"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kusurlu demokrasiden “hibrit” demokrasiye

Mehmet KARA
25 Mart 2025, Salı
Türk demokrasisi büyük bir sınavdan daha geçiyor.

Türkiye’de Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle başlayan demokrasi serüveni, 1960’taki kanlı askerî darbe ile kesintiye uğradı.1971 muhtırası, 1980 darbesi ve 1997 28 Post Modern darbesiyle büyük yaralar aldı. 

75 yıl sonra Türk demokrasisinin geldiği nokta vahim. 167 ülkenin değerlendirildiği demokrasi endeksinde Türkiye 103. sırada ve “hibrit rejim” kategorisinde yer alıyor.

The Economist’e bağlı Economist Intelligence Unit’in (Economist İstihbarat Birimi) 167 ülke ve bölgedeki siyasî durumu değerlendirdiği 2024 Demokrasi Endeksi raporuna göre Türkiye’nin demokrasi puanı 2023’te 4,33’ken 2024’te 4,26 olarak belirlenmiş. Raporda en yüksek puanı 9,81 ile Norveç, en düşük puan ise 0,25 ile Afganistan’a ait.

Rapor, demokrasilerin zayıfladığı tespitine yer verdikten sonra gerekçelerini “hükümetlere yönelik güvenin azalması,” “politikacıların ve partilerin seçmenleri etkili bir şekilde temsil edememesi,” “partiler ve seçmen tabanları arasındaki kopukluk,” “sorunların çözülememesi ve yeni siyasî fikirlerin eksikliği” şeklinde özetliyor.

Tam demokrasi kategorisinde ise İsveç, Norveç, Finlandiya ve Danimarka’nın da arasında bulunduğu 25 ülke yer alıyor.

Kusurlu demokrasiler arasında ise ABD, Fransa, İtalya, Belçika’nın yanı sıra İsrail, Şili, Botsvana, Polonya, Güney Afrika, Sırbistan, Bulgaristan, Polonya, Arjantin ve Güney Kore gibi ülkeler var.

Karma/hibrit rejimler kategorisinde ise, Türkiye’nin yanı sıra Ermenistan, Bosna, Gürcistan, Tunus, Uganda, Gambiya, Fas, Kenya, Tanzanya, Meksika, Peru, Nijerya ve Romanya gibi ülkeler sıralanıyor.

Öyleyse “Peki hibrit rejim ya da diğer adıyla karma rejim ne anlama geliyor? 

Analize göre “Karma rejimlerde hükümetin muhalefet partileri ve adayları üzerinde baskısı yaygın olabilir. Yolsuzluk yaygın olma eğilimindedir ve hukukun üstünlüğü zayıftır. Sivil toplum zayıftır. Tipik olarak gazetecilere yönelik taciz ve baskı vardır ve yargı bağımsız değildir” deniliyor.

***

YASAMA YÜRÜTME YARGI ERKLERİ AYRILMAZSA

Demokrasilerde yasama, yargı ve yürütme birbirinden bağımsızdır. 2018 yılından beri Türkiye’de uygulanan Partili Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile bu ayrım görünür şekilde zayıfladı.

Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin genel başkanı olması sebebiyle, yüksek yargı atamalarının aynı kişi tarafından yapılması bu durumu tek başına özetliyor.

Yasama yani Meclis yeni sistemle birlikte güçsüzleştirildi birçok yetkisi alındı. Ülkenin bütçesini dahi veto edemiyor.

Demokrasilerde dördüncü güç olan “basın”nın hâli ortada. Uluslararası Basın Enstitüsü Raporu’na göre, AKP iktidarının medyayı kontrol etme oranı yüzde 95’lere kadar yaklaştı. Oysa basın hür olmalıdır. Çünkü bu demokrasi için olmazsa olmaz kurallardan birisidir. Eğer basın hür olmazsa, “tam demokrasi”den bahsetmek mümkün olmayacaktır. Çünkü basın hürriyeti demokrasinin vazgeçilmezidir. 

***

DAHA DA GERİLERE DÜŞECEK

Türkiye’nin en büyük şehri İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı ve Erdoğan’ın gelecek seçimlerdeki en büyük rakibi olarak gösterilen Ekrem İmamoğlu’nun 30-35 yıl sonra; önce diplomasının iptal edilmesi, bundan saatler sonra şafak vakti 100’den fazla kişiyle birlikte gözaltına alınması Türkiye’nin demokrasi endeksinde daha da gerileyeceğini açıkça gösteriyor.

Türkiye’nin demokrasi sıralamasında üst sıralara çıkması için çalışılması gerekirken daha gerileri düşmesi için ne gerekiyorsa o yapılıyor. 

Bu durum Türkiye’ye yakışmıyor.

Okunma Sayısı: 1025
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ayhan

    25.3.2025 16:04:10

    Ömer bey basın hürriyeti nerede var? Sermaye ile ortaya çıkan bir şey olduğu için doğası gereği hür basın diye bir şey söz konusu olamaz. İsrail Gazzeye saldırıyor. Avrupa basını haberi görmüyor bile. Bu basın hür mü?

  • Ayhan

    25.3.2025 16:02:34

    Herkes kendi mahallesini temiz biliyor. Karşı mahalleyi suçluyor. Kendi hırsızına bizden o diyerek sahip çıkıyor. Sonra da etik dersi, demokrasi nutukları atıyor. Bu söz tesir eder mi...

  • Ömer

    25.3.2025 14:55:09

    Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun inşallah. Kaleminize sağlık hocam tebrikler 👏👏👏🤲🌅

  • Hüseyin İlhan

    25.3.2025 13:01:24

    İktidarın'NE İSTEDİLERDE VERMEDİK,dediği ve bu milletin 1998 yılında ADANA Mutabakatı ile sağlanan emniyetini tarumar edip ülkeye 500 milyar doların üzerinde zarar veren iktidar için hesap sormayı düşünüyormusunuz. Karadenizde gaz bulduk diyerek kamu kaynağını rüşvet olarak dağıtan bir iktidarı hiç hesap versin diye şikayet ediyormusunuz. 10 Beleidye başkanını cebren ve tehditleri iel istifa ettirenelr bu başkanalra hesap sordumu.Mesela ANKARA B.şehir belediye başkanı olup özel tv,dahi sahibi olan yolsuzlukalrı milyar dolarlar olanın hakkında 100 civarında dosya verildiği halde açılan dava var mı. Madagaskar bukalemunları ile yarış yapanalrın yanında olmak bir müslümana yakışmaaaz.

  • Ömer

    25.3.2025 11:35:46

    Demokrasilerde dördüncü güç olan “basın”nın hâli ortada. Uluslararası Basın Enstitüsü Raporu’na göre, AKP iktidarının medyayı kontrol etme oranı yüzde 95’lere kadar yaklaştı. Oysa basın hür olmalıdır. Çünkü bu demokrasi için olmazsa olmaz kurallardan birisidir. Eğer basın hür olmazsa, “tam demokrasi”den bahsetmek mümkün olmayacaktır. Çünkü basın hürriyeti demokrasinin vazgeçilmezidir. Yeni Asya bunun neresinde sayın yazarımız?

  • Eda Gül Beyaz

    25.3.2025 00:10:33

    Anlamadığım nokta neden yolsuzluğun hesabı sorulmuyor? Akla ziyan şekilde hortumlanan bir belediye var. Ortada hizmet namına bir şey yok. Sırf ideolojik olarak yakın diye bütün ahlaksızlıklar görmezden geliniyor. Bu kadar olmaz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı