"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

15 Temmuz felâketi

Zafer AKINCI
24 Temmuz 2024, Çarşamba
15 temmuz felâketinde, milyonlarca insan bir şekilde zarar gördü.

Bu hadisenin birçok önemli ayağı var. Bu işe teşebbüs edenler, bu işi kendi lehine kullananlar, mazlumlar, zulmedenler, mazlumları bir şekilde bu felâketin içerisine atanlar, aydınlanmayan noktalar, kullananlar, kullanılanların olması gibi. 

Geçenlerde, Fethullah Gülen’in yeğeni, Ebuseleme Gülen’in, Fethullah Gülen ve yakın çevresinin, 15 Temmuz darbe teşebbüsü sürecinde nasıl yer aldığına dair açıklamaları vardı. Bunu daha önce, Fethullah Gülen’in en yakınında olan Osman Şimşek ve bu yapının içerisinde daha önce yer alan gazeteci Ahmet Dönmez gibiler de yüzlerce belge, delil, itiraflar ile bunu ortaya koydular. 

Onlarca senedir, bilhassa askeriye, emniyet, istihbaratta, organizeli ve gizli bir şekilde kadrolaşan bu yapının, darbe teşebbüsü sürecinden hiç haberlerinin olmaması mümkün değildi.

Aslında, belli bir fanatik kesimden başka Fethullah Gülen ve ekibinin bu darbe teşebbüsünün içerisinde yer aldığı kabul ediliyor. Onları kullananların olması, bu darbe teşebbüsünün sonradan fırsata çevrilmesi, sonradan yapılan birçok hukuksuzluklar, onların bu işteki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

15 Temmuz darbe sürecinden, milyonlarca insan, Risale-i Nurun müspet hareketi ve kendi hizmetlerimiz menfî bir şekilde etkilendiği, etkilenmeye devam ettiği için bu meselenin üzerinde durmak gerekiyor.

Bizler sadece olan hadiseleri doğru olarak anlamaya, anlatmaya çalışıyoruz. Ayrıca hiçbir Müslümanın yanlışlara düşmesini de istemeyiz. Fakat, çoğu zaman temenni başka, gerçek başka olmaktadır. Bizler de isterdik ne fitnelere sebep olan ne zulmeden ne de zulme uğrayanların içerisinde Müslümanlar yer almasın. 

Fakat gerçekler daha başka şeyler söylüyor. Ya gerçeklere, delillere gözümüzü yumup hayal âleminde yaşamaya devam edeceğiz ya da sıkıntıları aşmak, ders almak için acı da olsa gerçekler ile yüzleşeceğiz. Yoksa, ne zulüm biter ne de mazlumiyetler biter.

Milyonlarca insanı etkileyen bu felâket, konuşulup ders alınacaksa bu hadisenin öncesi, sonrası, mazlum, zulmeden, fitneye ve zulme sebep olanlar gibi her tarafı ile konuşulması gerekir. Bunu konuşurken de gerçeklerden kopmamalıdır. Yoksa, tarafgirlik ile bakılırsa, hakkaniyet üzerine bir değerlendirme yapılamaz.

Dahası, mazlumlar daha fazla zarar görmemesi için yüz binlerce mazlum ile mazlumları bu felâketlerin içine atanların ayrı tutulması gerekir. Bunların her ikisini aynı kefeye koyarak savunanlar, yüz binlerce mazlumun daha fazla zarar görmesine sebep oldular. Gerçekten kopmuş hayal dünyasında yaşayan bu kesim, birçok cihetten zarar verdiler. 

Mağduru daha fazla mağdur edenler de bir cihetten yine bunlardır. Yine bunlar, sadece yanlışın bir tarafına yanlış deyip, yanlışın diğer tarafı olan, fitnelere sebep olan, mazlumları zalimlerin önüne atanlara bir şey demeyerek bulundukları yere, Risale-i Nurların müspet hizmet metoduna zarar verdiler. 

Halbuki, Risale-i Nur’un müspet ve tavizsiz hizmet hareketi için Üstadımız hayatını ortaya koymuştur. Daha sonrasında, Zübeyir Abi de bu hizmetin bütünlüğünü, önceliklerini, esaslarını korumuştur. 

Bugün, milyonlarca kişi tarafından Risale-i Nur hizmet hareketi, Fethullah Gülen hareketi ile karıştırılıyor. Risale-i Nur hizmet hareketinin de menfî, devleti, gücü, maddî imkânları ele geçirmeye çalışan, bu yolda takiye dahil birçok meşru olmayan metotları uygulayan bir hizmet hareketi olarak görülmesinden dolayı niceleri bu hakikatlerden uzak durmaktadır.

Biz önceliğimiz olan Risale-i Nur’un müspet hareket metodunu korumalıyız. Buna zarar verenlere karşı susarak da olsa destek verilmemelidir. Başkalarının yanlışların bedelini, bulunduğumuz yer, Risale-i Nurlar ödemek zorunda değildir. Ayrıca, biz, bir yanlışa karşı çıkmak için diğer bir yanlışın yanında yer almak zorunda da değiliz. Allah, bizleri zulümden, zulmün yanında durmaktan, zulme maruz kalmaktan, zulme meyil etmekten uzak tuta. Allah bizleri yine fitnelerden, fitneleri çıkaranlardan, fitneleri çıkarıp mazlumları zalimlerin önüne atmaktan, fitneleri çıkaranlarından yanında durmaktan da uzak tuta. 

Okunma Sayısı: 1766
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said ceylan

    28.8.2024 19:50:06

    Mitin sunduğu belgelere göre f gülen bu işin başında. Sende mitin belgelerine göre hükmünü vermişsin yazar efendi. F.gülen kimki bu işleri yapacak. Onda o kapasite olmadığı gibi,dünyadaki en çok ajan onun cemaatinde. Ve biliyoruzki onu kullanıp büyüten,yönlendirenler derinlerdir,kemalistleridir. Sen onları aradan çıkardın. Bütün nazarları gülene çevirdin. Süfyanın istediği bu zaten

  • Ayhan Aydın

    27.8.2024 11:16:11

    Binler tebrik.

  • Hüseyin Şahin

    24.7.2024 23:57:10

    Yazarı tebrik ediyorum. Ne Haydar ağa... Ne de Haydo... Haydar der, geçer ve usulümüz ve üslubumuzla yolumuza devam ederiz.. Müsbet iman hizmetine aşk ve şevkle devam....

  • Kerim Soyten

    24.7.2024 22:28:03

    Bir şeyden haberdar olmak başkadır. İşin içine dahil olmak başkadır... Ne olduğuna net hüküm vermek için çok az daha sabır lazım belki de.

  • Eflin Nur Çam

    24.7.2024 18:15:03

    Çok güzel ifade etmişsiniz. İki tarafta suçlu.

  • Elif Nur Gülcüoğlu

    24.7.2024 15:48:41

    Gazetemizde bu uyarıcı yazıların yer alması bizi memnun ediyor. Bunların da anlatılması lazım. Teşekkürler.

  • Asena Nur Uğurlu

    24.7.2024 13:13:28

    Elinize sağlık. Güzel ifade edilmiş bir yazı.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı