"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hutuvat-ı Sitte

M. Ali KAYA
19 Nisan 2025, Cumartesi
“Hutuvat-ı Sitte” “Altı Adım” demektir. “Şeytanın altı adımı” manasını taşır. “Şeytanın adımlarını takip etmeyin”1 ayetinin tefsiri mahiyetindedir.

İngilizlerin İstanbul’u işgal ettiği 1920 yılında Bediüzzaman Said Nursî (ra) tarafından İngilizlerin altı propagandasını kırarak Müslümanları uyandıran ve İngilizlerin İstanbul’u terk etmesine sebep olan küçük bir risaledir.

Bediüzzaman İngilizlerin Osmanlı topraklarında ve İslâm dünyasında izlediği politikaları eleştirir. Altı madde hâlinde, Osmanlı Devleti'ni çökertmek için uygulanan stratejileri ve bu tuzaklara düşülmemesi gerektiğini anlatır. İngilizlerin Osmanlı üzerindeki sinsi planlarını deşifre eder. Müslümanların nasıl aldattığını anlatır. Basın ve yayın yoluyla propaganda etkisini, manevî değerleri çökertmesini, Müslümanlar arasına nifak tohumu atarak ırkçılık ve mezhepçilikle bölünmeleri teşvik etmesini izah eder. Bütün bunlara karşı uyanık olunması gerektiği anlatılır. 

“Hutuvat-ı Sitte” günümüzde de Müslümanları uyanık tutmaya çağıran bir eserdir. 

««

Meşhur bir Kızılderili atasözü “Bir nehirde iki balık kavga ediyorsa, oradan az önce uzun bacaklı bir İngiliz geçmiştir” der. İngiliz siyaseti hile, hud’a, nifak ve ihtilaflardan istifade etme, dini siyasete alet ettirme gibi hususları işletir. Kiminin hırsını, kiminin menfaatperestliğini, kiminin ahmaklığını, kiminin taassubunu işleterek kendi siyasetine alet eder. 

Bu İngiliz siyaseti “İngiliz parmağı” deyimini ortaya çıkarmıştır. Çünkü, tarih boyunca İngilizler siyasî entrikalarla olaylara yön vermiştir. Osmanlı’nın son döneminde ve İslâm dünyasında yaşanan olayların arkasında İngilizler vardır ve İngilizler bu siyasetleri ile 200 sene Ortadoğu’da ve Hindistan’da hâkimiyet kurmuşlar ve zenginlik kaynaklarını elde ederek İngiltere’ye aktarmışlardır. Bunu da gizli diplomasi, sömürgecilik ve istihbarat faaliyetleri ile başarmışlardır.

««

Günümüzde dünyanın neresinde bir kargaşa ve savaş varsa orada mutlaka perde arkasında İngiliz siyaseti olduğu gerçeği vardır. “Üzerinde güneş batmayan imparatorluk” sahibi İngilizler yalnız Müslümanları değil, kendilerinden olmayan ulaşabildikleri tüm coğrafyalardaki halkı sömürmüş ve sömürmeye devam etmektedir. İngiltere tarih boyunca dünyada büyük bir sömürge hâkimiyeti kurmuştur. Bağımsızlığını kazandığı tarihleri ile yönettiği ülkeleri şöyle sıralayabiliriz:

Amerika kıtasında, ABD (1776) Kanada (1867-1982) Jamaika, Bahamalar, Barbados, Trinidad ve Tobago (1960) Afrika kıtasında, Mısır, (1882-1956) Güney Afrika (1910-1961) Nijerya, Kenya, Gana, Uganda, Sudan, Zimbabve (1950-1960) Asya Kıtasında, Hindistan, Pakistan, Bangladeş (1947) Bangladeş (1971) Myanmar (Burma) (1948) Malezya, Singapur (1950-1960) Hong Kong (1997'de Çin'e devredildi.) Orta Doğu’da, Filistin, Ürdün, Irak (I. Dünya Savaşı sonrası İngiliz mandası, bağımsızlık: 1940-1950.) Kuveyt, Katar, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri (1960-1971) Okyanusya ve Diğer Bölgeler, Avustralya, Yeni Zelanda (1900) Fiji, Solomon Adaları, Papua Yeni Gine, (1970) 

Bu ülkeler her ne kadar bağımsız olsalar da yine İngiltere’nin etkisi ve yönetimine bağlıdırlar. 

««

Günümüzde bağımsız olmalarına rağmen İngiliz Kraliyet Ailesi’ne bağlı olan veya İngiltere'nin etkisini sürdüğü ülkeler şunlardır: 

İngiliz Milletler Topluluğu (Commonwealth) 56 ülke bu topluluğa üyedir. Bazıları İngiltere’ye tamamen bağlı olmasa da Kraliçe/Kral’ı devlet başkanı olarak tanır. Bunlar arasında: Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Bahamalar, Jamaika, Papua Yeni Gine, Solomon Adaları, Saint Lucia gibi ülkeler bulunur. Hâlâ İngiltere’nin doğrudan kontrolü altında olan bazı bölgeler: Cebelitarık, Falkland Adaları, Bermuda, Cayman Adaları, Turks ve Caicos Adaları, Montserrat, Pitcairn Adaları, Britanya Virjin Adaları, Anguilla.

Sonuçta İngiltere, tarihi boyunca birçok ülkeyi yönetmiş ve bugün hâlâ bazı bölgelerde etkisini sürdürmektedir. Eski sömürgelerin çoğu bağımsız olsa da, İngiliz Milletler Topluluğu aracılığıyla kültürel ve siyasî etkisi devam etmektedir.

