"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Müsbet hareket

Zafer AKINCI
25 Ağustos 2024, Pazar
Üstadımızın hizmette ortaya koyduğu, “müsbet hareket”e en çok zarar verenler, “siyasetli cemaatler” ile “Siyasal İslâmcılar” olmuştur. “Siyasal İslâmcılar” ile “müsbet hareket”teki metod farklılığı alenîdir, bunun üzerinde sürekli duruluyor.

Bununla birlikte Fethullah Gülen meselesi, onun hizmet metodu üzerinde de durmak gerekiyor. Bu yapının, 15 Temmuz sürecine çekilmesi ve kullanılması, iktidar ve daha başkalarının bu süreci güç devşirmeye dönüştürmesi, bu doğrultuda yüzbinlerce insanın mağdur olması ve aydınlanmayan noktaların olması, onları mazur kılmaz.

Burada hukuku süreç bizim işimiz değil, sadece âdil olunmasını, zulmedilmemesini istiyoruz. Yine, bir başka cemaatin doğru, yanlış hizmet tarzı da bizi fazla ilgilendirmez. Herkesin doğru yanlış hizmet metodu kendisini bağlar. Hattâ, farklı düşünsek, içerisinde yanlış fikirler olsa bile, bizler başka bir cemaatin devlet eliyle ortadan kaldırılmasına da karşıyız.

Bizi ilgilendiren kısım, menfî bir hizmet metodunun, ısrarla Risale-i Nur’un müsbet hareketinin devamı olarak gösterilmeye çalışılması, milyonlarca insanın buna inanarak Risale-i Nur hizmet hareketinin de menfî, devleti, gücü, maddî imkânları ele geçirmeye çalışan, bu yolda birçok meşru olmayan metodları uygulayan bir hizmet hareketi olarak görmesidir. Bundan dolayı, bu sürecin en çok mazlumu ve mağduru olan Risale-i Nurun müsbet hareketini herkese anlatmak zorundayız ve bu bizim öncelikli vazifemiz olmalıdır. 

Bu doğrultuda Üstadımızın hayatı, eserleri, müsbet hareketi, ortaya koyduğu ölçüler, öncelikleri bellidir:

 - Üstadımız, Risale-i Nur hareketini başta iman Kur’ân hareketi olarak ortaya koymuştur, diğer hususları ona bakan tâli meseleler olarak görmüştür.

- Hizmet metodu, menfî hareket değil müsbet harekettir. Asayişi tehlikeye atacak, neticesi meşkuk, mazlumların zarar görülebileceği faaliyetlerden uzak durmuştur.

- İçtimaî ve siyasete, hizmet amaçlı da olsa, menfaat üzerinden değil, prensipler üzerinden yaklaşmıştır. İlmî olmanın dışında aktif olarak siyasete, devlete müdahale etmemiştir.

- Güçlü akımların ve devletlerin gölgesinde kalarak hizmet etmekten uzak durmuştur. Güçlü akımların, kendi maksadına alet etme tehlikesini görmüştür.

- Hizmetleri şeffaftır, gizli bir ajandası olmamıştır. Emin, sadık, güvenilir olduğunu düşmanlarına dahi göstermiştir.

- Kendisinin tamamen dışında, zulme maruz kalan talebelerini kurtarmak için mahkemelerde, eğer bir suç varsa onlara ceza değil,     bana ceza verin demiştir.

- Zulmün zirvede olduğu dönemde bile, İslâm’ın hiçbir meselesinden taviz vermemiş, başörtüsü, kılık kıyafet, ezan gibi tağyire maruz bırakılan hususlarda geri adım atmamıştır.

- Seneleri sürgün, hapis ve mahkemelerde

geçmesine rağmen, bu zulümlerden kurtulmak için zulmün başında olana yanaşmamış, yapılanların İslâm’a ihanet olduğunu söylemiştir. 

- Irkçılığa meyil etmemiştir, meyil edenleri İslâm’ın hakikatlerine yönlendirmiştir.

- Daha çok güçlenmek için meşru olmayan metodları kullanarak, maddî imkân ve makamlar kazanma, bürokrasiyi ele geçirme, gizli bir yapılanma yoluna gitmemiş, başka insanların hak ve hukuklarını zayi etmemiştir.

- Tebliğ ve daveti hissi değil, ihlâsla, emredilene ve hikmete uygun olarak yapmıştı.

- Yazdıklarının ve söylediklerinin arkasında durmuştu, asrı saadette veya üç yüz sene sonra çağrılsam, o zamanın durumuna göre yine aynı şeyleri söylerim demiştir.

- İttihad-ı İslâm yolunda diğer cemaatlere kucak açmış, gerekirse imamlık vazifesini onlara bırakmak gerekir demiştir.

- Söylediklerinin mihenk’e vurulmasını, doğru ise alınmasını, yoksa alınmamasını söylemiştir. 

- Kendisi ve talebeleri için hediye olsa bile bir şey almamıştır.

- Bir hayat için yani ucun da hayatın kendisi olsa bile yalana tenezzül edilmez demiştir.

- Üstad tek kişiye bağlı bir hizmet hareketinden uzak durmuştur. Hizmetlerde kendisini geriye çekerek, Risale-i Nur eksenli, meşveret ağırlıklı bir cemaat hareketi bırakmıştır.

- Çok önemli bir ölçü olarak “Büyük vaizlerimiz hem âlim-i muhakkik olmalı tâ ispat ve ikna etsin. Hem hakîm-i müdakkik olmalı tâ muvazene-i şeriatı bozmasın. Hem beliğ-i muknî olmalı tâ mukteza-yı hâl ve ilcaat-ı zamana muvafık söz söylesin ve mizan-ı şeriatla tartsın ve böyle olmaları da şarttır.” demiştir. 

Daha birçok husus bunlara eklenebilir. 

Fethullah Gülen hareketi ise:

- Hizmet alanını, cemaatlerin girmemesi gereken, rekabeti ve düşmanlığı doğuracak alanlara kadar geniş tutmuştur.

- Hizmet metodu, en azından geri planda çokta müsbet hareket olmamıştır. Bundan dolayı, bu işten haberi olmayan yüz binlerce insan mağdur olmuştur. 

- Siyasete ve siyasîlere bakışı hizmet adına da olsa menfaat eksenli olmuştur. Son yaşanılan iktidar ile olan kavgalarda, menfaatin paylaşımdan kaynaklanmıştır. Yoksa öncesinde on sene kadar süren menfaat birlikteliğinde bir sıkıntı yoktu. 

- Tek parti dönemindeki tek adamlara ve yaşadığı dönemdeki darbeci zalimlere karşı hoşgörülü ve tavizkar bir çizgi takip etmiştir. 

- Baskının yoğun olduğu dönemlerde, başörtüsü, kıyafet gibi hususlarda tavizkar olmuş ve kritik yerdekiler konumlarını kaybetmemesi için içki, kıyafet gibi hususlarda taviz ve takiye’ye kapı açmıştır. Bankaların ve Mustafa Kemal’in reklamları ile faize ve Süfyanizme olan hassasiyeti kırmıştır.

- Maddî olarak güçlenmek ve bürokrasiyi ele geçirmek için meşru olmayan metodlar kullanılmış, nicelerinin hakkı zayi edilmiştir. Sonrasında, işlerini ve yerlerini kaybeden nicelerini hasım haline getirmiştir.

- Bir cemaatin vazifesi olmayan, güç devşirme, iktidara ortak olma, bu yolda kavgalara girme, sonrasında mazlumların zarar görmesine yol açmıştır.

- Devlette, bürokraside iyi ve ehil insanların yetişmesi ayrı, devleti ve bürokrasiyi gizli ve organizeli şekilde ele geçirmeye çalışmak ayrıdır. Bu ikincisinde kavgaların olacağı, mazlumların zarar göreceği açıktı. İktidarda, kardeşini bile ortak kabul etmeyen bir mazimiz varken, bu gizli ve yasadışı ortaklığı hiç bir siyaset     kabul etmezdi.

- Konuşmalarında, yanlış anlaşılmalara yol açacak, “Cebrail gelse parti kur dese, parti kurmam” dediği gibi birçok aşırılıklar vardı. Halbuki, Cebrail (as) vahiy meleğidir.

- Kendisine bağlı şahıs endeksli bir hizmet hareketi oluşturmuştur. Hattâ bu bağlılığı, “gassalın elinde bir meyyit gibi olmaya” benzeterek teşvik etmiştir.

- Yüz binlerce insanın mağdur olduğu felâkette, bu fitneye sebep olanlar, çıkıp bu işin gerisinde bir şekilde kendilerinin olduğunu, tabandaki insanların bundan haberi olmadıklarını söyleselerdi, yüzbinlerce insan bu şekilde perişan olmazdı belki.

- Çok önemli bir ölçü olarak verilen “Büyük vaizlerimiz hem âlim-i muhakkik olmalı tâ ispat ve ikna etsin. Hem hakîm-i müdakkik olmalı tâ muvazene-i şeriatı bozmasın. Hem beliğ-i mukni olmalı tâ mukteza-yı hâl ve ilcaat-ı zamana muvafık söz söylesin ve mizan-ı şeriatla tartsın ve böyle olmaları da şarttır.” ölçüsündeki bazı hususlara uymadığı görülmüştür. 

- Bu doğrultuda bazen görülen rüyalara, şeriatın mizanından daha fazla önem ve hassasiyet gösterilmiştir.

Daha başka hususlarda yazılabilir. Amaç bu hareketin Risale-i Nur hizmet metodundan farklı bir yol takip ettiğini ortaya koymaktı. Gerçi, kendileride önceleri, Üstadın hizmet metodunun eskide kaldığını, bu asırda kendi hocalarının metodunun geçerli olduğunu savunuyorlardı. 

Yine de bu hareket, cemaatlere ait olmayan işlere girmeyip, millete faydalı olacak, ahlâklı , dürüst, erdemli insanlar yetiştirmek gibi birçok güzel hizmetleri devam ettirselerdi. Keşke, orada kalsaydılar, ne kendilerinin harmanı yanmasaydı, ne de başkaları zarar görmeseydi.

Yanlış metodlar ile, hem “siyasetli cemaatler”, hem de “Siyasal İslâmcı” diye tabir edilen iktidardakiler çok zarar verdiler. Bunlar tarafından yapılan güç devşirme, devleti ele geçirme ve bu yolda meşru olmayan yollara girilmesi ve sonrasında bu yolda birbirleri ile olan kavgaları, İslâmî kesime olan güveni sarstı. 

Dahası, öncelikli vazifeleri Üstadımızın müsbet hizmet metodunu korumak olması gerekenler, bu kavgada iki tarafa da, yani hem “siyasetli cemaatlere”, hem de “Siyasal İslâmcılar”a yanlış yapıyorsunuz demeleri gerekirken, bunu yapmayıp bir tarafı tutarak, hem Üstadımızın müsbet hareketine, hem de kendi hizmetlerine zarar verdiler.

Okunma Sayısı: 2133
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa Said Kara

    29.8.2024 13:43:09

    Biz yeni asya olarak her devre göre görüş değiştirmeyiz. Dün nerdeysek oradayız. Gülenciler gibi menfaat odaklı bir hizmet tarzımız yok. Bizim iddiamız odur ki nur hizmeti gülencilerin temsil ettiği gibi bir şey değildir.

  • Mustafa Said Kara

    29.8.2024 13:42:05

    Gülenciler nasıl düşünürse öyle düşünmek zorunda değiliz herhalde. Hükumetle kol kola kanka oldukları dönemde de bize demokrat partinin devri kapandı diye çemkiriyorlardı.

  • Mustafa Said Kara

    29.8.2024 13:41:00

    Yorumda birisi gülen cemaatini eleştirmeyi menfi bir durum olarak ifade etmiş. Ama aynı kişi hükumeti eleştirmemeyi zulme verilen destek olarak ifade etmiş ve cemaatin hatalarını yazanlara zalim damgasını yapıştırmış. Bu kadar mantıksızlık açıklanabilir bir şey değil.

  • Necmi TORUN

    29.8.2024 13:27:55

    Tebrik ederim kardeşim.Maskelerin yırtılmasını hatta indirilmesini temin eden bir yazı olmuş.Çok ihtiyaç var.Devam.

  • Mehmet

    29.8.2024 00:07:36

    Yorumlarda, bazıları yazıyı tehlikeli görmüş olmalı. Bunlardan kendi cemaatimizden olanlara hayret ediyorum. Yazının içeriliğine birşey diyemeyip, hakkımda iftira atanlarda var. Bu bir insana yakışır mı? Yorumlarda, çok büyük oranda memnuniyet var, demek bazılarına göre onlar tehlikeli muhaliflerden. Yazıyı eleştirenlerden bazılarının, Fetullah Gülen cemaatinin fanatiklerinden olduğu belli, onlarla sizin çizilginiz nasıl bir olur anlamış değilim. Unutmayın bu gazete bizim gazetemiz Yeni Asya, Zaman gazetesi değil, bu cemaat onların cemaatide değil. Hangi ara bu kadar savruldunuz, insan hayret ediyor. Yazımda, Risale-i Nuru, Üstadımızın müsbet hareketini, kendi hizmetlerimizin zarar görmemesini, hatta mazlumları savunuyorum insan bundan rahatsız olmaması gerekirdi. Zafer Akıncı

  • Nesrin

    28.8.2024 09:40:10

    Değerli abim , meslek ve meşrebimize aid tüm esasları çok güzel ifade etmişsiniz. Allah razı olsun,..👏👏👏

  • Nazmi

    28.8.2024 06:45:45

    2. Gülen hocanın hareketi kendi tarihinde en ağır darbeyi yemiştir. Darbe ile alakası olmayan, belki yüzde 99'u mağdur olmuştur. Yüzde 1 veya 5, gerçek suçlu var veya yok, devlet ve hükumet bununla meşgul olmayıp, 15 Temmuz'a toptancı bir yaklaşımla, darbe bağlantısı aramadan, sadece grup aidiyeti üzerinden hepsine dokunmuştur ve zulüm etmiştir. O zaman bu zulme uğrayan, içlerinde masum ekserin bu halinde bir tenkit etmek hiç insaflı bir zamanlama değildir. Yani mağdur iken, ülkeyi haksız yere terketmek zorunda kalmışken, çoluk çocuk ortada iken, toplum sırtını dönmüş ve selam vermekten korkmuş iken, böyle bir yazı ile hareketlerini tenkit etmek bize hiç yakışmayan bir harekettir. Ve bu menfi yazı ile kalpleri yaralayarak vicdandan insaftan uzak bir şekilde VURAN EL olmuşuzdur, ve zulme ortak olmuşuzdur. Allah bu yazıyı yazan, okuyup destek veren ve beğenen kardeşlerimize Allah Teala insaf versin, nefse değil düsturlara göre hareket etmeyi nasip etsin

  • Nazmi

    28.8.2024 06:40:17

    Kardeşim, sizin ayırt edemediğimiz iki nokta var. 1. Gülen hocanın bin kusuru da olsa, bunu söylemek NUR DÜSTURLARI ile çelişkili hareket etmektir. O kusurlar var veya yok, bunları belirtmek, tenkit etmek bizim vazifemiz değil ve bu MENFÎ HAREKET'tir, müsbet hareket ile alakası yoktur. Cerbeze ile, yok efendim bunu söylememiz gerekirdi, yok bunu söylemez isek bizi karıştırıyorlardı falan, bunlar nefsanî yorumlardır, kendi cemaatimizi üste çıkarmanın yolu, başkasının tenkısı asla değildir. Kusur var veya yok, bununla meşgul olmaya hakkımız yok.. Sev ya da sevme, ama müsbet hareket tesmiye edip sonra da bir güzel tenkit etmek tek kelime ile CERBEZE'dir.

  • Ali

    28.8.2024 00:03:02

    Doğru tespitler, tebrikler.

  • Ahmed Denizeri

    27.8.2024 20:36:41

    Üslup akmıyor. Çok tekrar var.Sadece eleştiriyor. Grup adı vermiş. Halkı eleştiriyor. Bulgur mutfak görmemiş. Ama yenilmiş oldu.Sanki andıç. Aldatılmış halkı "mazur" görmüyor. Risale-i Nur'a göre kadro yetiştirmek varmış gibi bilmem neleri ayırıyor. Yani karıştırıyor.Müdakkik.Müsbet derken izahını menfiyle yapıyor.Neresi düzelir diye düşündüm. Aciz kaldım.

  • Mehmet

    27.8.2024 13:37:52

    3 Ayrıca bu gibi farklı fikirlerin gazetemizde yayınlanmasına kim sebep oluyorsada onları kınamak değil tebrik etmelidir. Doğru yanlış farklı fikirlerin ifadesine fırsat verdikleri için. Yorumlardaki memnuniyetin çokluğuna bakılırsada, bu yazı, çokta aykırı bir yazı olmadığı anlaşılır. Bence tehlikeli olan, farklı fikirler değil, farklı fikirleri tehlikeli olarak görmektir. Bu ise bizim gibi demokrat bir cemaate yakışmaz. Hemde bu, içten içe problemleri büyütür. Kırk senelerdir akla ve meşverete veren Yeni Asya cemaatindeyim ve bundanda memnunum. Arada bir hizmetler daha ileriye gitsin, cemaatin başına bir zarar gelmesin diye doğru yanlış fikirlerimi belirtirim bu ise zaten cemaatimizin demokrat olmasından ileri gelir. Zafer Akıncı

  • Mehmet

    27.8.2024 13:37:02

    Mazlumlar savunulmasın diyende yok. Fakat nasılki zulmedenler eleştiriliyor, aynı şekilde fitnelere alet olup, bu mazlumları, zalimlerin önüne atanlarda eleştirilmelidir deniliyor. Bu yapılmasa problemin kaynağına inilmez, dahası yeni mazlumiyetler bitmez. Dahada önemlisi, fitneleye alet olup, mazlumları zalimlerin önüne atanlara birşey denilmediğinde, bu, mazlumu savunurken, mazlumun arkasına saklanmış olan, suça bulaşmış olanlarıda savunmak anlamına gelir. Bu ise milyonlarca avam nazarında seni, bu yapının bir parçası haline getirir. Bu ise kendi cemaatine, hizmetlerine ve Risale-i Nurlara zarar verir. İtiraz edenler, Zafer Akıncı iktidarı desteklemesinden bahsetmektedir. Ne diyelim insaf, kendisi bu yazıda, dahası Facebook'taki yüzlerce yazısında iktidarı eleştirmektedir.

  • Mehmet

    27.8.2024 13:36:09

    1 Yorumlarda, genelde memnuniyet ile birlikte birkaç itirazda olmuş, bu da yine normal sayılır. Çünkü herkes, her meselede aynı düşünecek diye bir kaide yokturdur. Yinede yazıda itiraz edenlerin ilk önce yazıda da belirtildiği gibi Üstadımızın müsbet hareketinin, Fetullah Gülenin menfi hareketi ile karıştırıldığını, bundan dolayı milyonlarca insan Risale-i Nurlardan uzaklaşmasından, dahası, bu yapının savunulmasından dolayı kendi cemaatlerinin ciddi olarak zarar görmesinden rahatsız olmaları gerekirdi. Ayrıca, bu ve önceki yazı, mazlumları destekleyen bir yazıydı. Mazlumların aleyhine tek bir cümle dahi yoktur. Tabi, o cemaatin tabanı ile, Fethullah Güleni ve geri plandaki menfi yapıyı bir tutanlar, menfi yapıyı eleştirmeyi mazlumları eleştirmek olarak kabul edenlerin bunu anlaması zordur.

  • Ayhan Aydın

    27.8.2024 11:27:17

    .... Binler tebrik.

  • Mehmet Türeli

    26.8.2024 08:40:28

    Müspet hareket için güzel bir yazı olmuş müspet hareket etmeyen cemaatlerin nasıl müntesiplerini mağdur ettiklerini zaman gösterdi. Bu hataları gazetemiz 15 temmuz broşürü ile ve her senei devriyesinde detaylı baş bazısı anlatılmıştır. Zafer kardeşimiz de güzel bir şekilde yazmıştır, tebrikler

  • Halil

    26.8.2024 00:15:42

    Zafer bey "millete faydalı olacak, ahlâklı , dürüst, erdemli insanlar yetiştirmek gibi birçok güzel hizmetleri devam ettirselerdi. Keşke, orada kalsaydılar, ne kendilerinin harmanı yanmasaydı, ne de başkaları zarar görmeseydi."ifadesi ile bahsi edilen hareketin müspet bir misyonunun da olduğunu ifade ediyor . Anlaşılan o ki sonradan yoldan saptigini ifade ediyor. Oysa yazının ilerleyen kısımlarında ilgili grubun özellikleri anlatılırken sufyaniyet konusundaki gevşekliğinden vs. soz ediliyor. Şimdi soruyorum: bir çok güzel hizmet Süfyaniyet sempatisi ile nasıl yürütüldü? Bu çelişkilerin giderilmesi gerekir. Bu konuda ilgili gruba en objektif yaklaşımı Yeni Asya göstermiştir. Ne Haydar efendi ve ne de Haydo demiştir. Haydar demiştir. Ne yazik ki o grubun eskiden güzel hizmet yaptığını iddia edip haydar efendi diyenler şimdi terörist sıfatı ile birlikte haydo diyorlar.

  • Halil

    25.8.2024 22:33:14

    Müsbet hareket, başka cemaatlerle uğraşmamayı da ihtiva eder, o cemaat Bn bize göre büyük bir fitne de olsa, örneğin ehli sünnete muhalif olan şia da olsa, biz onlarla uğraşamayız, zındıkanın cemaatleri birbirine kırdırma politikası olduğunu ne çabuk unuttunuz?

  • Mehmet

    25.8.2024 21:24:30

    Allah bizleri zulümden, zulüm işlemekten, zulme maruz kalmaktan, zulmün yanında durmaktan, zulme meyil etmekten uzak tuta. Allah, yine bizleri fitneden, fitneyi çıkaranlardan, fitneyi çıkarıp mazlumları zalimlerin önüne atmaktan, fitneyi çıkarıp mazlumların arkasına saklanmaktan, onların yanında durmaktan, onları savunmaktan da uzak tuta. Allah, yine bizleri başkalarının yaptığı yanlışların bedelini, Risale-i Nurlara, kendi bulunduğu hizmetlere ödetmektende uzak tuta.

  • Said

    25.8.2024 20:40:07

    Risale-i Nur ölçülerine göre yazılmış ve uzun zamandan beri yazılan en net yazılardan biri.Doğruya doğru yanlışa yanlış diyen,orjinal tespitlerle konuyu ele alan ve cemaatlerin asli vazifelerinin iman ve Kuran hizmeti olduğunu ele alan,müsbet hareketle yazılmış bir yazı.Tebrik ederim.

  • Murat Cansız

    25.8.2024 20:17:12

    Son paragrafta kimi eleştiriyorsun anlayamadım. Eğer gazetemizin yayın politikasını eleştiriyorsan ki ben öyle anladım yazıklar olsun.

  • Osman Şirin

    25.8.2024 19:40:18

    Nur cemaatinin gülen hareketi ile hiçbir alakası olmadığını çok güzel ifade etmişsiniz. Hak ve hakikat de budur. Zaten geçmişte fethullah gülen bizzat kendisinin nurcu olmadığını ifade etmiştir. Vr sırf kürt olduğu için Bediüzzaman ile görüşmeye meyil duymadım demiştir.

  • Ahmet YILDIRIM

    25.8.2024 18:24:49

    *"Haksızlığa karşı sükut etmek, hakka karşı bir hürmetsizliktir"* Bediüzzaman. zalimin zülmüne suküt edip, zalimin ezdiği mazluma vurmak alçaklıktır. *"zülmün olduğu yerde tarafsız kalmak, namussuzluktur"* cemil meriç “Hakkı tanıyan, hakkın hatırını hiçbir hatıra feda etmez. Zira, hakkın hatırı âlidir; hiçbir hatıra fedâ edilmemek gerektir. Fakat şu hüsn-ü zannınızı kabul etmem. Zira bir müfside, bir dessasa hüsn-ü zan edebilirsiniz. Delil ve âkıbete bakınız.”-Münâzârât *“Bir millet cehaletle hukukunu bilmezse, ehl-i hamiyeti dahi müstebit eder.”*-Münazarat *

  • Hasan Doğan

    25.8.2024 17:18:42

    Yeni Asya'nın yaptığı idarenin yaptığı haksızlık,hukuksuzluk ve zulümleri dile getirmek ne pahasına olursa olsun.Üstad'ın Emirdağ Lahikasinda 13 kez ve tüm risale i nurda da toplam 52 yerde ve kur'an-ı kerimde de toplam 6 surede bahsi geçen velateziru vaziretün vizra uhra ayeti kerimesinin birinin cinayeti ile onun akraba veya aşiretinden veya cemaatinden başka fertler mesul olamaz düsturunu işliyor.Bu Zafer denen arkadaş keşke hükümeti aleni desteklediğini söyleyerek de bizi rahatlasa kaçırmasına gerek yoktur. Yazı tetkik heyeti ve YK seyretmekte ve gazetenin yönetiminin de adeta elleri kolları sandalyeye bağlanmış YK tarafından.Malum cemaat için kafasında soru işareti olan varsa lütfen dikkatlice Kazım beyin Cemaaler ile Cemaat ve İktidar kitaplarını okusunlar orada herşey var zaten.Bizim kimseyi öyle yada böyle desteklediğimiz yok.

  • said

    25.8.2024 16:26:01

    zalimin zülmüne suküt edip, zalimin ezdiği mazluma vurmak alçaklıktır. " haksızlığa karşı sükut etmek, hakka karşı bir hürmetsizliktir" Bediüzzaman. "zülmün olduğu yerde tarafsız kalmak, namussuzluktur" cemil meriç.

  • Cengiz A.

    25.8.2024 16:25:40

    Yazınızda yazdıklarınız doğru ise ne ala, fakat hatalı hükümlerde bulunduysanız yüz binlerce kişinin hakkına girdiniz demektir. Geçmişten tabiiki ders çıkarmalıyız yalnız detaylarını tam olarak bilemediğimiz konularda açık net hükümlere varmak akıl kar değildir. Durduğunuz yerden büyük günahlar kazanmış olursunuz. Cemaat ülkeye bir şeyler yaptı, oldu, geçti. Sahabe kavgaları gibi o konuları konuşmanın hiçbir faydası yoktur. Bilakis zararı çoktur.

  • İ.UÇAR

    25.8.2024 16:17:11

    Çok geç olmakla beraber doğru tesbitleri ihtiva eden bir yazı...Yine de teşekkür ederiz. " Basra yıkıldıktan sonra" da olsa doğru tesbitler.

  • Esra

    25.8.2024 13:54:44

    Tebrik ediyorum. Tam nokta atışı vurgular

  • Ömer Ergün

    25.8.2024 13:09:11

    Nurculuk ile Fetullahçılık arasındaki, meslek ve meşrep noktasındaki farklılığı detaylı bir şekilde karşılaştırmalı bir biçimde yazmışsınız güzel bir yazı olmuş tebrik ediyorum

  • Arda Yıldız

    25.8.2024 12:09:55

    Bu yazı Yeni Asya'nın nerede durduğu tam olarak göstermesi açısından çok güzel olmuş. Tebrik ederim. Doğruya doğru yanlışa yanlış demek büyük bir meziyettir.

  • İrfan yıldırım

    25.8.2024 11:28:18

    Tebrik ederim,nezih ve alkışlanacak bir yazı.Allah senin gibilerin sayısını arttırsın.

  • İrfan yıldırım

    25.8.2024 11:26:41

    Harika bir tesbit,senin gibi yazarlar Gazetemn yüz akıdır.Tebrik ederim kardeşim

  • Abdullah Tunç

    25.8.2024 11:10:30

    2- güzel bir yazı.Ölçülü, dengeli bir makale.Bu ma kale tümüyle güzel ama bizi ilgilendiren bir tarafı var, o'da şu paragraftır. " Menfi bir hizmet metodu nun,( gülen metodu) ısrar la Risale-i Nur'un müsbet hareketinin devamı olarak gösterilmeye çalışılması, milyonlarca insanın buna inanarak Risale-i Nur hiz met hareketinin de menfi, devleti, gücü, maddi imkânları ele geçirmeye çalışan, bu yolda birçok meşru olmayan metodları uygulayan bir hizmet hareketi olarak gösterme sidir." İşin can alıcı tarafı, mirengi noktası burasıdır. Çünkü kudsi hizmet mesleği bulandırılıyor.Zi hinlede şüpheler meydana getiriyor.Bu yazı bu şüpheleri gidermek noktasında fevkâlade önemli bir görev ifa ediyor.Zafer Akıncı kardeşimizi can-ı gönülden tebrik ediyorum.

  • İbrahim FİŞEK

    25.8.2024 11:08:22

    Tebrik ederim, uzunca bir zamandır ihtiyaç haline gelen, adeta uyarı mahiyetindeki, bu yazınız için tekrar tebrik ederim...

  • HÇeşitcioğlu

    25.8.2024 11:02:29

    Gerçeğin ergeç ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. Sahadında net açık müsbet ve ilk bir yazı. Tebrik ve teşekkürler..

  • Mustafa YALÇIN

    25.8.2024 10:56:28

    Zafer kardeşim Tebrik ediyorum. Hak namına söylenmiş ifadeler.

