"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Beşinci Şuâ’daki Serasker

M. Latif SALİHOĞLU
10 Nisan 2025, Perşembe
Günün Tarihi: 10 Nisan 1950

Yetmiş beş sene önce bugün ölen Mareşal Fevzi Çakmak’ın (1876-1950) mahiyetini bilmeyen, bugünkü “Dinci-Türkçü Koalisyon”un mahiyetini, fikrî ve siyasî temellerini de bilemez.

Kur’ân okuduğu ve dindar birisi olduğu bilinen Fevzi Paşa, hayatının son ânına kadar da Kemal Paşa ile İsmet Paşa’nın elinde bir nevi oyuncak gibi yaşayarak gitti bu dünyadan. Kendisi onlardan hem yaşça büyük, hem rütbece yüksek olduğu hâlde, onların âdeta emirber neferi gibi çalıştı. 

Onun içindir ki, onu yakından tanıyanların bir kısmı ondan “Kuzu Paşa” diye söz ederken, bazıları da ona “Öküz Paşa” yakıştırmasında bulunmuş.

Kemal Paşa’nın çok kanlı inkılâp hareketlerinin arkasındaki en büyük maddî güç Fevzi Paşa olduğu gibi, 11 Kasım 1938’de İsmet Paşa’nın ikinci reis-i cumhur seçilmesindeki askerî gücün başındaki şahıs yine kendisidir.

«

Paşa, şüphesiz cesur bir askerdi. Savaş meydanında bizzat bulunduğu için mareşalliğe kadar yükseldi. Hem Osmanlı’da, hem Türkiye Cumhuriyetleri döneminde uzun yıllar Genelkurmay Başkanlığı yaptı. Yaş haddinden emekli olup siyasete atıldı. Kendisini Meclis’e sokan Demokratlara ihanet etti. 1948’de DP’yi ortadan ikiye bölerek MP’yi kurdu. MP (Millet Partisi), Fevzi Paşanın şahsında ve fahrî başkanlığında iki siyasî cereyana dayanıyordu: Dincilik ve Türkçülük cereyanı. (Bilerek “dindar” tabirini kullanmıyoruz.)

Doğru analiz edildiğinde, bugünkü siyasî ittifakın Fevzi Paşa’nın kurmuş olduğu MP’ye dayandığı, manifestolarının da Necip Fazıl’ın İdeolocya Örgüsü olduğu görülecektir.

Gariptir ki, 1937-38’deki katliamlı Dersim Harekâtının başındaki komutan Fevzi Paşa olduğu hâlde, ne Necip Fazıl, ne de Necip Fazıl’ı üstadı olarak kabul eden R. Tayyip Erdoğan, aynı siyasî görüşe sahip oldukları Fevzi Paşa’ya toz konduracak bir beyanatta bulunduklarına hiç şahit olmadık. Bütün suçu İsmet Paşa’ya yükleme kolaycılığına gidiyorlar. Oysa, o hadisenin 2. harekâtında İsmet Paşa devre dışıdır; siyaseten dışlanmış, uzaklaştırılmış durumdaydı. Ama, Fevzi Paşa, baştan sona kadar o dehşetli günahın içindediydi. İsmet Paşa, totalde belki daha günahkârdır; ama, Dersim Faciasında, Fevzi Çakmak’ın vebali onunkinden daha büyüktür. Zira, kurtulan çocukların besleme olarak dağıtılıp asimile edilmesi fikri de Kemal Paşa ile Çakmak’a aittir.

«

Beşinci Şua’da geçen “Serasker” tâbiri ile Fevzi Paşa’nın doğrudan bir bağlantısı olduğunu düşünüyoruz. Bunu muhtelif ortamlarda iddia ettik, zaman zaman yazdık, söyledik; şimdiye kadar kimseden ciddiye alınacak bir itiraz gelmedi.

Peki, Beşinci Şua’da Seraskerden, yani Genelkurmay Başkanından nasıl söz ediliyor? Aynen şu şekilde:  “...Süfyanî Deccal, gayet muktedir ve dâhî ve faal ve gösterişi istemeyen ve şahsî olan şan ve şerefe ehemmiyet vermeyen bir sadrazam ve gayet cesur ve iktidarlı ve metin ve cevval ve şöhretperestliğe tenezzül etmeyen bir serasker bulur, onları teshir eder. ”

Bu bahis Osmanlı devrinde, Meşrutiyet zamanında yazıldığı için Başbakan yerinde “sadrâzam” ve Genelkurmay Başkanı yerinde de “serasker” tâbiri kullanılmış. İsmet Paşa 12 sene (1925-37) kesintisiz Sadrâzamlık yaparken, Fevzi Paşa da 22 sene (1922-44) aralıksız şekilde Seraskerlik makamında bulundu.

Bediüzzaman Hazretlerinin Rumuzat-ı Semâniye isimli eserinde, “Dizginleri zındıkların eline verdiği” için, âkıbetinin vahim olduğuna dair bir ifadesi var. Bu sebeple olacak, o öldüğünde “Allah rahmet eylesin” demiyor, daha doğrusu diyemiyor. Saff-ı evvel talebelerinden Mustafa Sungur’un hatıratırasında da bu bahis teyiden geçiyor.

Okunma Sayısı: 2396
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    11.4.2025 00:43:46

    Demokratlar 12 Eylül ihtilâliyle darmadağın edilip her tarafa ve her Siyâsî Partiye savruldu-lar her ne korku veya sebep-ten bilemem. Ama, işin gerçe-ği bu. Hipnoz o kadar tesirli idi ki, bir türlü toparlanamadı-lar. Onun için, eskilerin hatala-rını yenilere yüklemek hiç de âdil olmaz. "Velâ teziru vâzira-tül vizra uhra!" Yâni; Birisinin hatasıyla başka birisi, eşi, kardeşi, oğlu vs. mes'ul olamaz! Herkes yaptığının cezâsını kendi çeker! İlâhî îkâzı bunu reddeder. "İşte sulh-u umumî, aff-ı umumî ve ref'-i imtiyaz lâzım. Tâ ki biri bir imtiyaz ile, başkasına haşerat nazarıyla bakmakla nifak çıkmasın. Fahr olmasın, derim: Biz ki hakikî müslümanız. Aldanırız, fakat aldatmayız. Bir hayat için, yalana tenezzül etmeyiz. Zira biliyoruz ki: اِنَّمَا الْح۪يلَةُ ف۪ى تَرْكِ الْحِيَلِFakat meşru, hakikî meşrutiyetin müsemmasına ahd ü peyman ettiğimden, istibdad ne şekil-de olursa olsun, meşrutiyet libası giysin ve ismini taksın; rast gelsem sille vuracağım." R.N.Külli. Silleye devam.

  • Elvan sağkol

    10.4.2025 14:40:52

    Ve Aleyküm selam kardeşim

  • Yunus

    10.4.2025 13:27:09

    Şimdi şu 5.şuayı bildiği halde chp ye demokrat oldu, destek verelim diyenlere selam olsun.

  • İhsan UÇAR

    10.4.2025 10:08:43

    Bir ddevrin, bir dönemin özetini yazmışsınız.Yazının başlığı de iyi düşünülmüş. Elinize sağlık, yolunuz açık olsun elleriniz dert görmesin inşaallah!

  • Doğukan Pamir

    10.4.2025 06:51:27

    Latîf bey. Siyasal islamcıların şiirlerini ve düşüncelerini kendilerine rehber gördükleri, oynak fikirli Necip Fazıl yanlış değilsem Cehapeden mebus seçilmek için iki defa resmi olarak başvuruda bulunmuş.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı