Genç bir öğretmenin Risale-i Nur dersine gelir gelmez Külliyatı alıp okumaya başlaması herkesin dikkatini çekmişti. “Risale-i Nur’u nasıl tanıdınız?” sorumuza şu cevabı vermişti:
“Bir problemim vardı ve çok sıkıntılı bir durumdaydım. Çayhanede oturmuş, kara kara düşünürken yan masadaki Yeni Asya gözüme ilişti; okuduğum yazı, problemimin çözümünü gösteriyordu… Beni çok büyük sıkıntıdan kurtarmıştı.”
Biz farkında olmasak da iman-Kur’ân hizmetleri elektrik gibidir; sessiz ve derinden gider, icraatını yapar, aydınlatır. Müsbet neşriyat yapan, bilhassa Yeni Asya’da, nice imanları kurtarır, hamları olgunlaştırır, pişirir, eğitir, nefis terbiyesi yapar.
Yeni Asya’da yer alan bir kelime, bir cümle, bir vecize, bir yazı kim bilir ne zaman, nerede, kimin imanının kurtuluşuna vesile olacak? Zira, Yeni Asya bir okul, bir Medresetüzzehra yayın organıdır. Seyyar bir medrese-i Nuriye’dir.
Aile, çoluk-çocuk, gençler manevî bombardıman altında! Güya dindar dizilere bakar mısınız? Hangi hayatı, hangi giyim kuşamı özendiriyor? Şu teşhis hayatî bir öneme haiz: “Benimle görüşen ekserî dostlardan, kendi ailevî hayatlarından şekvâlar işittim. ‘Eyvah!’ dedim. ‘İnsanın, hususan Müslümanın tahassungâhı ve bir nevi cenneti ve küçük bir dünyası aile hayatıdır. Bu da mı bozulmaya başlamış?’ dedim. Sebebini aradım. Bildim ki, nasıl İslâmiyetin hayat-ı içtimaiyesine ve dolayısıyla din-i İslâma zarar vermek için, gençleri yoldan çıkarmak ve gençlik hevesâtıyla sefahete sevk etmek için bir iki komite çalışıyormuş.” 1
Ferd, aile, içtimaî/sosyal hayatımızın problemlerini kim çözebilir, hastalıklarını kim teşhis ile tedavi edebilir? “Hangi tabiatınız, hangi esbâbınız, hangi şerikiniz, hangi keşfiyatınız, hangi milletiniz, hangi bâtıl ma’budunuz sizi, sizce idâm-ı ebedî olan mevtin zulümâtından kurtarıp kabir hududundan, berzah hududundan, mahşer hududundan, sırat köprüsünden hâki- mâne geçirebilir, saadet-i ebediyeye mazhar edebilir?”2
İşte Yeni Asya problemlerimizi çözen, hastalıklarımızı teşhis ile tedavi formüllerini veren Risale-i Nur’un medyadaki dilidir. Kendini yenileyerek gayr-i meşru TV, diziler, internet, sosyal medya ve sair tahripkâr yayınlara karşı aile ve gençlere ulaştırılmalıdır.
Dipnotlar:
1-Lem’alar, s. 322.; 2-Sözler, s. 712.