  • Abdullah Tunç

    25.8.2024 10:42:12

    "Müsbet hareket" 26.10.2006 tarihli Yeni Asya'da çıkan bir yazıda şöyle tarif edilmiştir; Müsbet hareket,doğru ve isabetli hareket etmektir. Böyle bir hareketin temelinde ise,feraset, fera gat,kendine güven,sabır, tamir,insaf, adalet,yardım, sevgi,olumlu ve pozitif düşünce yatmaktadır.Müs bet hareket aynı zamanda cihaddır ve müktezayı hale mutabık hareket et mektir.Müsbet harekette bozgunculuğa,tahrip ve tecavüze asla yer yoktur." Ve yazı bu manalar üzerin de uzayip gidiyor.Anlaşı lan bu müsbet hareket tarzı üzerinde durup, ehil bir heyetin detaylı araştır ma yapması lazım ve el zem hale gelmiştir.Çünkü Risale-i Nur Sahabe mesleğinin bir cilvesidir ve Nebevi meslektir. Ve müspet hareketin özünü içinde barındırıyor.Onun için bu kudsi mesleğin müsbet hareketi iyi ve doğru bilinmesi gerekiyor. Ki İman ve Kur'ana hizmet ederken yanlış yapmaya lım.Fayda yerine zarar ver meyelim. Yine 28 .10. 2006 tarihli Yeni Asya'da müsbet hareketle ilgili bir yazı çıkmış ve müsbet ha reketi anlatıyor.

  • Alparslan

    25.8.2024 10:36:36

    Tebrik ederim güzel bir değerlendirme yapmışsınız. Haydara haydar demişsiniz. Ne eksik ne fazla. 👏👏👏👏

  • Said Emre Dağ

    25.8.2024 10:21:05

    Gülen grubunun içinde de acayip bir kaynama var. Hocalarının neden gelip burda kendilerini desteklemediğini sorguluyorlar. Parası olanlar zengin olanlar yurt dışına kapağı attı. Ordan burayı eleştiriyorlar. Burdakiler de işin acısını çekiyorlar. Darbe girişimine katıltıkları halde neden yalan söylediklerini sorguluyor bazıları. Darbe girişiminde karanlık noktalar olsa dahi gülen cemaatinin dahli çok çok açık. Bu durumda bile yalan söylüyorlar. Bunlar da cemaatte rahatsızlık yaratıyor.

  • Semanur Tunoğlu

    25.8.2024 10:17:19

    Bir de millet fert olarak gülen cemaatinden o derece illallah etmiş ki başlarına gelenleri hak ettiklerini düşünüyorlar. Bu yüzden yapılan işlerin haksız hukuksuz olmasına aldırış etmeden cemaatin temizlenmesine destek veriyorlar. Gülen cemaati de durup bir kere biz bunu nasıl başardık diye düşünmüyor!

  • Semanur Tunoğlu

    25.8.2024 10:15:12

    Siyasal islam ideolojisini desteklemiyoruz. Ama her devrin adamı olan cemaatlerinde kendilerine dikkat etmesi lazım. Yeri geldiğinde Ecevit'i bile desteklemekten çekinmediler. Başörtüsü teferruattır dediler. Gazetelerinde çarşaf çarşaf üstadımızın fikirlerine zıt insanların reklamlarını yayınladılar. Soruları çalıp devleti ele geçirmeye çalıştılar. Darbeye yeltendiler. Böyle bir cemaatin başına iktidarda kim olursa olsun bir şeyler gelirdi. İktidarda siyasal islam var da o yüzden gülen cemaati ile uğraşıyor değil mesele.

  • Abdurrahman

    25.8.2024 09:40:39

    Farklarımız güzel bir şekilde tespit edilmiş. Tebrikler

  • Nimet

    25.8.2024 08:28:22

    Yazı gerçek bir tesbit yazısı.Şu anda malum cemaat Yeni Asya cemaatinin içine ısrarla giriyor ve hizmetin temel prensiplerini değiştirmeye çalışıyor.Malesef bizim içimizdeki bazı kişiler de bunların ne yapmak istediğini anlamazdan geliyor.Gelip normal ders dinleseler problem değil ama dertleri burayı da yozlaştırmak.Dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta

  • Oğuz Yiğiter

    25.8.2024 00:19:12

    Son paragrafta siyasetli cemaat ve siyasal islam arasında tarafsız kalması gerekenler kalmadılar derken attığın kılçık, kendini ne kadar kamufle etmeye çalışsan da, asıl niyetini ele veriverdi. Meşveret esaslı ve şahs-ı manevî murakabesinde yayın yapan gazetemizin ana yayın eksenini töhmet altında bırakma ve bu eksene ayar verme gayretleri beyhude çabalardır...

  • A. Yılmaz

    25.8.2024 00:17:22

    Çok doğru tespitler yapmışsınız. Gülen cemaatinin burda anlatılanlardan fazlası var eksiği yok. Ders alabilseler ne mutlu. Ama pek de ders almışa benzemiyorlar. Geri dönüp intikam zamanının geleceğini fısıldıyorlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı