"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Frengî ikizler: Türkçülük ve Kürtçülük

M. Latif SALİHOĞLU
18 Nisan 2025, Cuma
Yüzyılı aşkın bir zamandır, “Frenk illeti” de denilen ırkçılık sebebiyle bu vatanda kardeş kanı dökülüyor. (Cebrî ve kanlı kanunlar: 1916’da “Aşairi İskân Kanunu, 1925’te Takrir-i Sükûn Kanunu, 1935’te Tunceli Kanunu.)

Aynı illetin yoğunluk kazandığı dönemlerde (1980-90’lı yıllar) yaşanan kanlı çarpışmalar, Org. Doğan Güreş’in ifadesiyle “düşük yoğunluklu savaş” raddesine kadar çıktığı olmuştur.

Aynı Frengî marazın şimdilerde sanki mutasyona uğramış halini seyrediyoruz. Güya “Hadi kanki, savaş oyununa ara veriyoruz; şimdi aynı filmin barış bölümünü sahneye koymanın sırası” der gibi, âdeta tiyatral bir oyunla karşı karşıya gelmiş gibiyiz.

Vakıa, o illetin Türkiye distribütörleri, kırk yılı aşkın süredir kâh “Kana kan, cana can” nârâlarıyla, kâh “Ya devlet başa, ya kuzgun leşe” teraneleriyle ortalığı kan ve gözyaşına boğdular. 

Oysa ki, her iki tarafın kanı da, canı da bizimdir; bizim öz vatandaşlarımız ve dindaşlarımızdır. Dolayısıyla, kırk yıl boyunca hep ayağımıza kurşun sıkmış, baltayı hep kendi dizimize vurmuşuz.

«

Frenk illetinin ikizleri olan Türkçülüğün de, Kürtçülüğün de canı Cehenneme. Kökü hariçtedir, menşei Batı’dır. Yerllilikle-millîlikle doğrudan alâkası yoktur. Dolaylı alâkası ise, duygu istismarından ibarettir. 

Bu noktada bizim derdimiz ve asıl yaramız, onların, bu vatanın her unsurdan ve her mezhepten olan binlerce evlâdını türlü kışkırtma ve istismarlarla kutuplaştırıp ayrıştırarak onları birbirine kırdırmış olmalarıdır.

«

Bu meselede iddiamız şudur: Irkçılık manasındaki Türkçülük ve Kürtçülük cereyanı, ikisi de Üstad Bediüzzaman’ın tabiriyle “Frenk illeti”dir. Kökü, bozuk “İkinci Avrupa”dır. O ifsad merkezi, İslâm milletlerini birbirine düşürmek, bölüp parçalamak ve ufak parçalar halinde yutmak için içimize atılmış. Satın aldığı piyonlarla canı istediği gibi oynuyor. İstediği zaman onların eliyle savaş oyununu sahneliyor, istediği zaman barış oyununu vizyona sokuyor.

Bu zaman ve bunca kahredici deneme-yanılmalardan sonra artık aklımızı başımıza devşirmemiz gerekiyor. Tâ ki, onların ellerinde piyon olmayalım ve oyuncak durumuna düşmeyelim.

«

Bediüzzaman Hazretlerinin ırkçılık-unsurculuk manasındaki şu “Frenk illeti”ne dair çok eskiye dayalı ikazları, izahları, tembih ve tavsiyeleri var. Asıl onlara kulak verirsek, bu asırlık marazdan da daimî bir surette inşallah kurtulmuş oluruz.

Mektubat isimli eserinin On Altıncı Mektubunda "Frenk illeti"ne "öldürücü zehir" nazarıyla bakan Üstad Bediüzzaman, bu illete karşı daima tedavi için çalıştığını şu sözlerle beyan ediyor: "Eski zamandan beri menfî milliyet ve unsuriyetperverliğe, Avrupa’nın bir nevi frenk illeti olduğundan, bir zehr-i katil nazarıyla bakmışım. Ve Avrupa, o frenk illetini İslâm içine atmış, ta tefrika versin, parçalasın, yutmasına hazır olsun diye düşünür. O frenk illetine karşı eskiden beri tedaviye çalıştığımı, talebelerim ve bana temas edenler biliyorlar."

Aynı manada olmak üzere, Emirdağ Lâhikasındaki bir mektubunda Hz. Üstadın “kalbe ihtar edilen” şu ifadelerini okumaktayız: “Frenk illeti tabir ettiğimiz ırkçılık, unsurculuk fikriyle Avrupa, âlem-i İslâmı parçalamak için içimize bu frenk illetini aşılamış. Bu hastalık ve fikir, gayet zevkli ve câzibedar bir hâlet-i ruhiye verdiği için, pek çok zararları ve tehlikeleriyle beraber, zevk hatırı için her millet cüz’î-küllî bu fikre iştiyak gösteriyor. İslâmiyetin bir kanun-u esasîsi olan bu ayet-i kerime ‘Velâ tezirû vâziretün vizra uhra’dır. Yani, ‘Birisinin günahıyla başkası muahaze ve mes’ul olmaz.’ Halbuki, ırkçılık damarıyla, bir adamın cinayetiyle masum bir kardeşini, belki de akrabasını, belki de aşiretinin efradını öldürmekte kendini haklı zanneder. O vakit, hakikî adalet yapılmadığı gibi, şiddetli bir zulüm de yol bulur. Bu ise, çok ehemmiyetli bir mesele-i vataniyedir. Ve hâkimiyet-i İslâmiyeye büyük bir tehlikedir.”

Okunma Sayısı: 1225
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Doğukan Pamir

    18.4.2025 22:22:07

    2)Yine neden derin mihraklarca hazırlanan senaryoyu sahneleyen kiralık elemanlar din adına ortaya çıkar da en başta ve en çok dindar insanları domuz bağıyla öldürür katleder?Bir kaç ay öncesine kadar teröristbaşı diye hitap edilenler nasıl da kurucu önderliğe kanlı bıçaklı gibi görünen hasımlarca terfi Ettiler?Türkçülük kisvesine bürünüp rol model gibi görünen, yerine göre islâmiyetten yerine göre süfyaniyetten dem vuran ve masum gençleri asabiyetle zehirleyenlerden kaç tanesi hakiki Türk'tür?

  • Doğukan Pamir

    18.4.2025 22:20:49

    1)Sayın yazar!frengi değil süfyani ikizler. Frenkler çıkarları için sonradan oyuna dahil oldular, finansman sağladılar.Fikri olduğu gibi asabi ve dini mevzularda da insanımızı,ayrıştıran,çarpıştıran derin mihraklar var.Görünmezler,senaryo hazırlar,finansmanını da harici odaklar mevhum beklentileri için üstlenirler.Belli bir bedelle de fıtraten bozulmuş,insaniyeten tefessüh etmiş kiralık figüranlara sahneletirler.Kürt hakları iddiasıyla ortaya çıkan bir örgüt neden en başta kürtleri öldürmekle işe başlar?

  • HÇeşitcioğlu

    18.4.2025 09:06:40

    Öbür yandan; dünya yönetimleri otoriterleşiyor, dağdaki düşman mankurtlarının yarını belirsiz kürt gençleri gerçeği anladı ölmek istemiyor, analar daha çok doğurmak zorunda mı? Apo’ nun çağrısına İran’ ın adamı CBayık derhal red diyerek sahibinin emrini tuttu, Üstad bNursi ra ; i ESDE de ‘ şimdi daha iyi evlat olacağız, kan dökerek zayıflayan, istibdatla ihtiyarlayıp bir nevi erkekliğini kaybeden Türk kardaşlarımızı daha çok destekleyeceğiz, bu destekte bizim kazancımız daha çok, hodserenlik/ dikkafalılık ve kuralsız davranmayacağız…’ demektedir. Şimdi bu sözlere uymanın zamanıdır. Gelişmelerin manayı harfi ve içyüzünde üstad bsNursi ra ın görüşlerini görmemek sevinmemek mümkün değil. Niyet hayır akıbet hayır, müsbet hareketlerin muzır manileri; virajı kurdu ayısı eşkiyası pusucusu çok olur dua edip hızlı olmak zorundayız. Devlet işi yedek insanlarla çalışır amma bu gelişmelerde etkin payı olan sayın DBahçeli ve güzelinsan SSÖnder’ e sağlıklı ömür ve şifalar diliyorum.

  • HÇeşitcioğlu

    18.4.2025 08:40:06

    Cumhuriyet kurulurken; bir ŞeyhEdebali bir İdris Bitlisi vardı amma mukabilinde bir OsmanGazi bir Yavus Selim yoktu. 100 yıllık temel sorunun köksebebi buydu diyebiliriz. Bu meselenin Bahçeli tarafından açıknet ifadesi çok isabetli oldu. Süreç ilerliyor, tabiatı itibariyle bu süreçler düz çizgi gibi gitmez zaten. 5 Mayıs’ a kadar kayıtsız silah bırakmalı, Dem’ li vekilin açıkladığı gibi Haziran’ da hukuki görüşmeler başlamalı inşaallah. Üstad’ ın görüşlerine bakınca odağın dil meselesi olduğu aşikar, inceleyenler de güzel gelişmeleri görmeli; Kürtçe edebiyat kongreleri, dil bayramı, yarışmalar romanlar vb hızla gidiyor…

  • S.topuz

    18.4.2025 03:40:10

    ..."EY EHL-İ İMAN! Zillet içinde esaret altına girmemek isterseniz, aklınızı başınıza alınız! İhtilafınızdan istifade eden zalimlere karşı اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ kal'a-i kudsiyesi içine giriniz; tahassun ediniz. Yoksa ne hayatınızı muhafaza ve ne de hukukunuzu müdafaa edebilirsiniz. Malûmdur ki; iki kahraman birbiriyle boğuşurken; bir çocuk, ikisini de döğebilir. Bir mizanda iki dağ birbirine karşı muvazenede bulunsa; bir küçük taş, muvazenelerini bozup onlarla oynayabilir; birini yukarı, birini aşağı indirir. İşte ey ehl-i iman! İhtiraslarınızdan ve husumetkârane tarafgirliklerinizden kuvvetiniz hiçe iner, az bir kuvvetle ezilebilirsiniz. Hayat-ı içtimaiyenizle alâkanız varsa, اَلْمُؤْمِنُ لِلْمُؤْمِنِ كَالْبُنْيَانِ الْمَرْصُوصِ يَشُدُّ بَعْضُهُ بَعْضًا düstur-u âliyeyi düstur-u hayat yapınız, sefalet-i dünyeviye-den ve şekavet-i uhreviyeden kurtulunuz!"... Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat - 270 - 🇹🇷😢🇹🇷🙌🌹🤲🌹❤🌙☝️🕋😭😭😭🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı