"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrasiye “Demokratlar” ile geçildi

M. Latif SALİHOĞLU
07 Ocak 2025, Salı
GÜNÜN TARİHİ 7 Ocak 1946

Bugün Demokrat Parti’nin kuruluş yıldönümü. Milletvekili Celal Bayar, Fuad Köprülü, Refik Koraltan ve Adnan Menderes’in başını çektiği bir grup siyasetçi, 7 Ocak 1946’da Demokrat Parti’nin resmî kuruluşunu tamamlayarak, Millet Meclisi’nde demokratik muhalefet cephesinin temelini atmaya muvaffak oldu.

Buna göre denilebilir ki: Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, demokrasiye geçiş “Demokratların harekete geçmesiyle” mümkün oldu. 

Yani, bir avuç liberal görüşlü demokratın, tek parti idaresine “Dörtlü Takrir” ismiyle verdikleri deklarasyon ile başlayan süreç, ülke genelinde fiilî olarak demokratik sisteme geçişi sağlamış oldu. 

Böylelikle, tâ 14 Mayıs 1950’ye kadar sürecek olan yeni ve çetin bir dönemin başladığını da söylemek mümkün.

«

Türkiye, yeni kurulan Birleşmiş Milletler Cemiyetinin kurucu üyeleri arasında yer alabilmek için, 1945’te çok partili bir demokratik sisteme geçmeye mecbur kaldı.

Aynı tarihte biten İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Türkiye üzerindeki Sovyet Rusya’nın tehditleri de devam ediyordu. 

İşte, böylesine kritik bir dönemde, Türkiye, Avrupa ülkeleriyle münasebetlerini geliştirmeye ve Sovyet Rusya tehlikesine karşı müttefik bulmak mecbur bir durumdaydı.

Bu ve benzeri mücbir sebeplerle, Türkiye’nin tek parti rejimini terkedip demokrasiye geçiş yapması gerekiyordu. Başkaca bir çare ve çıkış yolu kalmayan Şeflik yönetimi, göstermelik de olsa başka partilerin kurulmasına razı oldu. 

Demokrasi adına böyle ciddî bir kapı açılınca, haliyle değişik isimler altında peşpeşe partiler kuruldu. İşte, o esnada kurulan partilerden biri ve belki de en önemlisi Demokrat Parti (DP) oldu.

«

Bediüzzaman Hazretleri, o tarihlerde yaşanan Demokratların lehindeki bu siyasî inkılâbı şu sözlerle senâ eder: “...İttihad-ı Muhammedî (1909) ile müttefik olan (Osmanlı) Ahrar Fırkası, yine otuz beş sene sonra dirildi, yine uyandı. Birden şeâir-i İslâmiyenin başında olan ezân-ı Muhammedîyi farmasonların zincirlerini kırıp ilân etmesiyle; siyasetten kat-ı alâka eden, eskide ‘İttihad-ı Muhammedî’ şimdi ‘Nurcular’ nâmını alan ve İttihad-ı İslâm içinde bulunan kardeşlerimiz yanlış basmamak için bazı şeyleri söylemek isterdim...” 1 

Bu iktibastan şunu da anlıyoruz ki: 1946 şafağında kurulan ve 1950 baharında tek başına iktidara gelen Demokrat Parti, misyon itibariyle, Meşrûtiyet döneminde boy gösteren Osmanlı Ahrar (Hürriyet) Fırkası’nın devamı mahiyetindedir. Aynı şekilde, yine o dönemde (1909) kurulan İttihad-ı Muhammedî’nin misyonu da, potansiyel olarak, şimdi ittihad-ı İslâm mânasında devam ediyor.

«

İktidardaki Halk Partisi, kendisine rakip olarak kurulan DP’nin halktan büyük teveccüh göreceğine ilk başlarda pek inanmıyordu. Ne var ki, bütün engellemelere rağmen, 21 Temmuz 1946’da sandık başına giden vatandaşların önemli bir kitlesi DP’ye oy verdi ve bu ilk ana muhalefet partisine 61 milletvekilliğini kazandırdı.

Türkiye, 14 Mayıs 1950’de yapılacak olan genel seçim maratonuna bambaşka bir atmosfer içinde girdi. Derken, genel seçimlere yaklaşık bir ay kala, 1948’de kurulan Millet Partisi’nin (MP) fahrî başkanı Fevzi Paşa aniden öldü: 10 Nisan 1950. Onun ölmesiyle birlikte, Millet Partisinin yıldızı da bir anda sönüverdi. Böylelikle, siyasî denge DP lehinde değişmeye başladı. Ve, bu köklü misyon partisi tek başına iktidara gelmeye muvaffak oldu.

Seçim sonuç tablosu şu şekilde kesinlik kazandı: 487 milletvekilliğinin 408’ini DP, 68’ini CHP ve ancak 1 tekini MP alırken, geri kalanını bağımsızlar kazandı.

Dipnotlar

1- Beyanât ve Tenvirler, s. 202.

Okunma Sayısı: 972
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Pelin Kurukahveci

    7.1.2025 11:48:28

    Bugün Demokrat parti bir tabela partisi olarak yaşamaya devam ediyor. Ancak demokrat partiyi iktidara getiren halk ak partiye destek veriyor.

  • Abdullah

    7.1.2025 11:34:39

    Demokrat partinin 1950 de yapılan se çimde 487 milletvelinden 408 ni alma sısı büyük bir başarıdır.Buda milletvekil lerinin % de 83,7 sine tekâbul ediyor. CHP'nin her tarafa hakim olmasına ve milletin hertürlü baskı görmesine,korku lu ortama rağmen bu muvaffakiyet harikadır."Yeter söz milletindir"sloğanı nın fiili tezahürü ve milletin cesaretle hür iradesini ortya koymasıdır, 35 sene sükkütten sonra ahararlık ve demokrat lığa sahip çıkmasıdır.Yine yaklaşık 35 sene bir duraklamadan sonra demok ratların toparlanıp, ileri hamleler yap manın zamanı gelmiş gibi görünüyor. Haydi demokratlar ileri şahlanmanın zamanıdır..Muvavvafakiyetler diliyoruz. M.Ali hocam ile Latif yazarımızın yazıla rının aynı güne tevafuku hayre alamertir inşaallah.İki yazarımızı tebrik ediyorum.

  • İbrahim FİŞEK

    7.1.2025 09:37:18

    Sizi tebrik ediyorum, günümüz ile geçmişi bize hatırlatıp Demokratların ne kadar önemli olduğunu ve Dfmokratlara nokta-i istinad olmamız gerektiğini bizlere hatırlattığınız için. ÎnşâAllah cümle okuyucu ders alır diye düşünüyorum...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı