"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tehlikenin ne kadar farkındayız?

H. Muharrem OKUR
27 Nisan 2025, Pazar
H. MUHARREM OKUR - ARDA BİLİK

Risale-i Nurları okuyanlar ve müellifi Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin hayatına ana hatlarıyla dahi olsa vâkıf olanlar bilirler ki o yıllarda, yani 1800’lerin sonundan 1960’lara kadar olan süreçte, memleketimiz çok badireler atlatmış. Bunlar sıradan tehlike ya da tehditler değil, doğrudan hayat memat meseleleri, silinip gitmek ya da mevcudiyeti devam ettirmek davaları; iman, bayrak, namus, şeref meseleleri olmuş. Birinci Cihan Harbi ve verilen mücadeleler, sonrasında cumhuriyet devriyle inkılâplar adı altında dine karşı uygulanan dehşetli tahrip programları, tüm dünyayı sarsan İkinci Cihan Harbi, milletleri ve devletleri istila eden komünizm tehlikesi bunların başında geliyor.

İmanımızı, şerefimizi, nesillerimizi etkileyen bu tehlike ve tehditlere karşı Bediüzzaman neler yapmış? Nasıl mücadele etmiş? Bu sorunların cevapları Risale-i Nurlarda ve Bediüzzaman Hazretlerinin hayatında mevcut. (Bediüzzaman’ın hayatına dair Tarihçe-i Hayat da Risale-i Nur Külliyatına dahildir.)

Peki bu tehditler gelip geçmiş birer tarihî vakıadan ibaret midir? Yoksa başlamış olan ahirzaman felaketinde, Kur’ân’a gönül vermişlerin mücadele metotlarını öğrenmemiz için gösterilen birer ibret sahnesi midir? Ve belki de en önemli soru: Bugün de bunlara benzer tehditler var mıdır?

Bu tehditlerin geçmişte kaldığını, artık zamanımızda imanî eserlerin serbestçe dolaştığını ve dolayısıyla mücadelenin bittiğini düşünüyorsak son derece yanılıyoruz. İmansızlık yangını tüm zamanlardan çok daha fazla etrafımızı sarmış durumda, manevî değerlere açıktan-gizliden, kötü temsil ve bilinçli kötü örneklerle saldırı had safhaya çıkmış, yanı başımızdaki komşu İslâm devletleri parça parça olmuş, demokrasi, insan hakları, meclis hâkimiyeti gibi kazanımlar silinerek yüzlerce sene geriye döndürülecek adımlar atılmış, İsrail zulmü her tarafa yayılmış ve buna karşı hükümetlerce sessiz kılınmış, Orta Doğu Projesi adı altındaki dehşetli projenin tüm hızıyla uygulandığı gözler önüne serilmiş… 

Durum böyleyken Birinci Cihan Harbi, İkinci Cihan Harbi, inkılaplar, komünizm tehlikesi vs. aramaya gerek var mıdır? Maalesef o musibetlerde olduğu gibi yine benzer durumlarla karşı karşıyayız. Risale-i Nurların bu musibetlere karşı manevî bir set teşkil ettiğini Üstad Hazretleri vurgulamışken ve memleketimizin bu musibetlerden yine iman hizmetleriyle kurtulduğu görülmüşken tekrar o bilince dönmenin ve harekete geçmenin tam zamanı. Yoksa Allah muhafaza çok geç olabilir.

Okunma Sayısı: 440
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı