"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şahsa muhabbet ile adavet arasında

M. Latif SALİHOĞLU
24 Nisan 2025, Perşembe
Bir şahsa sevgi-saygı duymak, ona hürmet ve muhabbetle bakmak, eskiden beri mâkul görülen, normal karşılanan bir durum.

Ama, adavet için aynı durum söz konusu değildir. Birine kin duymak, adavet beslemek bazen çok yakıcı, çok yıkıcı olabiliyor. Hele, adavet edilen şahıs iman sahibi ise, ona karşı kin gütmek, adavetkârane aleyhinde çalışmak, öncelikle sahibine kaybettirir ve onu mânen azap içinde bırakır. 

Aynı şekilde, o mü’minin şahsını halkın nazarında kasdî olarak çürütmeye yönelik dedikodu, gıybet ve menfî propagandalara tevessül etmek, sahibini ahlâken de sukût ettirip onu güvenilmez bir derekeye düşürür.

Şu sıralar dolaşıma sokulan ve bir şekilde bize de intikal ettirilen bu meyanda o kadar çok dedikodu, karalama ve tezvirat dolu metinler var ki, yüzümüz kızararak okurken, çürütmek için hedef tahtasına konulan kişiden ziyade, o tezviratı tarafgirane yazan, imza koyan ve bilhassa yayanlara karşı vicdanda bir nefret hissi uyanmaya başlıyor. Zira, okurken de anlıyorsunuz ki, yapılan şey çok âdice bir iş ve alçakça bir faaliyet. Hâliyle, o sakil iş dönüp bu kez sahibini vurmaya yöneliyor. Hele ki, bir de yapılan zamanlama “manidar” ise…

«

Şahısperestlik yönü ağır basan kimseler, bir şahsa karşı sadece “muhabbet beslemek” ile kalmaz, o şahsı kendisi gibi beğenmeyen, yahut onu tenkit eden, hele hele ona rakip gibi görünen kimselere karşı sınır tanımaz bir “adavet hissi”ni beslemeye başlar.

İşte, bu tür kin ve adavetin hem ferdin hayatına, hem de cemiyet hayatına çok büyük zararları var. Şöyle ki: Hedef seçtiği kimseyi çürütmek ve efkâr-ı amme nazarında onu aşağı düşürmek için, kindar kişi, akla ziyan işlere tevessül eder ve sonu bataklık olan türlü yollara başvurur. Meselâ, o şahsın sadece hatalarını, kusurlarını nazara verir. Bununla da kalmaz, habbeyi kubbe göstermeye çalışır. Böyle yapmakla, kendi dengesini bozduğu gibi, başkasının da zihnini kasten bulandırarak, vicdan terazisinin bozulmasına sebebiyet verir.

Şunu hiç hatırdan çıkarmamak gerektir ki: Birisinde hata-kusur arayan kimse, illâki aradığını bulur. Zira, beşer şaşar. Yani, hatasız-kusursuz insan yok. İsmet sıfatı ile muttasıf oldukları için, peygamberler müstesna tabiî.

İnsafsız kindar kimse, bulduğu kusuru örtmek-telâfi etmek için değil, kafasındaki plâna uygun olarak o kusuru “sevdiğine prim yapmak” ve muarız tarafa “fatura etmek” için kullanır.

«

Kin ve adavet ile hareket eden, rakip veya muhalif gördüğü şahsı sırf çürütmek için emek ve mesai sarf eden nâdanlar, aslında bir yönüyle tükenmeye yüz tuttuklarını ilân etmiş oluyorlar. Vakıa, ana sermayelerini, artık “kendi doğruları”na değil, “muhalifin kusurları”na yüklemiş olduklarını göstermiş oluyorlar.

Bu dehşetli marazdan mutlaka kurtulmak lâzım. Kurtulmanın bir çaresi olarak, Üstad Bediüzzaman’ın Uhuvvet Risalesi’ndeki şu veciz sözlerini dem ve damarlarımıza sindirircesine anlamak ve hazmetmek lâzım geliyor: “Mü’minlerde nifak ve şikak, kin ve adavete sebebiyet veren tarafgirlik ve inad ve hased; hakikatça ve hikmetçe ve insaniyet-i kübra olan İslâmiyetçe ve hayat-ı şahsiyece ve hayat-ı içtimaiyece ve hayat-ı maneviyece çirkin ve merduddur, muzır ve zulümdür ve hayat-ı beşeriye için zehirdir.”

Bu hakikatli sözlere, vicdan sahibi hiç kimsenin bir itirazı olmaz. Hatta, çoğu kimse fikren ve itikâden kabul de eder bunu. Lâkin, o hakikatin gereğini yapmak ve inandığını nefsinde tam yaşamak hayli zordur ve esasında bu bir nasip meselesidir.

Allah, cümlemize inandıklarımızı hakkıyla yaşamayı nasip eylesin.

 

Okunma Sayısı: 425
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı