakat Prensiplerinin Ana Maddeleri ve Yol Haritasının özeti, “Hak ve hürriyetler, adalet, meşrutiyet/demokrasi, meşveret, inhisar-ı kuvvet (gücün hukukun, kanunun elinde olması, kuvvetler ayrılığı prensibi), kemaliyle işleyen meclis, parlamenter sistem, şeffaflık ve sorgulama...” Yani, “yasama/kanun yapma, yürütme/icra, yargı, kontrol mekanizmaları” şahsın değil, meclisin/parlamentonun elinde olacaktır. Biz, meşveret kararıyla Millet ittifakı’na oyverdik. DP’de orada idi. CHP’de Millet İttifakı’na geldi…

  • Said

    25.11.2024 20:35:11

    Sizler de fitneye alet olduğunuzun farkında mısınız?

  • halil

    25.11.2024 16:16:39

    Yalnız Süfyanı tanımak, bilmek yetmez, O'nun günümüz versiyonunu (rejim-i bid'akeranesini temsil eden kişiyi) da tanımalıyız!!!

  • Kamil

    25.11.2024 12:02:30

    Hocam hem bu yazıyı yazıp hem de halk partisi iktidarı için destek veriyorsunuz. İkisi bir koltuğa sığıyor mu?

  • S.topuz

    25.11.2024 05:10:04

    ..."Hem büyük Deccal'ın, hem İslâm Deccalı'nın üç devre-i istibdadları manasında üç eyyam (Günleri, devresi) var. "Bir günü, yani bir devre-i hükûmetinde öyle büyük icraat yapar ki, üçyüz senede yapılmaz. İkinci günü, yani ikinci devresi, bir senede otuz senede yapılmayan işleri yaptırır. Üçüncü günü ve devresi, bir senede yaptığı tebdiller (Değiştirmeler) on senede yapılmaz. Dördüncü günü ve devresi âdileşir, bir şey (Halt) yapmaz, yalnız vaziyeti muhafazaya çalışır." diye, gayet yüksek bir belâgatla ümmetine haber vermiş."... Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı, Şualar - 587 -

  • S.topuz

    25.11.2024 04:50:17

    ..."İman ve teklif ihtiyar dairesinde bir imtihan, bir tecrübe, bir müsabaka olduğundan, perdeli ve derin ve tedkik ve tecrübeye muhtaç olan nazarî mes'eleleri elbette bedihî olmaz. Ve herkes ister istemez tasdik edecek derecede zarurî olmaz. Tâ ki Ebu Bekirler a'lâ-yı illiyyîne çıksınlar ve Ebu Cehiller esfel-i safilîne düşsünler. İhtiyar kalmazsa teklif olamaz."... "Hem dâr-ı teklifte gözle görünecek olan alâmet-i kıyamet ve eşrat-ı saat, bir kısım müteşabihat-ı Kur'aniye gibi kapalı ve tevilli oluyor. Yalnız, Güneş'in mağribden çıkması bedahet derecesinde herkesi tasdike mecbur ettiğinden, tövbe kapısı kapanır; daha tövbe ve iman makbul olmaz. Çünki Ebu Bekirler, Ebu Cehiller ile tasdikte beraber olurlar. Hattâ Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın nüzulü dahi ve kendisi İsa Aleyhisselâm olduğu, nur-u imanın dikkatiyle bilinir;herkes bilemez. Hattâ Deccal ve Süfyan gibi eşhas-ı müdhişe, kendileri dahi kendilerini bilmiyorlar." Bediüzzaman SaidNursî, Şualar

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı