Türkiye’de sık sık değişen gündemlerden dolayı bazen gündemin peşine takılıp, milletin tamamını ilgilendiren meseleler gözden kaçıyor, ya da kaçırılıyor. Bu meselelerden başında eğitim geliyor.
Ülkenin en önemli gündem maddelerinden birisi olması gereken eğitim, adalet ve hukuk alanında yaşanan sıkıntılar ile ağır ekonomik kriz sebebiyle meselenin konuşulmasına sıra dahi gelmiyor.
Eğitimin problemlerinin başında öğretmen açığı geliyor. Bir yanda yüzbinleri aşan tayin bekleyen öğretmenler diğer yanda da KPSS’yi kazansa dahi mülâkat sistemi yüzünden göreve başlayamayan eğitimciler… Yetkili sendikalar dahil, bütün sendikalar vicdanları yaralayan mülâkat sisteminin terk edilmesini istese de, seçim öncesi söz verilmiş olsa da hükûmet büyük bir adaletsizlik sebebi olan mülâkat uygulamasındaki ısrarını sürdürüyor.
***
MANEVÎ EĞİTİM
Eğitimdeki büyük bir sorun da ilkokul çağlarına inen uyuşturucu, sigara ve alkol kullanımı konusu. Okullarda manevî eğitime yeteri kadar önem verilmediği için, bu kötü alışkanlıklar gün geçtikçe daha da yaygınlaşıyor.
Çocukların kitap okumaması, televizyon ve internetin kötü amaçlı kullanılmasından dolayı da bu sıkıntılar her geçen gün derinleşiyor.
Millî Eğitim eski Bakanı Ziya Selçuk; herkesin üniversite okumak zorunda olmadığını, meslek liselerinin güçlendirilmesi ve üniversitelerdeki yığılmanın azaltılması gerektiğini söylerken “Üniversite öğrencisi sayısı çoksa o ülkede sorun vardır. Herkes üniversiteli olmak zorunda değil, ‘Sen ağa ben ağa, bu inekleri kim sağa’ durumu var yani” derken, bir yandan da hâlâ üniversitesiz il kalmamasıyla övünülüyor.
***
OECD ÜLKELERİ ARASINDA BİRİNCİYİZ!
Dokuz günlük bayram tatili ile 2. dönem ara tatili bitti. 20 milyondan fazla öğrenci ile 1 milyon 200 bin eğitimci bugün ders başı yapacak.
Eğitimciler Birliği Sendikası’nın (Eğitim-Bir-Sen) paylaştığı eğitim sistemi izleme çalışmalarının dokuzuncusu olan “Eğitime Bakış 2024: İzleme ve Değerlendirme Raporu da bu sorunları gözler önüne seriyor.
Raporda, “eğitime erişim ve katılım,” “eğitimin çıktıları,” “öğretmenler ve okul yöneticileri,” “eğitim-öğretim ortamları” ile “eğitimin finansmanı” olmak üzere 5 başlık altında başlıkları altında detaylı değerlendirmelere yer verildi.
Rapordan birkaç veri aktaralım:
Açık öğretimdeki öğrenci sayılarında hızlı düşüş görülüyor. 2023/24 eğitim-öğretim yılında açık öğretimdeki toplam öğrenci sayısı bir önceki yıla göre 1 milyon 117 bin azalarak 1 milyon 229 bin 802’ye gerilemiş. Açık öğretim lisesi öğrencilerinin ortaöğretim içindeki payı son 10 yılın en düşük seviyesine gerilerken yüzde 18,6 olarak gerçekleşmiş.
Türkiye, ne eğitimde, ne istihdamda olan 18-24 yaş arası gençlerin oranı bakımından OECD ülkeleri arasında birinci sırada.
2015 ve 2016 yıllarında yaklaşık 50 bin öğretmen ataması yapılırken, 2017, 2022 ve 2024 yıllarında bu sayı 20 bin seviyelerine gerilemiş. 2018 ve 2023 yıllarında, 45 bin, 2019 ve 2020’de 40 bin, 2021 yılında ise 35 bin öğretmen atanmış. Raporda, son on yıllık süreçte, en az öğretmen tayinlerinin 2017, 2022 ve 2024 yıllarında gerçekleştiği, son yıllarda ise atama sayılarının düştüğü görülüyor.
***
EN GERİLERDEYİZ
Türkiye, öğrenci başına yaptığı harcama ile OECD ülkeleri arasında Meksika’dan sonra en düşük harcama yapan ikinci ülke konumunda yer alıyor. Satın alma gücü paritesine göre Türkiye, öğrenci başına yıllık 4 bin 219 dolar harcarken, OECD ülkeleri ortalaması 11 bin 703 dolar olarak hesaplanmış.
Türkiye’nin hâlen öğretmen ve sınıf başına düşen öğrenci sayılarında OECD ortalamalarının üzerinde…
20 milyon öğrenciyi ilgilendiren bu meseleden daha önemli ne olabilir ki?
Rapordan aldığımız birkaç başlıkta bile eğitimin büyük sorunları olduğu ve çözüm beklediği ortaya çıkıyor.