Öncelikle teşhis ve tespitler yapılmazsa veya yanlış yapılırsa çabalar neticesiz kalır. Marazlar ve hastalıklar kronikleşerek ilânihaye devam eder. Belki de insanın hayatına mal olur.

Yeni Asya olarak ısrarla diyoruz ki uzunca bir zamandır bu güzel ülkemizin bilâistisna hemen her alanda düçar olduğu sıkıntıların, kaosların ve problemlerin asıl sebebi, otoriter ucube tek adam sistemidir.

Ortak akılla var olan, bütün sıkıntıların ve problemlerin çözüm mekânı olan, milletin kalbi mesabesinde olan Millet Meclisini devreden çıkaran bu tek adam rejimdir, kaosun ve sıkıntıların sebebi.

Demokrasinin bütün kurumlarını ve kuruluşlarını bir şekilde kendine bağımlı hâle getirerek, işlemez hâle getirerek, içini boşaltan bu sistemdir sıkıntılara sebep olan.

Yapılan yanlış uygulamalara itiraz edip, “dur” demekle vazifeli olan medyanın kahir ekseriyetini beslemek suretiyle kendi propaganda malzemesi hâline getiren, bu tek adam sistemidir.

Daha da önemlisi, tamamen tarafsız ve bağımsız olması şart olan, adaleti eşit bir şekilde dağıtmakla vazifeli olan yargının hemen bütün kurumlarını kendine bağımlı hâle getirmekle nice haksızlığa, hukuksuzluğa sebep olan ve hemen her alanda durmadan problemler üreten yegâne şey bu ucube sistemdir.

Emsali görülmeyen şekilde milleti sıkboğaz eden, çekilmesi imkansız bir hayat pahalılığına, canavarlaşan enflasyona sebep olan, bu tek adam sistemidir.

Şimdi, senelerdir sebep oldukları bu çöküşlerin, yıkımların üstünü örtmek için, mahallî seçimlerde uğradıkları hezimeti unutturmak için, durmadan gündem değiştirmeye çalışan iktidar, bugüne kadar hep ötekileştirmeler ve kutuplaştırmalar üzerinden siyaset yapmayı alışkanlık haline getirmişken, ne oldu ise şimdi siyasette normalleşmekten, karşılıklı anlayıştan bahsetmeye başladı.

Şimdiye kadar muhalefeti Kandil’den emir almakla, vatan hainliğiyle, teröre destekle pervasızca suçlayanlar, seçimdeki hüsranla birlikte ana muhalefet partisiyle diyaloğa geçip, karşılıklı ziyaretlerde bulunmaya başladı.

Bütün sıkıntıların asıl kaynağı olan bu tek adam rejimi hâlen yürürlükte iken, iktidarın hak hukuk tanımaz uygulamaları devam ediyorken; muhalefetin, tek adam sistemini sonlandırıp, tekrar parlamenter sistemi ikame etmek için var gücü ile çalışması gerekmez mi?

Tek adam sistemi tamamen sona erdirilmedikçe Türkiye’ye demokrasinin gelmeyeceğini, dolayısıyla hiçbir sıkıntının bitmeyeceğini, hak hukuk gasplarının devam edeceğini, senelerdir hapishanelerde haksız bir şekilde ömür tüketen binlerce mağduru görmezden gelerek, yalnız anlı şanlı bazı şahsiyetlerin haklarını ve hukuklarını gündemde tutmak da başka bir garabet örneğidir.