Bediüzzaman Hazretleri, Hutbe-i Şamiye’de İslâm dünyasının içinde bulunduğu manevî hastalıkları tespit ederek bunların kaynağını ve çözüm yollarını açıklamaktadır.
Söz konusu hastalıklar şunlardır:
1. Ümitsizlik. 2. Yalan. 3 Adavete (düşmanlığa) muhabbet. 4. Ehl-i imanı birbirine bağlayan rabıtaları bilmemek. 5. İstibdat. 6. Şahsî menfaatine himmeti hasretmek. Yani sadece kendini düşünmek.
REÇETELER
Kur’ân-ı Kerîm’de Allah’tan umudunu sadece kâfirlerin keseceği bildirilmektedir. Yine Risaleler’de geçer, ''Yeis, mâni-i herkemâldir''. Doğruluğu içimizde ihya etmeliyiz. Eğer İslâm doğmuş, gelişmiş ve kıyamete kadar da yaşayacaksa bunu Hz. Peygamber Efendimize (asm) borçluyuz. Onun “El-Emin” olmasından, doğruluğu ve dürüstlüğü sayesinde...
Muhammedü’l-Emin ne demekti? Güvenilir. Muhammed inanılan güvenilen Peygamberimizin (asm) lakabıydı. En muhkem ip (en sağlam ip) doğruluktur. Urvetü’l-vüska sıdktır. Doğruluk her yerde her alanda gerekli bir fazilettir. “Ya doğru söyle veya sus” da denilir. Bunun başka bir versiyonu da “Ya hayır söyle ya da sus”tur.
Bediüzzaman bazı durumlarda yalana cevaz verildiğini ancak zamanın bunu ortadan kaldırdığını söylemektedir. Yine ona göre her söylediğin doğru olsun ancak her doğru söylenmez…
Asrın müceddidi Bediüzzaman, Kur’ân tefsiri olan Risale-i Nur’da insanlığın iki cihan saadeti için gereken istikametli hidayet yolunu göstermiştir. Her soruya ikna ve ispat edici metotlarla cevap vermiş; akıl, kalp, ruh ve duygulara hitap eden hakikatlerle huzurun ve mutluluğun reçetelerini yazmıştır.