Aktif yaşlanma endeksinde Avrupa’nın gerisinde kalan Türkiye’de yaşlılık, ‘‘dinlenme dönemi’’ değil, geçim derdiyle ikinci bir mesai anlamına geliyor.
Emeklilerin yüzde 80’i açlık sınırının altında
'Emekliyim, mutsuzum'
Resmi verilere göre yaşlılık Türkiye’de atıl hale gelmekle aynı anlamı taşıyor. Yaşlılar sosyal hayatta yalnız, ekonomik olarak güvencesiz bırakılıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) işbirliği ile hazırladığı Aktif Yaşlanma Endeksi (AYE) açıklandı.
100 üzerinden değer alan endekste Türkiye’nin aktif yaşlanma skoru 29,7 oldu. TÜİK, AB üyesi 28 ülke ile AB ortalamasını da açıkladı.

TÜİK’in ilk kez açıkladığı endeks, 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun yaşlılık sürecini ne kadar etkin geçirebildiğini, yaşlıların istihdama katılabilme, topluma katılabilme, bağımsız, sağlıklı ve güvenli yaşayabilme ve aktif yaşlanma için kapasite ve elverişli ortama sahip olabilme seviyelerini ölçmeyi hedefliyor.
70’Lİ YAŞTA İKİNCİ MESAİ
Özellikle emeklilik çağındaki yaşlıların geçim mücadelesi, endekse de skor olarak yansıdı. 55-75 yaş aralığında ölçülen istihdam bileşeni endeks değeri 27,6 oldu. AB ortalaması için bu değer 33,8 olarak hesaplanırken, dünyada yayılan emeklilik yaşının ileri çekilmesine yol açacak politikaların etkileri de buraya yansıdı. Tasarrufa emekten başlayarak emeklilik yaşını yükseltmeyi ve sosyal harcamaları kısmayı hedefleyen Fransa’da endeks 28,2, Belçika’da 26,6 oldu.
Ankara - anka