««

İngiltere tarihte Colonial Office (Sömürgeler Bakanlığı) olduğu tek ülkedir. Sömürgeler Bakanlığı 1801 yılında kuruldu ve Britanya İmparatorluğu’nun sömürgelerini yönetmekten sorumluydu. 1966 yılında kapatıldı ve sömürgelerin çoğu bağımsız hâle geldikçe yetkileri Dışişleri Bakanlığı'na devredildi.

Günümüzde bu vazifeyi gören bakanlıklar “Dışişleri, Milletler Topluluğu ve Kalkınma Bakanlığı” (FCDO) eski sömürgelerle ve İngiliz Milletler Topluluğu (Commonwealth) üyesi ülkelerle ilişkileri yürütür. “İçişleri Bakanlığı” (Home Office) İngiltere’ye bağlı denizaşırı topraklar (Gibraltar, Falkland Adaları gibi) ile ilgili bazı yönetim işlerini yürütür. “Savunma Bakanlığı” (Ministry of Defence) eski sömürgelerdeki İngiliz askerî üslerini denetler. (Örn. Cebelitarık, Diego Garcia.)

««

Tarihte dünya ülkelerinin yaklaşık yüzde 80’i İngiltere tarafından işgal edilmiştir. İngiltere’ye “Üzerinde Güneş Batmayan İmparatorluk” denmesinin sebebi İngiltere’de güneş battığında, İngiliz sömürgesi olan başka bir ülkede doğuyor olmasındandır.

İngilizler bu ülkelere büyük bir soykırım ve katliam yaparak hâkim olmuşlardır. Tarih bunlara şahittir, ancak bütün bunlar unutturulmuştur. İngilizlerin gaddar, acımasız bir millet olduğuna tarih şahittir. İngilizler yetiştirdikleri sahte din adamları ile işgal ettiği ülkelerde dini ve kültürü tahrip etmişlerdir. Bu tahribat devam etmektedir. İslâm ülkelerindeki bütün isyanlarda ve ayaklanmalarda İngiliz parmağı vardır. 

İngilizlerin, İslâmiyet’i yok etme savaşında, vatanına, milletine dinine hizmet etmek isteyen Müslümanları aldatmak için kullandıkları en tesirli silahları, İslâmiyet’i deforme etmeye çalışmak, Müslümanları modernleştirme aldatmacasıyla değişime uğratmak, dinden uzaklaştırarak ahlâksız bir toplum hâline getirmektir. Günümüzde basın-yayın, televizyon ve sosyal medya ile bu tahribatı devam ettirmektedirler. 

Filistin’den siyasetçilerini, askeriyesini ve bürokratını yetiştirerek İsrail devletini kurarak çekilmiştir. Günümüzde de Ortadoğu siyasetinin arkasında İngiliz politikaları vardır, ama İngilizler asla görünmezler, perde arkasından ve özellikle ABD ve İsrail üzerinde politikalarını yürütürler. 

İngiliz aklı daima uzlaşmacı rolünde tahribatçı politikalardır. İngilizler daima başarıya odaklı hareket ederler. Bunun için her yolu mübah görürler. Perde arkasındaki pozisyonları “Bekle gör, başarıya göre politikayı değiştir” prensibine göredir. Bunun için hiç acele etmezler. Politikaları uzun vadeli ve uzun süreçlidir. Bugünü değil, en az elli yıl sonrasına göre pozisyon alırlar. Thomas Edward Lawrence ve Gertrude Bell gibi casuslarla Osmanlı ve Araplar arasında nifak tohumu ektikleri herkesin malumudur. 

Sonuçta bütün bu şeytanî oyunları bozacak olan Bediüzzaman’ın “Hutuvat-ı Sitte” isimli eserinde ortaya koyduğu reçetedir. Bu sebeple “Hutuvat-ı Sitte” 1920’li yıllardan çok günümüzde Müslümanlara hitap etmekte ve “Şeytanın adımlarını takip etmeyin”2 ayeti ile günümüz İslâm dünyasını ikaz etmekte ve kurtuluş çaresini göstermektedir.

Dipnotlar:

1- Nur Suresi: 24; 2- Nur Suresi:21.

Okunma Sayısı: 894
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Türeli

    19.4.2025 15:41:54

    Rabbim İngiltere ve Amerika başta olmak üzere bütün Avrupa ve isevi ülkelerin başlarındaki idarecilerini adil, hakperest ve merhametli ve tabilerini de İslama ile müşerref olmalarını nasip etsin.

  • HÇeşitcioğlu

    19.4.2025 11:48:35

    Teşekkürler. İngiliz devleti; Osmanlı başşehri İstanbul’ u 5 yıla yakın işgal eden tek ülke ( 1918 Mart/ 1923 Ekim). Üstada euzübillahimineşşşeuranirraciym dedirten İngiliiz’ in İstanbul’ daki fitneci müfsit siyaseti müslümanlara aşılamasıdır. Sonunda karşılıklı bahçe ziyafetleri ve top atışlarıyla İstanbul’ u terkeden tuhaf bir işgal sonudur.. Lozan’ı Hilafet kaldırıldıktan ( 1924) 8 ay sonra imzaladılar. Türkiye gemisini İngiliz/ batı limanına sağlam babaya bsğlayıp, kişilik röntgenini yüzyüze ilişkilerle test edip onayladıkları süfyan bir lidere emanet edip gittiler, halen İngiliz kurgusu düzenle gidiyoruz…

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı