"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yanlış haberleri tahkik etmezsek olur mu?

Ali FERŞADOĞLU
17 Nisan 2025, Perşembe
Bugün, özellikle sosyal medyada dehşetli bir bilgi kirliliği yaşanıyor. Bunların başında yalan söz ve yalan haber geliyor. Bu durum, fert, aile ve toplumu güvensizlik, fitne ve çatışmaya sürüklüyor.

Sosyal hayatın huzur ve mutluluğunun en önemli şartlarından birisi doğru bilgilenme ve bilgilendirmedir. Sosyal hayatımızı da düzenleyen Kur’ân, “Ey iman edenler! Bir fasık size bir haber getirirse, doğruluğunu araştırın”1 meâlindeki ayetle de temel tedbiri getiriyor. Fâsık kim?

Dinin/şeriatın hükmünü kabul ve ikrar ettikten sonra ahkâmının, yani, hükümlerinin tamamını yahut bir kısmını ihlâl eden kimseye “fâsık” denilir. Bu işe de fısk denir. Meselâ yalan konuşmak ve haber yaymak bir fısktır, gıybet bir fısktır, iftira büyük bir fâsıklıktır, ilââhir…

Ebu’d-Derda (ra) Peygamberimize (asm), “Peki, mümin yalan söyler mi?” sualine, “Yalanı ancak iman etmeyen kimse uydurur.”2 cevabı almıştır! Çünkü, “Küfrün mahiyeti yalandır. İmanın mahiyeti sıdktır [doğruluktur.] Bunun yorumu şöyle yapılır: “İman, büyük günâhlar ile bir arada olabilir, fakat yalan ile bir arada olmaz. Zira, doğruluk imanın ayrılmaz sembolü olduğu gibi, yalan da küfrün temel esasıdır.” Yalan ve yalan haber büyük bir fıskdır! “Küfre rıza küfür olduğu gibi; dalalete, fıska, zulme rıza da fısktır, zulümdür, dalalettir… İşte bu çeşit dehşetli haksızlıkların neticeleri pek tehlikeli olduğu gibi içtimaî ahlâkı da zîr ü zeber edip bu vatan ve millete ve hakimiyet-i İslâmiyeye büyük bir su-i kasd hükmündedir..”4

Hem kendimiz, hem âilemiz hem toplumumuzu “günah-ı kebir olan yalan fısk” tahribatından korumak için dikkatli hareket etmeliyiz:

Hiçbir yalancı, hiçbir müfsid [bozguncu] ben yalancı müfsidim demez. “Daima suret-i haktan görünür. Yahut bâtılı hak görür [iyi niyetlidir, ama, yanlışı doğru zanneder.]”

Bir söz söylendiğinde veya bir haber getirildiğinde “hüsn-ü zan edip” hemen kabul edilmemeli. Mihenge vurulmalı, doğru olup-olmadığı tahkik ile araştırılmalı, incelenmeli. “Bir müfside, bir dessasa da hüsn-ü zan edebilirsiniz. Delil ve âkıbete bakınız.”5

Buna göre hiç kimse “layüsel!” değildir; herkes sorgulanmalı; sözü ve haberi tahkik edilmeli; “delil ve âkıbete” bakmalı. Bunu yapmazsak, o yalana, günaha ortak olur, fıska düşeriz!

Dipnotlar: 

1-Hucurat Suresi, 6.

2-Kenzu’l-Ummal, h. No: 8994.

3-Münâzârât, Enst./intr., s. 104.

4-Beyanat ve Tenvirler, s. 243.

5-Münazarat, s. 48.

Okunma Sayısı: 1067
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    17.4.2025 10:39:01

    Buna göre hiç kimse “layüsel!” değildir; herkes sorgulanmalı; sözü ve haberi tahkik edilmeli; “delil ve âkıbete” bakmalı. Bunu yapmazsak, o yalana, günaha ortak olur, fıska düşeriz! Kaleminize sağlık tebrikler hocam 👏👏👏🌅

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı