"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Aile kurumu çatırdıyor

Hüseyin GÜLTEKİN
16 Aralık 2024, Pazartesi
Hemen her alanda yozlaşmanın, ahlâki aşınmanın arttığı bu iktidar döneminde en fazla yara alan kurumlardan biri aile kurumu olsa gerek. Eşler arasında sürüp giden sürtüşmeler ve boşanmayla sonuçlanarak dağılan nice aile…

Dünyada rahat bir hayat geçirmek hayaliyle bir araya gelerek yaptığı evlilikler, gerçekten ne oldu da böyle sürtüşmelere, çatışmalara sahne oldu acaba…

Toplumun en önemli birimlerinden olan aile kurumunun böyle korkunç bir çöküntüye düçar olmasının sebeplerine bir bakalım:

Öncelikle belirtelim ki aile fertlerini kötü alışkanlıktan korumakla vazifeli olan iktidarın, dişe dokunur bir tedbiri olmadığı gibi, gerek sosyal medyada, gerek TV’lerde “kötü alışkanlıklar”ı teşvik edici yayınlara izin verdiği görülmekte.

Çöküntünün diğer sebeplerine baktığımızda, bunlardan biri, evliliğe niyetlenen çiftlerin evlilik kararları öncesinde yaptıkları hata ve kusurlardır. Gençlik hislerinin ve heveslerinin tahrikiyle, istisnaları olmakla beraber, dinî hassasiyetleri dikkate almadan yapılan hareketlerin faturası oluyor.

Nikâhla beraber evliliğe adım attıktan sonra, aradan geçen kısa bir zamandan sonra her iki tarafın gerçek şahsiyeti meydana çıktıkça hayal kırıklığına uğrayan çiftlerin fertleri, birbirlerini, kendisini kandırmakla suçlamaya başlıyorlar ve çatışmalar, kavgalar başlıyor.      

Çöküntünün sebeplerinden biri de, her iki tarafın da aile içindeki konumunu ve mükellefiyetlerini bilmemesinden kaynaklanan problemlerdir.

Bu durum üzerinden olup bitenlere baktığımızda, istisnaları olmakla beraber birçok ailede, erkeğin; aile reisi olmanın beraberinde getirdiği birçok sorumluluğunun farkında olmadığını, kendinin bir nevi emaneti olan eşinin hakkını, hukukunu koruma noktasında gerekli hassasiyeti göstermediğini görüyoruz.   

Bu meyanda, elbette istisnaları olmakla beraber birçok kadının da beyinin aile reisliğini kabullenme noktasında lâzım gelen tavrı gösterebilme ve onun meşru olan arzu ve isteklerini yerine getirme noktasında gerekli hassasiyeti göstermediği için bazı ailevi çatışmalarının yaşandığını biliyoruz.

Bu meyanda, evlilik öncesinde ve sonrasında bazı anne-babaların, –güya iyilik niyetiyle– oğullarına, “Bak oğlum hanımına çok yüz verirsen, daha baş edemezsin. Sen evin erkeğisin, o sana itaat etmek zorunda. Ona göre davran tamam mı oğlum?” Kızın anne babasının da, “Bak kızım kendini ezdirme. Seni boşuna okutmadık. Kocanın eline bakmak zorunda değilsin. Kocana fazla yüz verip şımartma tamam mı kızım?” gibi yanlış telkinlerde bulunmaları da, ailevi geçimsizliklere sebep olan durumlardır.

Bütün bunlara ilâve olarak, gittikçe artan işsizlik ve hayat pahalılığından dolayı evin zarurî ihtiyaçlarını karşılayamamaktan kaynaklanan sorunlar da, sürtüşmelere ve çekişmelere sebep olmaktadır.

Okunma Sayısı: 313
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı