Milletvekillerinin kanun görüşmelerini takip etmek yerine kulis ya da odalarında vakit geçirmeleri çokça şikâyet alıyor.
Bazı kanunlar, muhalefet tarafından çok sert şekilde eleştirildiği hâlde iş mecliste yapılacak oylamaya gelince yeterli sayıda muhalif vekil bulunamayabiliyor.
Salonda iktidar milletvekilleri sayıca azınlıkta olmasına rağmen, muhalefet vekilleri de Genel Kurul’da bulunmayınca, normalde reddedilecek kanunlar kabul ediliyor. Ardından muhalefet, iptal için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyor. Eleştirilse de bu tablo sürekli tekrarlanıyor.
***
KONUŞAMAYAN VEKİLE SATAŞMA!
Geçtiğimiz hafta muhalefetin çok tenkit ettiği İklim Kanun Teklifi’nde bu durum yaşandı.
Teklif üzerine söz alan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, görüşmeler esnasında AKP sıralarının boş kalmasına tepki göstererek; “Çok önemli bir kanunu görüşüyoruz, bizden sonraki nesilleri de ilgilendiren bir kanun. AK Parti yok. Bu kadar ciddiyetsizlik olur mu? Soldan sağa sayıyorum, 15 arkadaş burada. İktidar partisinin getirdiği bir kanun teklifi görüşülürken o iktidar partisinin milletvekilleri bu Genel Kurul salonunda olmaz mı? Bu Meclis’i niye itibarsız hâline getirip de kendi getirdiğiniz kanun teklifine bile sahip çıkma gereği duymadan odalarınızda veya başka yerlerde oturursunuz?” diyerek tepki gösterirken, iktidar vekilleri de salonda muhalefet milletvekillerinin de olmadığını söylediler.
Erol tepkisini konuşma süresini “konuşmayarak” kullanınca ilginç tartışmalar gündeme geldi.
5 buçuk dakika boyunca sessiz kalarak kürsüde kalmaya devam etmesine AKP sıralarından sataşılınca, CHP’liler, “Yahu, konuşan adama laf atıyorsun da konuşmayan adama laf atıyorsun ya, sen acayip bir adamsın! Konuşana da atıyorsun, konuşmayana atıyorsun ağabeyciğim, bu nasıl bir şey ya!” şeklinde itirazlar geldi.
***
VEKİLİN MERAMI ANLAŞILMIYOR MU?
Oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın, İçtüzüğün 60. Maddesinin 3. Fıkrasında “Konuşma, Başkanlığa ve Genel Kurula hitap edilerek kürsüden yapılır. Siz zaten sessiz bir hitap da yaptınız, maksat hâsıl oldu, isterseniz kalan kısmınızı kullanın” sözlerine, CHP’li vekiller, “Gözlerinden biz anlıyoruz Başkanım, gözler konuşuyor… Susarak da fikirlerini karşıya aktarabilirsin Sayın Başkan” benzeri ifadeler kullanırken milletvekillerinin, “Sözünü kesmeyin Sayın Başkan, sözünü kesmeyin! Müdahale etmeyin Sayın Başkan! Konuşmak ihtiyaçtır ama susmak da bir sanattır. Sayın Vekilim, lütfen susun, hatibi anlayamıyoruz, lütfen! Lütfen, anlayamıyoruz, hatibi anlayamıyoruz. Susarsanız hatibi anlayacağız!” diyerek ironi yapmaları da çok şeyi ifade etti.
Bozdağ’ın, “Değerli milletvekilleri, Genel Kurulda uğultu var. Bak, hatibin meramı tam anlaşılmıyor, onun için lütfen uğultuyu keselim” diyerek ironiye katılması AKP, CHP, İYİ Parti ve Yeni Yol sıralarından gülüşmelere yol açarken alkışlandı.
Gerisini tutaklardan aktarım:
Başkan - Sayın Erol, tekrar bir uyarı yapmak zorundayım.
Orhan Sarıbal (Bursa) - Sayın Başkan, sözünü kesmeyin hatibin.
Semra Dinçer (Ankara) - Başkanım, hatibin sözünü kesmeyin.
Mehmet Tahtasız (Çorum) - Hatibin sözünü kesmeyin!
Başkan - Tabiî, kürsü hitap yeridir. Sizin meramınız Genel Kurulca anlaşıldı. [CHP sıralarından alkışlar(!)] Bence kalan kısmı İç Tüzük’e uygun bir şekilde tamamlarsanız makul olur aksi takdirde Genel Kurula ara vereceğim. Lütfen, buyurun.
Ali Öztunç (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, grev kırıcılığı yapmayın.
***
“EN ETKİLİ KONUŞMAM SUSKUNLUĞUM”
Vekiller oturdukları yerden konuşmaya devam eder Erol susarak kürsüde kalmaya devam etti.
Süresinin dolmasına az bir süre kala da, “Herhâlde on beş yıllık milletvekilliğim süresi içerisinde sanıyorum ki en etkili konuşmam bu suskunluğum oldu. Konuşmamı bitirirken geçmiş Ramazan Bayramınızı kutluyorum, ailenizle ve dostlarınızla nice bayramlar yaşamanızı diliyorum ve hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum” sözleri de alkışlarla ve “Çok güzel konuştunuz” sözleri ile bitirdi.
Meclis’te Kürtçe ve başka dillerde konuşmalar tutanaklara “bilinmeyen dil” ifadesiyle yazılmasına atıfta bulunan Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ’ın, “Çok güzel konuştun” diyen Ali Mahir Başar’ı “Ama bilinmeyen bir dille konuştu!” demesi Meclis Genel Kurulu’nda çokça eleştirilen bir konuyu gündeme getirdi.
Bakalım vekilin bu çıkışının kanun görüşmelerinde Meclis’te olmayan iktidar ve muhalefet milletvekilleri üzerinde etkisi olacak mı?
Bizce olmalı. Çünkü yeni sistemde etkisizleşen ve birçok yetkisi kısılan Meclis’te hiç değilse vekiller görevlerini tam yapmalı…