Bursa Yeni Asya Eğitim, Kültür ve Yardımlaşma Derneği tarafından Bursa Ulu Camii'nde Üstad Bediüzzaman’ın vefatının sene-i devriyesi münasebetiyle başta Hz. Peygamber (asm) diğer peygamberlerin, Sahabe-i Kiramın, evliyaullahın, şehitlerin, ve bütün ehl-i imanın ahirete intikal edenlerinin ruhlarına ithaf edilmek üzere okutulan mevlid-i şerif kelimenin tek anlamıyla muhteşemdi.
Önce şunu belirtelim ki, mevlid okumak veya okutmak farz, vacip, sünnet değildir. Ancak Hz. Peygamber'e (asm) salavât getirmeye vesile olması yönü itibariyle önem kazanmaktadır.
Dinî bir zorunluluk olmadığı için okutulmasında bir sakınca olmamakla beraber, toplumun organize olması ve insanların kaynaşmasına sebep olması yönüyle bir nevi birlik ve beraberliğin harcıdır. Mevlid, 972 veya 975 yıllarından itibaren başlayan bu anmalar devlet yöneticisi Muiz Lidinillah zamanında Mısır’da Şiî Fâtimî devletinin kurucuları "Hz. Muhammed’in torunlarıyız. Bu münasebetle Hz. Peygamber’in doğum yılı mersiye ve ilâhîlerle yâd edilmeli" demişler, bu tarihten itibaren mevlid geleneğini başlamış oldu.
Mevlid okuma ve okutma geleneği her şeyin yasaklandığı ve camilerin kapatıldığı 1817 Rus ihtilâlinde bile Müslüman Türk toplumunun imanlarını korumaya vesile olmuştur. Müslüman Türk toplumları, bir araya gelme ve Kur’ân okumanın yasaklandığı bu dönemde ancak bir araya geldiklerinde mevlid-i şerif okumak suretiyle inançlarını muhafaza edebildikleri yaşayan insanlar tarafından hâlâ nakledilen bir gerçektir.
Bursa Ulu Camii'nde okutulan ve muhteşem bir kalabalığın iştirak ettiği mevlid programına çevre illerden ve hatta Türkiye genelinden katılımlar oldu. Bursa’ya ziyaret amacıyla gelenlerin de ilgi ile takip ettikleri organizasyonu tertip v tanzim eden başta dernek yetkililerini tebrik ediyorum. Ayrıca Yeni Asya Gazetesinin ilan desteğiyle bu organizasyona katkı da bulunması takdirle karşılıyor emeği geçenleri kutluyorum.