Son günlerde adalet ve hukuk alanında yaşanan gelişmeler, ülkede birçok sorunun konuşulmasını, gündeme gelmesini engelliyor.
Ülkede adalet ve eğitim alanında baş gösteren sıkıntılar ile ağır ekonomik kriz bütün milleti etkilerken, bağımlılık özellikle çocukları ve gençleri tehdit eder boyutlara ulaştı.
Gençler, geçim derdinin çözümünü yurt dışında ararken, bir yandan da ağır bir bunalıma sürükleniyor. Bu da farklı türde pek çok bağımlılığı beraberinde getiriyor. Madde bağımlılığı bunun başında geliyor. Uyuşturucu kullanımı ilkokula kadar düştü.
Uyuşturucu da durum çok vahim boyutlarda. Geçtiğimiz hafta içinde bir günde 525 kişi yakalanması da bunun ispatı oldu.
***
EN ÇOK SUÇ UYUŞTURUCU
Uyuşturucu satıcıları okulların civarlarına kadar girerken, ülkemizin bir uyuşturucu merkezi hâline geldiğini en yetkili ağızlar söylüyor.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün hazırladığı rapora göre, cezaevlerinde suç profilinde uyuşturucu suçları yüzde 36 (119 bin 500 kişi) ile birinci sırada; ikinci sırada yüzde 25 ile hırsızlık; üçüncü sırada yüzde 15 ile yaralama suçları geliyor. Türkiye’de cezaevlerinde bulunan hükümlü ve tutukluların yüzde 95’ini erkekler oluşturuyor.
Bu rakamlar tehlikenin büyüklüğünü ortaya koyuyor.
***
DİJİTAL BAĞIMLILIK
Gençleri tehdit eden bağımlılıklardan bir tanesi de, dijital bağımlılık.
Geçen yıl Türk Eğitim-Sen “Türkiye’de Dijital Bağımlılık Araştırma Raporu”nda yer alan sonuçlar, bu bağımlılığın da ne kadar büyük boyutlara ulaştığını göstermişti.
İnternet ve dijital teknolojilerin gelişiminin insan hayatına sağladığı pek çok faydanın yanı sıra özellikle gençleri olumsuz yönde etkiliyor.
Araştırmada şu sonuçlar ortaya çıkmıştı: İlkokul ve ortaokul öğrencilerinin en çok dijital dünyada oyun oynamakla, lise öğrencilerinin de video izlemek ve sosyal medyada yoğun şekilde ilgilenmekle saatlerini geçirmeleri, ders başarılarını olumsuz yönde etkilerken, aile ilişkilerini de zedeliyor.
Araştırma sonuçları, Türkiye’de ve dünyada artan internet ve teknoloji kullanımının bazı sorunlara yol açtığını; bu sebeple dijital platformların içerik üretme, eğitim ve yeni beceriler kazanma amacıyla kullanımının teşvik edilmesinin önemli olduğunu göstermektedir.
Teknolojinin bilgiye ve güncel haberlere hızlı erişim, bilgi paylaşımı, çok yönlü iletişim gibi olumlu yanlarının yanı sıra siber zorbalık, bilgi dezenformasyonu, kişisel bilgi güvenliğinin zaafa uğraması, yabancılarla iletişim kurma gibi zararları bulunuyor. Çocukların interneti kısıtlı ve aile denetiminde kullanmasının önemi bu araştırma ile ortaya çıkmıştı. Geçtiğimiz bir yıl içinde yapılan bu araştırmadan sonra gençlerin yaşadığı sıkıntılar daha da arttı. Ve tedbir alınmazsa artmaya devam edecek gibi duruyor.
Raporun sonuç bölümünde ise şu önemli tespitlere yer veriliyor: “Bu noktada yapılması gereken, çocuklarımızın teknolojik araçları etkili şekilde ve kısıtlı olarak kullanmasını sağlamaktır. Aksi takdirde dijital dünyanın esiri olmuş ve kaybedilmiş bir nesil ile karşı karşıya kalırız…”
Büyük tehlikenin özeti de bu.
Yapılan başka bir araştırmada da Türkiye’deki çocuklar telefonlarında oyun oynamak ve sosyal medya uygulamalarını kullanmak için gece yarısını bekliyor. Çocukların yüzde 49’u 23:00 – 04:00 saatleri arasında mobil oyun oynarken, yüzde 60’ı da aynı saatlerde sosyal medya uygulamalarını kullanıyor. Araştırmaya göre çocuklar sosyal medya uygulamaları ve mobil oyunlarda günde ortalama 4,5 saat vakit geçiriyor.
***
ACİL TEDBİR ŞART
Ahlâkî yozlaşma ve ailenin korunması için gerekli tedbirlerin en kısa zamanda alınmasının çok büyük önem arz ettiği ortaya çıkıyor.
Gençlerin zararlı alışkanlıklardan korunmasında ailelere büyük görev düşerken en önemli görevin de devlete düştüğünü söylememiz gerekiyor. Bu görev şu andaki sun’î olan ve dayatılan diğer gündemlerden çok çok daha önemli...